21.Ulusal Cerrahi Kongresi, 16. Cerrahi Hemşireliği Kongresi, Antalya, Türkiye, 11 - 15 Nisan 2018, ss.247
GİRİŞ: Primer hiperparatiroidide etkin tedavi adenomun yerleşim yerlerinin kesin ve doğru olarak tespiti sonrası eksizyonuna ile mümkündür. Güncel yaklaşım lokalize edilmiş vakalarda bilateral boyun eksplorasyonu yerine minimal invaziv bir girişim olan hedeflenmiş paratiroidektomi ile tam tedavinin sağlanması yönündedir. İntraoperatif parathormon
(PTH) monitörizasyonu intraoperatif olarak patolojinin giderildiğinden emin olunarak reoperatif cerrahinin azaltılmasını sağlayan çok değerli bir yöntem olup operasyon süresini uzatmak ve ek maliyete neden olmak gibi dezavantajlara da sahiptir. Ayrıca birçok merkez intraoperatif PTH monitörizasyonu yapabilecek şartlara haiz değildir. Bu noktada
intraoperatif PTH bakılmaksızın güvenli bir şekilde hedeflenmiş paratiroidektomi mümkün müdür? sorusu ortaya çıkmıştır. Ultrason (US) boyunda yerleşmiş paratiroid adenomlarının yerinin belirlenmesinde yüksek sensitiviteye sahip bir yöntemdir. Çalışmamızın amacı primer hiperparatiroidide intraoperatif ultrason ile hedeflenmiş paratiroidektominin
kesin tedavi açısından güvenilirliğinin değerlendirilmesidir.
MATERYAL-METOD: Çalışma merkezimizde prospektif olarak kaydedilen hasta verilerinin retrospektif kohort analizini içermektedir. Primer hiperparatiroidi tanısı alan 167 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların tümüne preoperatif sestamibi görüntüleme ve US uygulandı. Lokalize edilen adenom şüpheli lezyonlar intraoperatif US rehberliğinde
hedeflenmiş paratiroidektomi uygulanarak eksize edildi. Donuk kesit inceleme ile eksize edilen dokunun paratiroid dokusu olduğu konfirme edilip işlem sonlandırıldı.
BULGULAR: Hastaların 139’ü kadın, 28’i erkekti. Yaş ortalaması 54 yıl olarak bulundu. Postoperatif PTH düşmeyen 7 hastanın 3’üne bilateral boyun eksplorasyonu uygulandı ve patolojik adenom bulunamaması nedeniyle üç buçuk paratiroidektomi yapıldı. Bir hastada postoperatif sintigrafide mediastinal yerleşimli yeni bir adenom tespit edilirken,
diğer 2 hasta paratiroid hiperplazisi tanısı aldı. Bir hastada ise postoperatif sintigrafide patoloji tespit edilmezken, kontrol ultrasonografide kontrlateral tiroid lobu inferiorunda ikinci bir adenom görüldü. İntraoperatif ultrasonografi rehberlikli hedeflenmiş paratiroidektominin başarı oranı %95.8 olarak bulundu.
TARTIŞMA: Sporadik adenomun yol açtığı primer hiperparatiroidizmde güncel gelişmeler hedeflenmiş paratiroid cerrahisine ilgiyi arttırmaktadır. Hedeflenmiş paratiroidektominin başarısı için adenom veya adenomların lokalizasyonunun kesin olarak belirlenmesi vazgeçilmezdir. Primer hiperparatiroidzmde adenom tespitinde US’nin sensitivite, spesifisite ve pozitif prediktif değeri sırasıyla %60, %91 ve %92 olarak bildirilmektedir. Hedeflenmiş paratiroidektominin intraoperatif cerrah tarafından uygulanan US eşliğinde gerçekleştirilmesinin insizyonun planlanması, gerçek zamanlı olarak adenomun görüntülenerek cerrahi diseksiyon ve ameliyat süresinin en aza indirilmesi, intraoperatif PTH monitörizasyonu gereksiniminin azaltılması, ve ek patolojilerin (adenom-hiperplazi) tespiti ile hastaların reoperatif girişimlerden korunması gibi avantajları büyük önem taşımaktadır. Çalışmamızdan elde edilen veriler doğrultusunda intraoperatif PTH imkanı olmaması durumunda hedeflenmiş paratiroidektominin, US rehberliğinde uygulanması ve lezyonun çıkarılmasının ardından bölgenin ultrasonografik olarak “second look” görüntülenmesi şartıyla bilateral boyun eksplorasyon ihtiyacını azaltabilecek ve kesin tedavide olumlu sonuç sağlayabilecek güvenli bir cerrahi protokol olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu kanısındayız.