Yeni Symposium, cilt.38, sa.1, ss.20-25, 2005 (Düzenli olarak gerçekleştirilen hakemli kongrenin bildiri kitabı)
Şizofreni ve bipolar affektif bozuklukta tanısal stabilitenin yüksek olduğu bildirilmekle birlikte şizoaffektif bozukluk psikiyatride halen tartışmalı olan tanı kategorilerindendir. Bu tanılar arasındaki tanısal geçişkenliğin ve bu tanıların stabilitesinin değerlendirilmesi ancak geniş bir hasta populasyonunda birderrçok epizodun gözlenlenmesiyle mümkündür. Bu amaçla planlanan kapsamlı bir araştırmanın ön çalışması olarak GÜTF Psikiyatri anabilim dalında 1996 yılı boyunca yatarak tedavi gören hastaların kayıtları incelenerek şizofreni, bipolar affektif bozukluk ile şizoaffektif bozukluk tanıları alan ve mükerrer yatışı olan hastalar tanısal stabilité yönünden değerlendirmeye alınmıştır. İlk değerlendirme sırasında kronik şizofreni ya da bipolar affektif bozukluk tanıları alan hastaların son tanıları da sırasıyla %96 ve %92.5 oranında aynı kalmaktadır. Bu hastalarda klinik belirti ve bulgular şizofrenik ya da affektif eksenlerde yer almaktadır. İlk tanıları şizoaffektif bozukluk olan hastaların ise %45.5’inin son tanıları da aynıdır. Şizofreni ve bipolar affektif bozukluktaki yüksek tanısal stabiliteye rağmen, şizoaffektif bozuklukta bu oranın düşük olması, hastalığın tanımlanmasındaki güçlüklerle paralellik göstermektedir.