Kliniğimizde Son 6 ay İçinde Yapılan Thulium Fiber Lazer ile Prostat Enukleasyonu Operasyon Verileri: Tek Cerrah Deneyimi


Creative Commons License

Bulut E. C., Elmas B., Çetin S., Vural F. A., Küpeli A. B., Şen İ.

8. ULUSAL İŞLEVSEL ÜROLOJİ VE KADIN ÜROLOJİSİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 25 - 29 Ekim 2023, ss.41-42

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.41-42
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

SS-31 KLİNİĞİMİZDE SON 6 AY İÇİNDE YAPILAN THULİUM FİBER LAZER İLE PROSTAT ENÜKLEASYONU OPERASYONU VERİLERİ: TEK CERRAH DENEYİMİ


Giriş:

Benign prostat hiperplazisi (BPH) erkeklerdeki yüksek insidansı ve yaşla birlikte artan sıklığı ile hem bireyler hem de sağlık sistemi üzerinde önemli etkileri olan bir hastalıktır. BPH, erkeklerin %8ini dördüncü dekatta, %50sini altıncı dekatta ve %80ini dokuzuncu dekatta etkilemektedir. Prostatın transüretral rezeksiyonu (TURP), küçük ve orta büyüklükteki prostatlar için tercih edilen klasik tedavi yöntemi olarak belirlenmiştir. Ancak ilk kez 1983 yılında Hirahoka tarafından tanımlanan prostatın anatomik endoskopik enükleasyonu ilerleyen yıllarda daha sık başvurulan bir yöntem olmuş ve bu yöntem 2016 yılında Avrupa Üroloji Birliğinin (EAU) BPH tedavisine yönelik kılavuzlarına dahil edilmiştir. Thulium iyonları katkılı bir silika fiber olan tülyum fiber lazer (TFL), holmiyum lazere kıyasla daha kısa bir dalga boyuna ve daha yüksek su absorbsiyon katsayısına sahiptir, bu da fiber uçta daha yüksek enerji oluşmasını sağlar. Böylece TFL daha derin ablasyon yapma ve daha yüksek koagule edebilme özelliğine sahiptir. Bu çalışmada amacımız Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’nda son 6 ay içerisinde Thulium fiber lazer ile yapılan prostat enukleasyonu (ThuFLEP) verilerimizi sunmak.

Metot:

Çalışmaya 15 Mart-15 Eylül 2023 tarihleri arasında alt üriner sistem semptomları nedeni ile Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’nda ThufLEP uygulanan 34 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların yaş, prostat volümü preoperatif PSA, Uluslararası prostat semptom skoru (IPSS), Üroflowmetri (Maksimum akış hızı (Qmax) ), işeme sonrası rezidü idrar (PVR), enükleasyon süresi, morselasyon süresi,; postoperatif 1. Ay PSA, IPSS, Üroflowmetri (Qmax), işeme sonrası rezidü idrar verileri kaydedildi. Glob vezikale ile başvuran hastaların preoperatif Qmax değerleri analizlerde sıfır (0) olarak, PVR değerleri ise analizlerde başvuru anındaki glob volümleri olarak alınmıştır.

Bulgular:

ThufLEP yapılan 34 hastanın yaş ortalaması 67,6(±7,7), ortalama prostat volümü 84,8(±27,2) idi. Preoperatif ortalama PSA değeri 4,5(±2,9) iken, postoperatif ortalama PSA değeri 1,6(±1,1)’idi. Preoperatif IPSS ortanca değeri 25,5(12-34) iken, post operatif IPSS ortanca değeri 9(1-17)’idi. Preoperatif PVR ortanca değeri 190(60-1200) iken, postoperatif PVR ortanca değeri 0(0-80)’idi. . Preoperatif ortalama Qmax değeri 5,2(±4,8) iken, postoperatif ortalama Qmax değeri 24,5(±5,4)’idi. Enükleasyon, morselasyon ve sonda çekim süreleri ortanca değerleri sırasıyla 70(40-180), 20(15-25) ve 2(2-6) şeklindeydi. (Tablo 1)

Sonuç:

ThufLEP yüksek etkinlik, düşük ameliyat süreleri ve boyut açısından alternatiflerine göre daha geniş sınırlara sahip olması ile tercih edilebilir bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Daha güçlü çıkarımlar için yüksek hasta sayıları ile çok merkezli randomize çalışmalara ihtiyaç vardır.