Fen Eğitimi Araştırmalarına Gücel Bakış IV, Ali Gül,Semra Benzer, Editör, Akademisyen Yayınevi Kitabevi, Ankara, ss.81-106, 2022
Bilim, hayatımızın her noktasında sıklıkla kullandığımız bir kelime olmaya başlamıştır. En genel anlamı ile bilim, var olan bilgilerini kullanarak çevrelerini,
varlıkları ve olayları inceleme, onlara ilişkin genelleme ve ilkeler bulma, tüm
bunlar ışığında hayatı anlamlandırma çabası olarak tanımlanabilir (Kaptan &
Korkmaz, 1999). Birçok önemli bilim insanının tanımlamaya çalıştığı bilim
temelde yorumlama, gözlemleme, deney yapma gibi çeşitli bilimsel yöntemler
kullanarak bilimsel bilgi üretme sürecidir (Keklik, 2019). Tüm bu bilimsel yöntem ve çalışmalar bireylerin bilim okuryazarı olmalarını destekler. İlk kez Hurd
(1958) tarafından ele alınan bilimsel okuryazarlık kavramı 1950’li yıllardan itibaren fen bilimlerinin en önemli kazanımları arasında yerini almıştır. Bilgiye
ulaşma ve bilgiyi kullanma becerisi olarak tanımlayabileceğimiz bilimsel okuryazarlık becerisine sahip bireyler yaşamlarında, küresel ya da bölgesel olaylarda
karşılaşacakları durumları çözerken bilimsel yönelime sahip olacaklardır (Aslan, Taşar & Yalçın, 2009).