COVİD-19 ilişkili ADEM ve LETM kliniğinde Adenovirus koenfeksiyonlu bir olgu


Creative Commons License

Akkuzu E., Uysal Yazıcı M., Azapağası E., Hirfanoglu T., Derinkuyu B. E., Tezer H., ...Daha Fazla

66. Türkiye Milli Pediatri Kongresi, Girne, Kıbrıs (Kktc), 5 - 09 Ekim 2022, ss.59

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Girne
  • Basıldığı Ülke: Kıbrıs (Kktc)
  • Sayfa Sayıları: ss.59
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Literatürde SARS-CoV-2 (COVID-19) enfeksiyonunu takiben gelişen nörolojik komplikasyonlar, akut dönemden haftalara kadar değişen sürelerde rapor edilmiştir. Akut dissemine ensefalomiyelit (ADEM), tipik olarak multifokal nörolojik semptomlar ve ensefalopati ile bulgu veren merkezi sinir sisteminin demiyelinizan bir hastalığıdır ve çoğu viral enfeksiyonları takiben gelişir. Literatürde COVİD-19 ilişkili çocukluk çağı ADEM ile ilgili az sayıda olgu sunumu bulunmaktadır. Burada covid ilişkili ADEM’e ilave olarak longitidunal ekstensiv transfers miyelit (LETM) ve akut adenovirüs birlikteliği olan 9 yaşında bir erkek olgu sunduk.

Materyal ve Metot: Daha önce bilinen hastalığı olmayan 9 yaş erkek hasta, 7 gündür olan aralıklı ateş, bulantı, kusma ve ishal öyküsü ile dış merkez acil servise başvurmuş. Başvuruda bilinci kapalı, Glasgow Koma Skalası 8 (E:2, V:2, M:4), beyin bilgisayarlı tomografisi normalmiş. Öyküden 6 hafta önce anne-babasının COVİD-19 testlerinin pozitif çıktığı ve hastamızın PCR vermediği ancak tat koku kaybı olduğu öğrenildi.

Bulgular: Hasta çocuk yoğun bakım ünitemize (ÇYBÜ) kabul edildiğinde bilinci kapalı, Glasgow Koma Skalası 8-10, derin tendon refleksleri (DTR) negatif, Babinski refleksi bilateral pozitifti. Nazal sürüntüde adenovirüs PCR pozitif saptandı. EEG'de delta koma mevcuttu. Beyin ve tüm omurilik MRG'si, ağırlıklı olarak omuriliğin servikal ve dorsal bölgelerindeki gri cevheri içeren, akut yaygın ensefalomiyelit (ADEM) ve akut longitidünal ekstensiv transvers miyelit düşündüren T2’de hiperintensite gösterdi (Sekil 1). Başlangıçta iki gün 1 g/kg intravenöz immünoglobulin (IVIG) ve 5 gün 30 mg/kg intravenöz metilprednizolon verdik. İlk tedavisinin ardından semptomlarında gerileme olmaması nedeniyle üçüncü günde total plazma değişimine (TPE) başladık ve 7 seans yaptık. Yatışının 5. gününde, hastayı nörojenik solunum yetmezliği nedeniyle entübe ettik. Yatışının 10. Gününde hasta entübe, 4 ekstremite kas gücü 1/5, DTR negatif, Babinski pozitifti. Kontrol MRI yaptık ve lezyonların genişlediğini gördük. Yatışının 11. gününde rituksimab tedavisi başladık ve haftada bir olmak üzere toplam 4 doz devam ettik. Hastayı yatışının 14. gününde ekstübe ettik ve 38. gününde taburcu edildi. Taburculuktaki muayenesinde 4 extremite kas kuvveti 5/5, DTR normoaktif, yemek yiyip desteksiz yürüyebiliyordu.

Sonuç: ADEM'in immünopatogenezinde miyelin, nöronlar, aksonlar ve oligodendrositleri hedef alan karışık bir inflamatuar yanıt ile monositler ve lenfositler tarafından perivasküler infiltrasyona bağlı olduğu düşünülmektedir. İsmail II ve Salama S’in COVİD-19 ilişkili ADEM ile ilgili literatür taramasında ortanca yaşı 9 olan 12 erkek ve 8 kız hasta değerlendirilmiş, 5 hastada eşlik eden TM saptanmıştır ve bunların 4/5’i LETM karakterindeydi. 13/20 hastada tama yakın iyileşme görülmüş. Rodriguez de Antonio et al. sadece 1/18 hastanın tamamen iyileştiğini göstermiştir. Hastamız ciddi nörolojik solunum yetmezliği, reküren entübasyon ve tetraplejik flask paralizisi olmasına rağmen taburculuk öncesi tamamen iyileşti.