2. Uluslararası 3. Ulusal Kadın Sağlığı Hemşireliği Kongresi, Ankara, Türkiye, 21 - 23 Aralık 2023, ss.166
Yaşlılık, hayati fonksiyonların ve vücut verimliliğinin azaldığı, çevresel
faktörlere uyumun zorlaştığı bir dönemdir. Dünya Sağlık Örgütü kronolojik
olarak yaşlılık sınırını 65 yaş ve üzeri olarak kabul etmektedir. Türkiye
İstatistik Kurumu verilerine göre, 2017 yılında yaşlı nüfus 6 milyon 895 bin
385 kişiyken son 5 yılda %22,6 artarak 2022 yılında 8 milyon 451 bin 669
kişi olmuştur. İnsan yaşamının son evresi olan yaşlılık döneminde yaşlı
bireylerin, biyolojik, fizyolojik, psikolojik ve sosyokültürel alanlarda
olumsuz değişimler yaşadığı gözlenmektedir. Yaşlı nüfusun 2022 yılında
%44,4'ünü erkek nüfus, %55,6'sını kadın nüfus oluşturmaktadır. Kadın yaşlı
nüfusunun fazla olması kadın sağlığı sorunlarını da beraberinde
getirmektedir. Kronik hastalıkların tanı ve tedavileri rutin olarak işlerken
yaşlı kadınlarda üreme sağlığı sorunları göz ardı edilmektedir. Yapılan
çalışmalarda 50 yaş üstü ve yaşlı kadınların üreme sağlığı ile ilgili en çok
karşılaşılan sorunlar; menopozal semptomlar, osteoporoz, cinsel yolla
bulaşan hastalıklar, üriner inkontinans ve genital organ prolapsusları olarak
açıklanmaktadır. Bu dönemde özellikle göz ardı edilen konulardan biri de
cinselliktir. Yaşlı kadınlarda cinsel aktivite de azalma görülmekle birlikte 60
yaş üzeri evli kadınların %53’ ünde, 76 yaş ve üzeri evli kadınların %24’
ünde cinsel hayatın devam ettiği bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü cinsel
sağlığı, cinsel yaşamın bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal açıdan bir bütün
olarak ele alınması yoluyla kişilik, iletişim ve sevginin olumlu yönde
zenginleşmesi ve güçlenmesi olarak tanımlamıştır. Üreme sağlığı ise, üreme
sistemi, fonksiyonları ve işleyişine ilişkin bütün alanlarda sadece hastalık ya
da sakatlık olmaması değil, zihinsel ve sosyal açıdan bütünüyle iyi olma
durumudur. Üreme sağlığı sadece doğurganlığın var olduğu süreçte değil
yaşlılığı da içine alacak şekilde tüm hayat boyu bir ihtiyaçtır. Sonuç olarak
yaşlılıkta üreme sağlığının göz ardı edildiği durumlar mevcuttur ve kadın
sağlığı hemşireleri bu dönemde yaşanan ihmali ortadan kaldırmalıdır. Kadın
sağlığı hemşireleri yaşlı kadınların yaşadığı üreme sağlığı sorunlarına ilişkin
risk faktörlerini belirlemek, sorunları tespit etmek ve bu sorunlara uygun
eğitim ve danışmanlık hizmetlerini planlama ve uygulamayla
yükümlüdürler. Dolayısıyla bu bakımdan hemşirelerin farkındalıklarının
artırılması ve yaşlıların üreme sağlığı ihmallerinin önüne geçilmesi
gerekmektedir.
Old age is a period characterized by a decline in vital functions and body
efficiency, making adaptation to environmental factors challenging. The
World Health Organization defines the chronological age threshold for old
age as 65 years and older. According to the data from the Turkish Statistical
Institute, the elderly population increased by 22.6% in the last 5 years,
reaching 8,451,669 individuals in 2022, compared to 6,895,385 in 2017. In
the final stage of human life, elderly individuals undergo adverse changes in
biological, physiological, psychological, and sociocultural aspects. In 2022,
44.4% of the elderly population comprises males, while females constitute
55.6%. The higher proportion of elderly females brings about additional
challenges in women's health. Reproductive health issues in elderly women
are often overlooked while the diagnosis and treatment of chronic diseases
proceed routinely. Studies indicate that common reproductive health
problems in women aged 50 and above include menopausal symptoms,
osteoporosis, sexually transmitted diseases, urinary incontinence, and genital
organ prolapses. One commonly neglected aspect during this period is
sexuality. While a decrease in sexual activity is observed in elderly women,
it is noteworthy that 53% of married women over 60 and 24% of married
women aged 76 and above continue to engage in sexual activities. The World
Health Organization defines sexual health as the positive enrichment and
strengthening of personality, communication, and love through the holistic
consideration of physical, mental, and social aspects of sexual life.
Reproductive health is not limited to the absence of disease or disability in
all aspects of the reproductive system's functions and operations but extends
to overall mental and social well-being. Reproductive health is a lifelong
need, encompassing not only the fertile period but also old age. In
conclusion, instances where reproductive health is overlooked during old age
exist, and women's health nurses must address this negligence during this
period. Women's health nurses are responsible for identifying risk factors,
detecting problems related to elderly women's reproductive health, and
planning and implementing appropriate education and counseling services.
Therefore, increasing nurses' awareness in this regard is crucial to prevent
neglect of reproductive health in the elderly.