Çocukluk Çağı Astım Atağında Covid-19 Sıklığı ve Hastalık Seyrinin Belirlenmesi


Kurt F., Akça H., Akca Çağlar A., Metbulut P., Büyük Yaytokgil Ş., Bayhan G. İ., ...Daha Fazla

ÇOCUKACİLTIPVEYOĞUN BAKIMSEMPOZYUMU 18-19 Mart 2022, Ankara, Türkiye, 18 - 19 Mart 2022, ss.104-105

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.104-105
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Astım genetik ve çevresel faktörlerin neden olduğu hava yolu obstrüksiyonu ve aşırı duyarlılık yanıtı ile karakterize, çocukluk çağının en sık görülen kronik, inflamatuvar akciğer hastalığıdır. Akut astım atakları çocuk acil servis başvurularının önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Mart 2020'de COVID-19’un küresel bir salgın olarak ilan edildiği tarihten itibaren günümüze kadar tüm dünya genelinde hem yetişkinleri hem de çocukları etkilemeye devam etmektedir. Özellikle kronik hastalıklar ciddi COVID-19 enfeksiyon riskini artırabilmektedir. Ancak, çocukluklarda astımın COVID-19 için bir risk oluşturup oluşturmadığına dair veriler net değildir. Bu araştırmada pandemi döneminde akut astım atağı nedeni çocuk acile başvuran çocuklarda SARSCOV2 pozitifliği ve atak şiddeti üzerine etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya 31 Mart – 31 Aralık 2020 tarihleri arasında akut astım atağı nedeni ile Ankara Şehir Hastanesi Çocuk Acil Kliniği’ne başvuran çocuk ve SARSCOV2 belirlemeye yönelik örnek alınan hastalar dahil edilmiştir. Hastaların demografik, klinik, laboratuvar bilgileri, görüntüleme bulguları değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya toplam 165 hasta dahil edildi. Hastaların 92’si erkek, 73’ü kız, yaş ortalaması 9,7±4,8 yıl idi. Hastaların %85,5’i evden kendi imkanları ile, %10,9’u poliklinikten yönlendirilme ile, %3,6’sı 112 ambulansı ile acile başvurmuştu. Hastaların %71,5’unda öksürük, %40’6’sında ateş, %32,1’inde nefes darlığı şikayeti mevcut idi. Hastaların %84,3’ü hafif, %12,7’si orta, %3’ü ağır astım atağı olarak değerlendirildi. Hastaların %40,6’sında akciğer grafisinde peribronşial kalınlaşma, santral perihilar, retiküler infiltrasyon gibi patolojik bulgular vardı. Hastaların %24,2’si acil gözlemde, %15,8’i serviste, %1,2’si yoğun bakımda izlem altına alındı. Hastaların 24 (%14,5)’inde COVID-19 PCR testi pozitif olarak sonuçlandı. COVID-19 PCR testi negatif olan hastaların astım atak şiddeti %83’ünde hafif, %13,5’unda orta, %3,5’inde ağır iken, COVID-19 PCR testi pozitif olan hastaların ise %91,7’sinde hafif, %8,3’ünde orta idi. COVID-19 PCR testi negatif olan hastaların %15,6’sında, COVID-19 PCR testi pozitif olan hastaların %16,7’sinde servise yatış ihtiyacı oldu. Covid PCR pozitifliği ile astım atak şiddeti ve servise yatış ihtiyacı bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0,482 ve p=1,000). Tüm hastalar sorunsuz olarak taburcu edildi. Sonuç: Çalışmamamızda; astım atak nedeniyle acil servise başvuran çocuk hastalarda COVİD19 pozitifliği %14,5 bulundu. Ayrıca Covıd-19 enfeksiyonunun çocuklarda astım atak şiddetini ve hastaneye yatış ihtiyacını arttırmadığı saptandı. Bu konu ile ilgili daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.