Hırvat yazar İvan Mažuranić’in “İsmail Çengiç Ağa’nın Ölümü” adlı eserinde geçen Türkizmler üzerine bir araştırma


Creative Commons License

Kardaş D., Ağın Haykır H.

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, cilt.20, ss.102-114, 2022 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 20
  • Basım Tarihi: 2022
  • Dergi Adı: RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.102-114
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Osmanlı-Hırvat ilişkileri, XV. yüzyılın sonlarına doğru başlamış; Kanunî Sultan Süleyman’ın Orta Avrupa içlerine ilerlediği yıllarda bugünkü Hırvatistan topraklarının büyük kısmı fethedilmiştir. Fethedilen bu topraklar, II. Viyana Kuşatmasından sonra ve 1699 Karlofça Antlaşmasıyla Venedik Devleti’ne bırakılmıştır. Böylelikle Türkler bugünkü Hırvatistan topraklarından çekilmiştir. Hırvatistan’da XVI. yüzyılda başlayan ve XIV. yüzyılda biten Osmanlı hâkimiyeti, Hırvatları siyasi, askerî, kültürel ve edebiyat gibi alanlarda etkilemiştir. Bu etkinin görüldüğü eserlerden biri de ünlü Hırvat yazar ve siyasetçi İvan Mažuranić’in yazdığı İsmail Çengiç Ağa’nın Ölümü (Smrt Smail-Age Čengića) adlı eserdir. Hırvatistan’ın en önemli epik ve genel olarak en olgun eserlerinden biri sayılan eser, beş bölüm üzerine tanzim edilmiş ve toplam 1134 mısradan oluşmaktadır. Söz konusu eser, yapma destan özelliği taşımaktadır. Eserin konusunu Karadağ’ın meşhur Türk (Osmanlı) Hersek Paşası İsmail Çengiç Ağa ile Grahovo kasabası yakınlarındaki Karadağ halkı arasında geçen küçük çaplı muharebe oluşturmaktadır. Bu eser, Hırvatistan’da ortaöğretimde zorunlu olarak okutulmakta olduğu için neredeyse tüm Hırvatlar tarafından bilinmektedir. Doküman analizi tekniğinin kullanıldığı bir nitel araştırma olan bu çalışmada eserde geçen Türkçe kelimeler (Türkizmler) tespit edilmiş, Türkizmlerin semantik ve morfolojik analizleri yapılmıştır. Ayrıca bu Türkizmlerin Zagreb Üniversitesi Felsefe Fakültesi Türkoloji Bölümünde okuyan öğrencilerce bilinip bilinmediği araştırılmıştır. Türkizmlerin güncel Hırvatçadaaki varlığını inceleyen bu çalışmanın Balkanlarda Türkçenin etkisi üzerine yapılan çalışmalara katkı sunacağı değerlendirilmektedir.