FABAD J. Pharm. Sci, vol.45, no.2, pp.175-186, 2020 (Peer-Reviewed Journal)
Cancer is one of the most important diseases of our century and
it is a serious health problem caused by uncontrolled proliferation
and spread of body cells. Conventional chemotherapy is one of the
most important treatment methods in cancer, but it has results of
significant side effects and unfavorable biodistribution. Targeted
drug delivery systems are systems in which studies are underway to
overcome these problems. However, most targeting strategies today
focus on targeting tumor cells themselves. Therefore, untargeted tumor
cells, tumor supportive cells and tumor supportive media are ignored.
As an alternative approach to prevent this situation, targeting to
the extracellular matrix (ECM) of the tumor is discussed. ECM is
a general term for a variety of proteins and polysaccharides that act
as binders in a multicellular organism that fill the cells secreted by
some cells and retain cells in a defined area. Although ECM is tightly
controlled during embryonic development and organ homeostasis,
it becomes irregular in diseases such as cancer. It is known that the
tumor-derived ECM is biochemically different compared to the
normal ECM. Studies have shown that ECM components such as
endothelial cells, fibroblasts, macrophages, fibronectin, laminin,
tenascin contribute to tumor development and these components
increase in tumoral ECM. Targeting ECM proteins by recognizing
changes in ECM homeostasis that support cancer progression has
become an increasingly therapeutic approach to prevent cancer
progression. Today, this aproach,which simultaneously affects tumor
cells, tumor supportive cells and tumor supportive media, can be
useful in improving treatment effectiveness.
Kanser çağımızın en önemli hastalıklarından biridir ve vücut
hücrelerinin kontrolsüz çoğalması ve yayılmasıyla oluşan ciddi bir
sağlık sorunudur. Konvansiyonel kemoterapi kanserde en önemli
tedavi yöntemlerinden biri olmakla birlikte önemli yan etkilerle ve
istenmeyen biyodağılımla sonuçlanabilmektedir. Hedeflendirilmiş
ilaç taşıyıcı sistemler bu sorunların üstesinden gelebilmek için
üzerinde çalışmaların devam ettiği sistemlerdir. Fakat günümüzde
hedefleme stratejilerinin çoğunluğu tümör hücrelerinin kendisini
hedeflemeye odaklanır. Bu nedenle hedeflenmeyen tümör hücreleri,
tümör destekleyici hücreler ve tümör destekleyici ortam göz ardı
edilmektedir. Bu durumun önüne geçebilmek için alternatif bir
yaklaşım olarak tümörün ekstraselüler matriksine (extracellular
matrix-ECM) hedefleme tartışılmaktadır. ECM, çok hücreli bir
organizmada bazı hücreler tarafından salgılanan hücreler arasını
dolduran ve tanımlanmış bir alanda hücreleri tutan bağlayıcı
madde olarak işlev gören çeşitli proteinler ve polisakkaritler için
kullanılan genel bir terimdir. ECM, embriyonik gelişim ve organ
homeostazı sırasında sıkı bir şekilde kontrol edilmesine rağmen kanser
gibi hastalıklarda düzensiz hale gelmektedir. Tümörden türetilen
ECM’nin, normal ECM ile karşılaştırıldığında biyokimyasal olarak
farklı olduğu bilinmektedir. Yapılan çalışmalar endotel hücreleri,
fibroblastlar, makrofajlar, fibronektin, laminin, tenaskin gibi ECM
bileşenlerinin tümör gelişimine katkıda bulunduğunu ve tümöral
ECM’de bu bileşenlerin arttığını göstermiştir. Kanserin ilerlemesini
destekleyen ECM homeostazındaki değişikliklerden faydalanarak
ECM bileşenlerinin hedeflenmesi kanser ilerlemesini önlemek için
giderek daha ilgi gören bir terapötik yaklaşım haline gelmiştir. Bugün
tümör hücrelerini, tümör destekleyici hücreleri ve tümör destekleyici
ortamı eş zamanlı olarak etkileyen bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin
iyileştirilmesinde faydalı olabilir.