Research 2020 International Symposium of Architectural Research, Karabük, Türkiye, 18 - 21 Kasım 2020, ss.61-64
Çalışmanın Amacı, Kapsamı ve Problem Tanımı
Kentler, makro ve mikro ölçekte, görünen ve görünmeyen pek çok sınır içerir. Fiziksel, kültürel ve
sosyal kurguların şekillendirdiği bu sınırlar, ayırma işleviyle bilinse de tarafların karşılaştığı ve
etkileştiği dinamik ara kesitlerdir (Corner, 1999). Toplumsal bir ürün olan kenti anlamak adına
görünen sınırları incelemek tek başına yeterli değildir. Marcuse’un (1997) belirttiği gibi tüm
duvarlar bir sınır belirlese de tüm sınırlar duvarlarla belirlenemez. Özellikle de günümüzde
karmaşıklaşan sosyal ilişki ağları pek çok görünmeyen sınır yaratmaktadır. Bu görünmeyen sınırlar;
kültürel, etnik, politik veya ekonomik nedenlerle ortaya çıkan mekânsal ayrışmaları tanımlı kılar.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, sosyo-ekonomik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan görünmeyen
sınırların kentsel dönüşüm projeleri ile nasıl bir hal aldığını anlamaktır. Kapsam: Çalışma
kapsamında İzmir kentinin Konak ilçesinde yer alan Kadifekale Mahallesi incelenmiştir. Tarihi
öneme sahip bölge, 1950’lerden sonra aldığı yoğun göç ve bunun sebebi olan çarpık kentleşme ile
İzmir’in ilk ve en geniş gecekondu bölgelerinden biri olmuştur. Gelir seviyesi düşük insanların
yaşadığı bu bölge yüksek suç oranları ile bilinmektedir. 2007 yılında Kadifekale Kentsel Dönüşüm
Projesi kapsamında bölgedeki konutların bir kısmı boşaltılmış ve bu konutlarda yaşayan aileler,
İzmir’in Karabağlar ilçesinde yer alan Uzundere Toplu Konut Alanına taşınmıştır.
Materyal ve Metot
Kadifekale Kentsel Dönüşüm Projesi öncesi ve sonrasındaki görünmeyen sınırlar öncelikle makro
ölçekte incelenmiş ve “Kentli” ile Kadifekaleliler arasında var olan görünmeyen sınırların kentsel
dönüşüm projesinden nasıl etkilendiği analiz edilmiştir. Mikro ölçekte yapılan analizde ise
Kadifekalelilerin kendi içinde oluşturdukları görünmeyen sınırlar ele alınmıştır.
Bulgular
Görünmeyen sınırları makro ölçekte incelediğimizde; kentsel dönüşüm projesi öncesinde, her ne
kadar kent merkezinde yer alsalar da Kadifekale ile kent arasında görünmeyen sınırların varlığı söz
konusudur. Yine de kentle kurdukları ilişkiler sayesinde kent içinde var olmayı ve kentte görünür
olmayı başaran Kadifekaleliler, kentsel dönüşüm projesi sonrasında kentin dışına itilerek bu
şanslarını kaybetmişlerdir. Kentten uzağa konumlanmanın yanı sıra kent ile aralarından geçen
otoban nedeniyle var olan görünmeyen sınırlara bir de fiziksel sınırlar eklenmiştir. Yeni yerleşim
ReseArch’20 International Symposium
of Architectural Research yerinin kent merkezine oldukça uzak olması sosyo-ekonomik açıdan da birçok olumsuz sonuç
doğurmakta ve zaten gelir düzeyi düşük olan grubun daha da yoksullaşması ile sınırlar
derinleşmektedir. Mikro ölçekte görünmeyen sınırlara baktığımızda ise “öteki” olarak dışlanan
Kadifekalelilerin kendi içinde yeni bir “öteki” oluşturdukları görülmektedir. Kadifekale’de
hayatlarına devam eden Roman vatandaşlar, bölgede çoğunluğu oluşturan Kürt vatandaşlar
tarafından ayrışıma maruz kalmaktadır. Roman vatandaşların yaşadığı sokaklar diğerlerinden
ayrışmış ve gruplar arasında işlenen suçlar dahi farklılaşmıştır. Kürt kökenli vatandaşlar uyuşturucu
satıcılığı ile anılırken, Roman vatandaşlar ise fuhuş ve hırsızlık ile anılmaktadır. Kentsel dönüşüm
projesi sonrası Uzundere Toplu Konut Alanına yerleşen Kadifekale sakinleri burada da farklı bir
ayrışmaya tabii olmuş ve metrekareleri farklı konut tipleri arasında da görünmeyen sınırlar inşa
edilmiştir. Küçük metrekareye sahip dairelerden oluşan bloklarda Kadifekale’den gelenler
oturmaktayken, daha büyük dairelerden oluşan bloklarda Kadifekale dönüşüm projesi ile ilgisi
olmayanlar oturmaktadır. Bu durum ekonomik sebeplere dayalı bir “sosyal statü” farkı yaratmakla
birlikte Kadifekalelilere karşı zihinlerde var olan algı da bu ayrımı beslemektedir.
Sonuç
Bir zamanlar, kent içinde prestijli bir konuma sahip olan Kadifekale Mahallesi, zaman içinde
çöküntü alanı halini almış ve kent ile arasında görünmeyen sınırlar inşa edilmiştir. Günümüzde,
kent planlamasının yerini kentsel dönüşüm projeleri almakta ve ayrışma-dışlama özellikleri taşıyan
uygulamalarla sınırlar daha da derinleşmektedir. Kadifekale Kentsel Dönüşüm Projesi, mevcut
görünmez sınırlara fiziksel sınırlar ekleyerek Kadifekalelilerin şehirden izole olmasına sebep
olmuştur. Belirli gruplara yönelik algı değişmediği sürece sınırların kaybolmadığını sadece yer
değiştirip derinleştiğini söylemek mümkündür.