Amaç: Küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) tüm akciğer kanserlerinin %15’ini oluşturur ve diğer akciğer kanseri türlerine göre daha agresiftir. Bu vakalarda en önemli prognostik faktör beyin metastazlarının varlığıdır. Bu nedenle profilaktik kraniyal ışınlama (PKI) KHAK için standart tedavidir. Ancak, PKI'ya rağmen hastaların %45'inde dört yıl içinde beyin metastazı gelişmektedir. Bu sebeple beyin metastazları için öngörücü faktörlerin belirlenmesi önemlidir. Serum laktat dehidrogenaz (LDH) düzeyleri uzun zamandır birçok kanserde prognostik bir faktör olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada, PKI ve torasik radyoterapi (TRT) uygulanan KHAK hastalarında serum LDH düzeyleri ile intrakraniyal progresyonsuz sağkalım (IKPFS) ve genel sağkalım (GS) arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amaçlandı. Yöntemler: Bu çalışmada, Temmuz 2012 ile Nisan 2024 tarihleri arasında KHAK nedeniyle PKI ve TRT uygulanan 50 hasta retrospektif olarak taranmıştır. Tedavi öncesi serum LDH düzeyleri ve çalışma sırasındaki maksimum serum LDH (mLDH) düzeyleri kaydedilmiştir. Artmış serum LDH düzeyi 346 IU/mL'yi aşan bir değer olarak tanımlanmıştır. Serum LDH düzeyleri ile GS ve IKPFS arasındaki ilişki Kaplan-Meier analizi kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Ortanca mLDH düzeyi 346 IU/L olarak belirlenmiştir. Toplam hasta sayısının (n=50) 25'inde mLDH düzeyi yüksekti. Normal ve yüksek mLDH düzeylerine sahip hastalar arasında özellikleri açısından herhangi bir fark gözlenmemiştir. Yüksek ve normal mLDH grupları için medyan IKPFS sırasıyla 15 ay ve 29 aydı (p=0,01). Ortanca GS, yüksek ve normal mLDH grupları için sırasıyla 25 ay ve ulaşılamadı (p=0,034). Çok değişkenli analizde, yalnızca mLDH düzeylerinin bağımsız olarak GS ile ilişkili olduğu bulunmuştur (tehlike oranı: 3,92; %95 güven aralığı: 1,15-13,3; p=0,02). Sonuç: KHAK'lı hastalarda TRT ve PKI esnasında ölçülen mLDH düzeyleri intrakraniyal progresyon ve sağkalımı predikte eder.
Objective: Small cell lung cancer (SCLC) accounts for 15% of all lung cancers and is more aggressive than other types of lung cancer. In these cases, the most important prognostic factor is the presence of brain metastases. According to the National Comprehensive Cancer Network Guidelines, prophylactic cranial irradiation (PCI) is a treatment option to prevent brain metastasis. However, brain metastases develop within four years in 45% of patients despite PCI. Therefore, it is important to identify predictive factors for brain metastases. Serum lactate dehydrogenase (LDH) levels have long been recognized as a prognostic factor in many cancer contexts. In this study, we aim to evaluate the relationship between serum LDH levels and intracranial progression-free survival (ICPFS) as well as overall survival (OS) in SCLC patients receiving PCI and thoracic radiotherapy (TRT). Methods: This study evaluated 50 patients who underwent PCI and TRT for SCLC between July 2012 and April 2024. Pre-treatment serum LDH levels and maximum serum LDH (mLDH) levels were recorded during the study. An increased serum LDH level was defined as a value exceeding 346 IU/mL. The relationship between serum LDH levels, OS, and ICPFS was evaluated using Kaplan-Meier analysis. Results: The median mLDH level was determined to be 346 IU/L. Of the total number of patients (n=50), 25 exhibited elevated mLDH levels. No differences were observed between patients with normal and elevated mLDH levels regarding their characteristics. The median ICPFS for the elevated and normal mLDH groups was 15 and 29 months, respectively (p=0.01). The median OS was 25 months in the elevated mLDH group and was not reached in the normal mLDH group (p=0.034). In the multivariate analysis, only mLDH levels were independently associated with OS (hazard ratio: 3.92; 95% confidence interval: 1.15-13.3; p=0.02). Conclusion: Serum mLDH levels during TRT and PCI predict intracranial progression and survival in SCLC patients, helping identify at-risk patients who may benefit from aggressive treatment.