ODONTOGENIC KERATOCYST RELATED TO THE MAXILLARY SINUS MIMICKING MALIGNANCY


Kan Yakuboğlu S., Aslan G., İspir N. G., Akarslan Z., Kirazcı E., Toraman M., ...Daha Fazla

Türk Dişhekimliği Birliği 28. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi, Diyarbakır, Türkiye, 18 - 21 Eylül 2025, ss.985-986, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Diyarbakır
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.985-986
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Odontojenik keratokist, yüksek rekürrens oranı ve çevre dokulara yayılma eğilimi nedeniyle en agresif odontojenik kistlerden biridir. Maksillada ve maksiller sinüste odontojenik keratokist oldukça nadirdir ve literatürde bildirilen vakaların %1’inden daha azdır. Bu vaka raporunda, radyolojik olarak maksillada malignite ve diğer destrüktif lezyonlar ile karışabilecek odontojenik keratokist vakası sunulacaktır. Olgu Sunumu: 68 yaşında meme kanseri hikayesi olan kadın hasta kliniğimize, sol maksiller premolar bölgede 2 senedir varolan, ekstraoral muayenede farkedilmeyen ağrısız sert şişlik şikayetiyle başvurdu. İntraoral muayenede dişsiz sol premolar bölgede alveolar kret tepesinden vestibüler sulkusa uzanan palpasyonda sert şişlik mevcuttu. Ortopantogramda, maksiller sinüs bölgesinde sınırları tam olarak izlenemeyen densite artışı ve 23 no.lu dişin distalinde radyolüsensi izlendi. KIBT(Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi) incelemesinde; 23 no.lu diş kökü ile ilişkili,maksiller sinüse uzanan,ekspansif, etrafında kortikal sınır izlenemeyen, yaklaşık boyutları 18x19x16 (BPxSIxMD) mm olan yumuşak doku densitesinde lezyon izlendi. İlgili lezyonun nazal kavite tabanında, sol maksiller sinüs inferior sınırında ve bukkal kortikal kemikte destrüksiyon yaptığı gözlendi. Lezyonun ön tanısında, malignite ve diğer destrüktif lezyonlar düşünüldü. Lezyon bölgesinden eksizyonel biyopsi yapılarak biyopsi materyali histopatolojik inceleme için Oral Patoloji Anabilim Dalı’na gönderildi. Kesin tanı odontojenik keratokist olarak konuldu. Sonuç: Bu lezyon nadir olarak maksilla ve maksiller sinüse doğru uzanabileceğinden, klinisyenler diğer patolojilerle ayırıcı tanısını yapabilmeli ve tanıyı biyopsi ile doğrulamalıdır.

Aim: Odontogenic keratocyst is one of the most aggressive odontogenic cysts due to its high recurrence rate and tendency to invade surrounding tissues. Involvement of the maxilla and maxillary sinus by an odontogenic keratocyst is extremely rare, accounting for less than 1% of reported cases in the literature. In this case report, we present an odontogenic keratocyst located in the maxilla that radiographically mimicked malignancy and the other destructive lesions in the maxilla. Case Presentation: A 68-year-old female patient with a history of breast cancer presented to our clinic with a complaint of a painless, firm swelling in the left maxillary premolar region, which had been present for two years and was not detectable during extraoral examination. Intraoral examination showed a firm swelling extending from the edentulous alveolar crest to the vestibular sulcus in the left premolar region. On panoramic radiograph, an ill-defined area of increased radiodensity in the maxillary sinus and a radiolucent area distal to tooth #23 were observed. Conebeam computed tomography (CBCT) revealed a soft tissue density lesion measuring approximately 18×19×16 mm (CC × SI × MD), associated with the root of tooth #23 and extending into the maxillary sinus. The lesion appeared expansile, lacked a well-defined cortical border, and caused destruction of the nasal cavity floor, inferior wall of the left maxillary sinus, and buccal cortical bone. The differential diagnosis included malignancy and other destructive lesions. An excisional biopsy was performed, and the specimen was sent to the Department of Oral Pathology for histopathological examination. A definitive diagnosis of odontogenic keratocyst was made. Result: As these lesions can rarely occur in the maxilla and extend into the maxillary sinus, clinicians must consider them in the differential diagnosis of maxillary pathologies and confirm the diagnosis through biopsy and histopathological analysis.