Primer Hiperparatiroidizimde Sono-Sintigrafik Korelasyonun Minimal İnvaziv Cerrahi Başarısına Etkisi


Creative Commons License

Karadeniz E., Uslu Erdemir R., Çağlar E., Yurdakan G., Kozan R., Emre A. U., ...Daha Fazla

3. Uluslararası ve Ulusal Katılımlı Zonguldak Endokrin Günleri Multidisipliner Güncel Yaklaşım Sempozyumu, Zonguldak, Türkiye, 30 Kasım - 01 Aralık 2018, ss.158-159

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Zonguldak
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.158-159
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Giriş: Günümüzde primer hiperparatiroidizmde minimal invaziv cerrahinin başarısı olguların yaklaşık %80’inden sorumlu olan paratiroid adenomlarının ameliyat öncesinde yerleşim yerinin doğru olarak tespitine bağlıdır. Bu amaçla boyun ultrasonografisi, paratiroid sintigrafisi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme gibi yöntemler hasta bazlı uygulanmaktadır. Çalışmamızın amacı primer hiperparatiroidizim nedeniyle bölümümüzce ameliyat edilen hastalarda sono-sintigrafik korelasyonun hedeflenmiş paratiroidektominin başarısı üzerine etkisinin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Temmuz 2017-Ekim 2018 tarihleri arasında paratiroidektomi uygulanmış hastalar hastanemizde prospektif olarak kayıt edilen veritabanının retrospektif analizi ile tarandı. Çalışma kriterlerine uyan 56 hastanın 48’inin kadın, 9’unun erkek olduğu görüldü. Hastaların ortalama yaşı 53,96 (range 30-78) olarak bulundu. Hastaların hepsine aynı preoperatif değerlendirme uygulanarak intraoperatif gerçek zamanlı ultrasonografi rehberliğinde hedeflenmiş paratiroidektomi uygulandı. Sonuçlar: Hastalardan sono-sintigrafik konkordans gösteren 29 olgunun hepsinde paratiroid adenomu öngörülen lokalizasyonda bulunarak eksize edildi. Sintigrafik olarak görüntülenemeyen ancak sonografik olarak yeri lokalize edilen 8 olgunun sadece 1’inde adenom sonografik lokalizasyonda bulunamazken, sintigrafik olarak görüntülenen ancak sonografik olarak görüntülenemeyen 17 olgunun ise 3’ünde adenom sintigrafinin işaret ettiği lokalizasyonda bulunamadı. Sonosintigrafik diskordans 2 olguda mevcutken, her ikisinde de adenom ultrasonografinin öngördüğü lokalizasyonda bulundu. Tartışma: Primer hiperparatiroidizimde ilk cerrahi esnasında başarı adenomun doğru olarak lokalize edilerek çıkarılması ile mümkün olup hastaların komplikasyon riski oldukça yüksek olabilen ikincil cerrahilerden korunması birincil amaçtır. Özellikle bilateral boyun ekplorasyonu planlanmayan hedeflenmiş paratiroidektomi uygulanacak hastalarda sonosintigrafik konkordansın intakt parathormon inceleme olanağının olmaması durumunda cerrahi başarıyı arttırdığı tespit edilmekle birlikte, diskordans halinde ek görüntüleme ve bilateral boyun ekplorasyonu gerekliliği göz önünde bulundurulmalıdır.