METOTREKSAT İNTOLERANSI ŞIDDET SKORLAMASI: TEDAVI SÜRESI VE İLAÇ ALIM DURUMUNUN ETKILEYEN FAKTÖRLER


Creative Commons License

Yıldız Yıldırım Ç., Bakkaloğlu Ezgü S. A.

4. Romatolojiye Panoramik Bakış Sempozyumu, Antalya, Türkiye, 23 - 25 Mayıs 2025, ss.72-75, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.72-75
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş ve Amaç: Metotreksat, jüvenil idiyopatik artrit başta olmak üzere, çocukluk çağı

romatizmal hastalıklarında en sık tercih edilen hastalık modifiye edici antiromatizmal ilaçlardan

biridir (1, 2). Metotreksat, hastalığın aktivitesini kontrol altına almakta oldukça etkili

olmakla birlikte, kullanım ile ilişkili gastrointestinal ve davranışsal yan etkiler, çocuklarda ilaca

karşı intoleransa sebep olarak ilaç uyumunu azaltır ve klinik sonuçları olumsuz etkileyebilmektedir

(3). Metotreksat intoleransını değerlendirebilmek amacıyla, “Metotreksat İntoleransı

Şiddet Skorlaması” (MISS) geliştirilmiş olup, yapılan çalışmalarda intoleransın %25 ile %75

arasında değiştiği bildirilmiştir (3, 4). Bu çalışmada, metotreksat kullanmakta olan hastalarda

tedaviye bağlı intolerans gelişimi ve bu faktörlerin hastaların demografik özellikleri ile ilişkisi

incelenmiştir.

Yöntem: Bu kesitsel çalışmada, Gazi Üniversitesi Çocuk Romatoloji Kliniği’nde en az 6

aydır metotreksat kullanan hastaların ebeveynleriyle yapılan görüşmelerle, MISS kullanılarak

bulantı yan etkileri ve ilişkili faktörler değerlendirilmiştir. Veriler, klinik dosya kayıtları ve anketler

aracılığıyla toplanıp istatistiksel analizle incelenmiştir.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların %60,4’ü (n=29) kız olup hastaların %83,3’ü

(n=40) JIA tanısı ile metotreksat tedavisi almaktaydı. Ortalama tanı alma yaşı 88,5 ± 51,01

ay, ortalama takip süresi ise 58,97 ± 40,06 ay olarak görüldü. Hastaların %91,7’si düzenli

olarak metotreksat kullanımını takiben folik asit kullanmaktaydı. ANA pozitifliği %45,8 oranında

saptandı. Metotreksat intoleransı şiddeti MISS ile değerlendirildiğinde ortalama skor

8,92 ± 8,72 olarak hesaplandı ve %47,9’unda skora göre intolerans mevcuttu (>=6 puan)

(Tablo-1). Korelasyon analizinde, daha uzun izlem süresi olan hastaların MISS değerlerinin

daha yüksek olduğu saptandı (r = 0.409, p = 0.004). İlacın tok karnına alımı sırasında bulantı

şikayetlerinin daha fazla olduğu gözlemlendi, ancak ilacın aç ya da tok alınmasının intolerans

düzeyini anlamlı şekilde etkilemediği belirlendi (p = 0.399). Metotreksatın aç veya tok kullanımının,

skorlama sisteminin alt parametreleri olan karın ağrısı, bulantı, kusma, huzursuzluk

semptomları ile ilişkisi istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p> 0.05) (Tablo-2). ANA pozitifliği

olan hastalarda metotreksat intoleransının daha sık gözlendiği ve bu ilişkinin istatistiksel

olarak anlamlı olduğu tespit edildi (p=0,043), ancak bu farklılık tanıya göre değerlendirildiğinde

gözlemlenmedi (Tablo-3).

Tartışma ve Sonuç: Çalışmamız, metotreksat intoleransının yaygın olduğunu ve bu durumun

özellikle uzun süreli tedavi alanında daha sık görüldüğünü göstermektedir. Metotreksat

intoleransının önlenmeside, erken dönemde psikososyal destek tedavisinin tedavi planına

entegre edilmesi önemsenecek. Bu şekilde, iyileşme artarak ve bireysel klinik gidişin daha

SÖZLÜ BİLDİRİLER

4. Romatolojiye Panoramik Bakış Sempozyumu  23-25 Mayıs 2025  ANTALYA

73

olumlu bir şekilde yönetilebilir. Tok karnına ilaç sistemleri sorunlarının daha fazla olduğu gözlemlenmiş

ancak anlamlı olarak bulunmamıştır. Bununla birlikte, bu bulgu çerçevesinde, yazılımların

şikayetlerinin giderek artacak şekilde aç karnına hazırlanması önerilebilir. Daha büyük

aralıklarla yapılacak çalışmalar, bu farklılığın anlamlı olup olmadığının belirlenmesi ve tedavi

çözümüne etki edebilir.