İdealkent, cilt.11, sa.31, ss.1422-1455, 2020 (Hakemli Dergi)
Öz
Mekânın iletişimsel dili kentin anlatısını oluşturan işaret ve sembollerle doludur. Arkasında pek çok anlamı barındıran ve bize mesajlar ileten bu mekânsal çevre bizim deneyimlerimiz, davranışlarımız, bilişsel algımız ve hafızamızla birlikte sosyal ve kültürel bir anlatıya dönüşür. Kentin anlatısı, mimari mekânın yalnızca işlevsel, sosyal ve kültürel ilişkileri ile değil aynı zamanda ideolojik mesajlarla şekillenir. İktidar; mimarlık ve kenti ideolojileri doğrultusunda kullanırken biçim, malzeme, konum, mekânsal hiyerarşi, anıtsallık gibi somut tasarım araçlarına müdahale etmektedir. Ancak buna ek olarak siyasi otorite, mekânın tanımlanması ve adlandırılmasında kullandığı terminoloji ile (bazen fiziksel müdahaleye bile gerek kalmadan) mekânı ve mekânsal pratikleri “dilde” dolayısıyla bellekte yeniden biçimlendirmektedir. Bu çalışma kentin anlatısının mekânsal imgelemlerle (yeniden) anlamlandırılması üstüne deneysel bir araştırmadır. Bu kapsamda; yer isimlendirme örnekleri anma/hatırlatma nitelikli kullanılan ön isimlerin (belirten) çağrışımları ve mekân türünü/tipolojisini tanımlayan terimlerin anlam yükleri üzerinden iki durum ile ele alınmış ve Türkiye’de siyasi bir pratik olarak yer isimlendirmelerinin güncel örnekleri incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: kentin anlatısı, mekânsal imgelem, kentsel yer isimleri, kolektif bellek, temsil mekânları
Abstract
The communicative
language of the space is full of signs and symbols that construct the narrative
of the city. This spatial environment, which has many meanings behind it and
conveys messages to us, turns into a social and cultural narrative with our
experiences, spatial behavior, cognitive perception and memory. The narrative
of the city takes shape not only through functional, social and cultural
relations of the architectural space but also by ideological messages. Power
interferes with concrete design tools such as form, material, location, spatial
hierarchy and monumentality while using architecture and the city as a tool of
building ideologies. However, in addition to this, the political authority
restructures the space and spatial practices "in language", thus in
memory, with the terminology it uses in the definition and place naming
(sometimes without even physical intervention). This study is an experimental
research on the (re)meaning of the narrative of the city with spatial
imaginations. Within the scope of this work; place naming examples are explored
under two cases; connotations of commemorative initial names (indicatives) and
the semantic of term names that describe type of space / typology; also contemporary
examples of place naming in Turkey are examined as a political practice.
Keywords: urban narrative, spatial imagination, urban place names, collective
memory, representational space