XII International Conference on Critical Education, Ankara, Turkey, 3 July - 06 September 2024, pp.168-169
XII International Conference on Critical Education
168
Eleştirel Matematik Eğitimiyle Sosyal Adaleti Öğretmek ve Öğrenmek
Yeliz Doğan
Gazi Üniversitesi
yelizzdogan333@gmail.com
Naciye Aksoy
Gazi Üniversitesi
naciyeksy@gmail.com
Özet
Matematiğin üretim ve teknoloji, askeri ve güvenlik hizmetleri, eğitim, sanat
ve siyaset gibi pek çok alanda önemli rolleri bulunmaktadır. Matematik,
genel olarak, evrensel kurallara göre rakamların birbiriyle prosedürel ilişkisi
ve çözülmesi gereken soyut problemler olarak tanımlanmakla birlikte sayısal
değerlerin dışında değer taşımadığı için üst düzey soyut düşünme becerisi
gerektiren apolitik bir disiplin olarak görülmekte ve kabul edilmektedir.
Matematiğe yönelik bu genel kabuller onun sosyal ve politik yönünü gölgede
bırakmakta ve yaşamdan kopuk bir disiplin olarak algılanmasına neden
olmaktadır. Matematik öğretme ve öğrenme sürecinde de hâkim olan algı
ve işleyiş bu şekildedir. Bununla birlikte son 40 yıllık süreçte artan sayıda
eleştirel teorisyen hem matematiğin yaşamdan kopuk ve soyut öğretimi
yoluyla pekiştirdiği eşitsizlikleri hem de mevcut adaletsizliklere karşı çıkma
ve demokratik topluma ulaşmada matematiğin gücünü ortaya koyan teorik
ve ampirik çalışmaları sürdürmektedirler. Bu çalışmalarda toplumda var olan
eşitsizlikler (ırk, cinsiyet, din, engellilik, yoksulluk, vb.) irdelenmekte ve
matematik yoluyla sosyal adalet bilincinin kazandırılmasının yolları
aramaktadır. Herkes için anlaşılır, nitelikli ve eşit öğrenme çıktılarını
hedefleyen bu yaklaşım; eleştirel matematik eğitimidir. Eleştirel eğitimin
matematikle ele alındığı bu yaklaşımda amaç, sosyal adalet için matematik
öğretmektir.
XII International Conference on Critical Education
169
Sosyal adalete ilişkin en sık karşılaşılan tanımlar ‘gelir dağılımındaki
eşitsizliğin ortadan kaldırılması’ ve ‘kaynakların eşit dağılımı’ şeklindedir.
Sosyal adalet eğitimi ise demokrasi eğitimini, eleştirel eğitimi, kültürel olarak
duyarlılık eğitimini ve çok kültürlü eğitimi içeren geniş bir eğitim yaklaşımını
ifade etmektedir. Sosyal adalet eğitimi bireylerin yaşadıkları çevrede
meydana gelen adaletsizlikleri fark etmelerine ve bunlara karşı çıkmak için
harekete geçmelerine katkı sağlamak için çalışır. Eleştirel matematik eğitimi
ise bunu matematiği kullanarak yapar. Eleştirel matematik eğitimi,
öğrencilerin öğrendikleri matematikle hayatları arasındaki ilişkiyi fark
ederek adaletsizliğe, ayrımcılığa karşı birer sosyal fail olarak eyleme
geçmelerini hedeflemektedir. Eleştirel matematik eğitimi, sosyal adalet için
matematik öğretmekle aynı amacı taşır. Sosyal adalet için matematik
öğreten araştırmacı sayısı da giderek artmaktadır. Öyle ki yapılan literatür
incelemesinde okulöncesi dönemde dahi sosyal adalete ilişkin konuların
matematikle ilişkili olarak ele alındığı görülmektedir. Eleştirel matematik
eğitimi bir diğer deyişle sosyal adalet için matematik öğretimi her ülkenin
kendi bağlamında ele alınmaktadır. Türkiye’de sosyal adalet için matematik
öğretimini hedefleyen biri ampirik bir diğeri ise teorik olmak üzere yalnızca
iki araştırma yer almaktadır. Bu gereksinim ve bağlamdan hareketle bu
çalışmada, eleştirel pedagoji ve etnomatematik temele dayalı eleştirel
matematik yoluyla sosyal adalet bilincinin ilkokul düzeyinde
kazandırılmasının olasılığı tartışılacaktır. Çalışmanın eğitimcilerin demokrasi
bilincinin gelişiminde matematiğin sosyal rolünü fark etmelerine katkı
sunacağı ve yeni tartışmalara kaynaklık edeceği umulmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Eleştirel pedagoji, etnomatematik, eleştirel matematik
eğitimi, sosyal adalet.