Akademik Veri Yönetim Sistemi
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği 45. Ulusal Kurultayı, Ankara, Türkiye, 28 Ekim - 01 Kasım 2023, ss.235-236
Epidermoid Kist Duvarından Gelişen Bazal Hücreli Karsinom: Bir Olgu Sunumu
Giriş: Epidermal kistler, klinik pratiğimizde en sık karşılaştığımız subkütan kistlerdir. Epidermal kistlerin, folikül infindibulumundan veya travma sonrası subkütan dokuya yerleşen epidermisten meydana geldiği bilinmektedir. Yoğun miktarda keratin içeren bu kistler, çok katlı yassı epitel ile döşelidir. Genellikle puberte sonrası dönemde baş, boyun ve gövdede görülmektedirler. Çoğunlukla asemptomatik cilt altı nodüler şişlik ile karakterizedirler. Bu kistik lezyonlar benign olarak kabul edilse de literatürde malign transformasyonun olduğu klinik olgular da mevcuttur. Önceki çalışmalarda malign transformasyonun daha çok skuamöz hücreli karsinom (SCC) daha nadir olarak da bazal hücreli karsinom (BCC) olduğu bildirilmiş. Bu vaka bildirisinin amacı benign olarak bilinen ve genellikle asemptomatik olan epidermal kistlerin malign hücreler barındırabileceğine dikkat çekmektir. Biz de burada epidermal kist duvarından gelişen bazal hücreli karsinom vakasını sunuyoruz. Vaka: 31 yaş kadın hasta ensesinde 1,5 yıldır var olan, son 1 ayda hızlı büyüme gösteren kitle ile polikliniğimize başvurdu. Fizik muayenede cilt altı yerleşimli, mobil, palpasyonla ağrılı, yaklaşık 2x3 cm boyutlarında nodüler kitle saptandı. Ciltten kabarık olan lezyonun ciltte renk değişikliği yapmadığı görüldü. Hastanın diğer sistem muayeneleri normal saptandı. Epidermal kist ön tanısıyla kitle lokal anestezi altında eksize edildi. Makroskobik olarak kitlenin kistik yapıda olduğu ve atipik bir görünümünün olmadığı saptandı. Histolopatolojik olarak incelenen spesmende tümörün kist epitel tabanından başladığı ve stromayı infiltre ettiği görüldü (Resim 1A). Kist stromasında ve epitelin altında daha bazofilik görünümlü mikronodüler bazal hücreli karsinom izlendi (Resim 1B). Ardından skar margininden 5 mm sınır ile re-eksizyon yapıldı. Hastanın 1 yıllık izleminde rekürrens izlenmedi. Olgu sunumu için hastadan bilgilendirilmiş yazılı onam alındı. Tartışma ve Sonuç: Epidermal kistler en sık karşılaştığımız yumuşak doku kitlelerinden biridir ve çoğunlukla benigndir. Karsinom gelişimi nadir de olsa daha önce bildirilmiştir. Epidermal kistlerden klinik olarak BCC tanısı koymak zordur çünkü spesifik bir klinik bulguya neden olmazlar. Tanı için mutlaka histopatolojik inceleme yapılmalıdır. Bizim olgumuzda ciltte endürasyon veren bir kitle için ön planda benign lezyon (kist, lipom vs) düşünüldü. Ağrılı olması ve hızlı progrese olması nedeniyle eksizyon planlandı. Patolojik değerlendirme sonucu BCC olarak raporlanan kistik lezyon için sınır genişletmek amacıyla re-eksizyon yapıldı. Bu vakadan da kazandığımız tecrübeye göre hızlı progresyon gösteren kistik lezyonların histopatolojik değerlendirilmesi önemlidir. Çıkarılan lezyon makroskobik olarak tipik bir epidermal kist görünümünde olsa da mutlaka patolojik inceleme yapılmalıdır. Epidermoid kist malign transformasyonunu açıklamak için daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu sayede klinik pratiğimizde malignite riski taşıyan hastaları belirleyip erken tanı koyarak tedavi etmek mümkün olabilir. Anahtar Kelimeler: epidermoid kist, bazal hücreli karsinom, malign, subkütan kist