EKSTRAHEPATİK PORTAL VEN OBSTRÜKSİYONUNDA SARKOPENİ VE MALNÜTRİSYON SIKLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ: ÖN RAPOR


Öztürk H., Yaylı N., Eğritaş Gürkan Ö., Boyunaga Ö. L., Dalgıç B.

15. ULUSAL ÇOCUK GASTROENTEROLOJI, HEPATOLOJI ve BESLENME KONGRESI, Trabzon, Türkiye, 30 Mayıs - 01 Haziran 2024, ss.64-65, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Trabzon
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.64-65
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Sarkopeni, kas kitlesinin ve fonksiyonlarının azalması ile karakterize klinik bir durumdur. Çocuklarda sarkopeni varlığı

büyüme geriliği, nörogelişimsel gecikme ve cerrahi sonrası risk artışı ile ilişkili bulunmuştur. Bu çalışmada ekstrahepatik

portal ven obstrüksiyonu (EHPVO) tanısı ile izlenen çocuk hastalarda sarkopeni sıklığının saptanması amaçlanmaktadır.

Yöntem: Gazi Üniversitesi Çocuk Gastroenteroloji Bilim Dalı’nda 2000 ile 2024 yılları arasında EHPVO tanısı alan hastalar

çalışmaya alınmıştır. Herhangi bir nedenle bilgisayarlı tomografi (BT) çekilen hastaların L3-4 ve L4-5 seviyelerindeki aksiyel

görüntülerden her iki psoas kası yüzey alanı toplanarak (t-PKYA) z skorları hesaplanmış ve -2 SD’nin altındakiler sarkopeni

olarak kabul edilmiştir. t-PKYA, hastaların boylarının karesine bölünerek (t-PKYA/m2) psoas kas indeksi (PKİ) hesaplanmıştır.

Hastaların demografik verileri, BT çekildikleri tarihteki vücut ağırlığı ve boy ölçümleri kaydedilerek analiz edilmiştir.

Bulgular: Çalışmaya EHPVO tanısı alan 125 hastadan BT görüntülerine ulaşılan 1-16 yaş arası 66 hasta alındı. Hastaların

%39,4’ü (26/66) kız, yaş ortalaması 9,4 ± 4,1 idi. Hastaların %68,2’sine (45/66) proksimal splenorenal şant cerrahisi uygulanmıştır.

Yapılan değerlendirmede L3-L4 ve L4-L5 seviyelerinden hesaplanan t-PKYA, t-PKYA z skorları ve PKİ arasında

korelasyon saptanmıştır (sırasıyla p<0,001, r=0,95; p<0,001, r=0,67; p<0,001, r=0,8). Çalışmaya alınan hastalarda sarkopeni

sıklığı L3-4 seviyesi temel alındığında %53, L4-5 seviyesi temel alındığında ise %39,4 bulunmuştur. Hastaların %16,7’si zayıf,

%15,2’si bodur ve %28,7’si zayıf ve/veya bodur idi. Malnütrisyonu olan hastalarda sarkopeni sıklığı daha fazla idi(Tablo

1). Sarkopeni ve malnütrisyonu birlikte olan olgular (sarkopenik malnütrisyon) sıklığı %22,7 olarak saptanmıştır. Hastaların

L3-4 ve L4-5 seviyesindeki t-PKYA z skorları ile vücut ağırlığı, boy ve beden kitle indeksi z skorları arasında korelasyon

saptanmıştır(Tablo 2).

Sarkopeni ve malnütrisyon ilişkisi / t-PKYA z skorları ile antropometrik ölçüm z skorlarının korelasyonu

Tablo 1. Sarkopeni ve malnütrisyon ilişkisi

Sarkopeni kriteri Malnütrisyon olan Malnütrisyon

olmayan p değeri

L3-4 z skoru <-2 %78,9 %42,6 0,013

L4-5 z skoru <-2 %68,4 %27,7 0,005

Tablo 2. t-PKYA z skorları ile antropometrik ölçüm z skorlarının korelasyonu

Sarkopeni kriteri Vücut ağırlığı z

skoru Boy z skoru Beden-kitle indeksi

z skoru

L3-4 t-PKYA z skoru r=0,42; p<0,001 r=0,31; p=0,011 r=0,28; p=0,022

L4-5 t-PKYA z skoru r=0,47; p<0,001 r=0,28; p=0,021 r=0,45; p<0,001

t-PKYA: total psoas kası yüzey alanı

Sonuç: EHPVO hastalarında malnütrisyon sıklıkla eşlik etmektedir ve malnütrisyon varlığı ile sarkopeni sıklığı artmaktadır.

Malnütrisyonu olmayan olgularda da sarkopeninin saptanmış olması sarkopeni gelişimi üzerinde malnütrisyon dışı faktörlerinde

etkili olduğunu düşündürmektedir. Çalışmamız EHPVO’da sarkopeni sıklığını gösteren literatürdeki ilk çalışmadır.

Sarkopeninin cerrahi prognoz üzerine etkilerini değerlendiren çalışmalara da gereksinim vardır.

Anahtar Kelimeler: Ekstrahepatik portal ven obstrüksiyonu, sarkopeni, malnütrisyon, psoas kası yüzey alanı