89. Zamanın Ruhunda Utangaç ve Yandaş Prototipler.


Karaağaçlı M.

Diğer, ss.1-5, 2024

  • Yayın Türü: Diğer Yayınlar / Diğer
  • Basım Tarihi: 2024
  • Sayfa Sayıları: ss.1-5
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet


Zamanın Ruhunda

Utangaç ve Yandaş Prototipler

Dr.Öğr.Üyesi Mustafa KARAAĞAÇLI*

 

1.Öndeyi

“Zamanın Ruhunda Utangaç ve Yandaş Prototipler!”  konusuyla ilgilenilen bu  çalışmada; Türkiye’nin sosyolojik yapısında yaygın  yer bulan  davranış kalıplarına kamu oyununun dikkatini çekmektir. Çalışma, kaynaklarda sıralanan literatür verilerine ek olarak yazarın postpozitivist görüşleriyle oluşturulmuştur.

 

Çalışma sistematiği; (1)Öndeyi, (2)Utangaç, Yandaş, Arketip ve Prototip Betimlemeleri, (3)Arketip  ve Prototip  Ontolojisinde Sınıfsallık,  (4)Utangaç  ve Yandaş  Prototip Haller, (5)Sonuçlar,  (6)Öneriler, (7)Vargı  ve Tartışma  alt başlıklarında  kaleme  alınmıştır.

 

2.Utangaç, Yandaş, Arketip ve Prototip Betimlemeleri

Zamanın ruhunda utangaç ve yandaş prototipler! konusunun betimlenmesine daha iyi  hizmet eder umuduyla,  aşağıda  utangaç, yandaş, arketip ve prototip özellikleri tanıtılmaktadır:

 

2.1.Utangaç

Utangaç, bir  ortamda, toplulukta  ve tanımadığı bir kimsenin yanında rahat davranamayan, rahat konuşamayan  yani  sıkılgan olan bireydir.

Çünkü;

·       Utangaç  birey, çekingendir. Utangaç, onaylanmama, reddedilme  ve yargılanma endişeleri yaşar

·       Utangaç insanların kendisi hakkında olumsuz düşünmelerinden korkar.

·       Utangaç, göz iletişiminden kaçınır, Anadolu  İnsanın  deyimiyle insan yüzüne bakamaz, kaçınır ve olaylar-olgular  karşısında sessiz  kalır.

 

2.2. Yandaş

Yandaş, birinden, bir  görüşten  ve bir gruptan yana olmadır. Yandaş, bir düşünceye, bir isteğe, bir oya katılmadır.  Yandaş, bir eylemi destekleyerek, yanlı  ve taraflı  davranmadır.

 

2.3.Arketip  

Arketip; felsefi epistemoda ilk ve asıl örnek  anlamında olup, psikoloji  bilgi  kolunda ise arketip   “kolektif bilinçaltını oluşturan öğeler” anlamında  kullanılmaktadır.

 

Yapıtlara konu  ve  örnek olan arketiplerin bireysel ve toplumsal etkilerinden somut olarak gözlenneler  şunlardır

·       Kalıtsal eğilimler doğrultusunda bireylerin hayatlarına girerler.

·       Yaşam tarzlarıyla rehberlik ederler.

·       İlgilenilen tematik bağlama göre ortak bir simge ve imge oluştururlar.

·       Ortak bir  bilinç sosyal bilinç oluştururlar.

·       Duygusal öğeler barındırırlar.

 

Arketipler evrensel düşünce biçimleri  olarak, edebi, sanatsal ve filozofik  yapıtlarda yer bulurken, Moliere’nin Cimri Romanındaki işlenen karakter ilk  cimri tipi olarak somutlanır.  Çünkü; Moliere (Jean-Baptiste Poquelin1622-1673)  yapıtlarındaki tiplemelerle dünya edebiyatında, Shakespeare'den sonra insan gerçekliğini  en derinlemesine  inceleme  ve  betimleme formasyonuna sahip yazardır (Moliere, 2023)

 

Psikolojik bakışta arketip açıklamasında Carl Gustav Jung, bilinçaltına  ait bulgularında Freud’dan ayrı   veriler ortaya koyar. Özetle  Jung: “bilinç düzeyinde dışadönük bir insan, bilinçaltı düzeyinde içedönük olabilir” derken,   bu durumun tam tersinin  de olabileceğini öne sürer  (Jung, 2006: 25)

 

Jung “psikolojik karakter tipleri” olarak da şu sekiz karakteri tanımlar:

“Dışadönük düşünen tip, içedönük düşünen tip, dışadönük duygusal tip, içedönük duygusal tip, dışadönük duyusal tip, içedönük duyusal tip, dışadönük sezgili tip, içedönük sezgili tip”

 

2.4.Prototip

Prototip, bir kavram ya da süreci test etmek ya da çoğaltılmış ve öğrenilecek bir şey gibi davranmaya yönelik inşa edilmiş, bir ürünün erken örneği, modeli ya da sürümüne denir. Bir final ürün değil, ürünün o aşamada finale mümkün olan en yakın halidir.

 

Prototip, bir ürünün veya tasarımın hazırlık aşamalarında ortaya  konulan  örnektir. Diğer  üretimlerin de  bu örneğe uygun olması beklendiğinden  prototip değişmez yani bir örnektir.

 

3.Arketip  ve Prototip  Ontolojisinde Sınıfsallık

Moliere’nin arketiplerini  burjuva  ve aristokrat  sınıflardan  seçtiği  karakterlerle gezegende  her şeyin  sınıfsallığına edebi bakış  katarken,  Karl Marx ise  mesai-ücret ilişkisinde sermayedar  soyut emek işgücünden  daha fazla  artı değer çıkarıyor görüşüyle, emeğin,   bir nesne  olarak  görüldüğünü, emeği, hakkın karşılığı olarak değil,  alınıp satılan  bir meta  olarak  değerlendiriyor.

 

Emek  sahibi  yaşamak  zorunlu  ihtiyaçlarını  karşılamak  için çalışırken, sermayedar  ise  kar  marjını artırmak  için  çalışma hayatında çalışıyorum rolünü  oynuyor. Oysa,  emek yoğun   çalışmada  işçinin  salt kol, el ve zihin gücü  varken, tüm üretim materyal, ortam, araç ve  fizik mekanları  sermayedarın sahipliğinde ve kontrolunda  gözüküyor (Marx, 2021).

 

Çünkü; Endüstri Devrimi sonrasında küresel  sermaye artı  değere ve servete doymadı. Bu  doymazlık  ile 21.asrın ilk  çeyreğinin bitimine yaklaşırken; sermaye ve kapitalist bakış;  emek yoğun çalışandan daha  çok  yararlanmak  istiyor.

 

 

4.Utangaç  ve Yandaş  Prototip Haller

Gezegenin her köşesinde görülen yaygın utangaç ve yandaş prototiplerin  tipik 

hallerinden seçilmiş olan bazıları  aşağıda betimlenmektedir.

 

Yapılan betimlemede; bu çalışmanın  amaç, kapsam ve sınırlılıkları içerisinde; ayrı  ve  özel disiplin  alanı ve bilim uzmanlığı  gerektiren ileri davranış analizlerine girişilmeden; ilgili alan yazın ve yazarın sosyal gözlem sonuçları dikkate alınmıştır.

 

·       Yönetsel  bürokraside liyakat  formasyonu yerine; “bizden olsun” yaklaşımıyla hareket ederler.

·       Her fırsatta kutsal manevi yaşamı göstermeye ve atıf yapmaya değerler adına riyakarlık artıyor.

·       Liyakatsızlık yaygındır.

·       Toplumsal yapıda kültürel erozyonların olmasını maneviyattan uzaklaşmaya bağlanır.

·       Kutsal değerler adına riyakarlık artıyor.

·       Her olumsuzluk “dış güç (!)” sendromuyla açıklanır.

·       Bireysel ve toplumsal şiddet, manevi nedenlere bağlanır.

·       Devlet-Kurumlar-vatandaşlar arası yabancılaşmalar artar.

·       Kaynağı belirsiz paralılar gösterişli yaşamlar sürülür.

·       Hükümete iktidar olanlar devlet sanılır.

·       Kavgaları mertlikten uzak  ve   kalleşcedir.  Yerde  yatanı tekmeleme  gibi,  yerde  yatana   soplarla üç-dört kişi saldırma gibi insan onurunu  ayaklar  altına alan tavırlarda eş deyişle kahpecedir.

·       Benimsedikleri siyasal empozeli  görüşten farklı ve aykırı bir  görüş  ve siyasal tercihleri  olan gruplarda  ve fizik mekanlarda oy verdikleri partiyi  söyleyememe gibi  özgüvensizlikleri vardır.

·       Siyasal  tercihlerindeki  butik yanlışlılar  karşısında “elim kırılsaydı da  vermeseydim”(!) garip ama  işlevsiz bir pişmanlıkları  vardır.

·       Ticari zekalar artarken;  ahlaki tutumlar ve tavırlar  azalır.

·       Her türden ahlaksızlık  ve çarpık  ilişkiler  feodal ahlak  ve akılla  savunulur.

·       “Çalıyor  ama çalışıyor(!)”  gibi gezegende  asla  kabul görmeyecek  kamusal  işleyiş masum  görülür.

·         1948 İnsan Hakları  Evrensel  Beyannamesinde  yer bulan “özel mülkiyet hakkına yakırı” merkezi idarenin  tasarrufu  olur. Bu konuda en somut, dramatik, çarpıcı  toplumsal yara  olan  konut  kiralarının son 2 yılda  %25  ile sınırlı tutulması  açık-net ve haksız bir yaptırım olarak  gözleniyor. Enflasyonun  gerçekte  %200’lerde (https://enaggrup.org.2024), TÜİK’de bile %70-80’lerde  olduğu yüksek enflasyonist süreçte anılan kira  artışını gerçekten uzaklığı  görülür (https://tuik.gov.tr. 2004).

·       Zaten kira konusu tek  taraflı yani sadece kiracılardan oluşmadığı ev sahiplerinin de konunun diğer tarafı olduğu  göz önüne alındığında; alına kararın  ne kadar empati yoksunluğu içerdiği  daha  somut olarak görülüp daha iyi anlaşılır.

·       Kültürel gecikmeleriyle “uyumsuzluk ve görgüsüzlükleri artar (Karaağaçlı, 2024).

·       Halkın  normal ekmeğe ve simite ulaşmada yaşadığı  güçlüklerden  empatisiz  olarak bir haberdirler.

·       Gösterişli yemek masalarının ve  tabaklarınının selfi düşkünlüğü  artar.

·       Antisosyal* medyada olgu ve olayları manüpülasyonlarda üzerlerine yoktur.

·       Eleştirel  bakan her bulguyu ve  görüşü “bilgi yanlışlığı(!)”  diye anti-savunmayla itibarsızlaştırırlar. Bu konuda geniş özel  fizik-mekan,  kadro, yapı ve organizasyonları  için özel bütçe ve giderleri vardır.

 

5.Sonuçlar

Zamanın Ruhunda Utangaç ve Yandaş Prototipler!  Tematiğinden  çıkarılabilecek sonuçlar arasında  şunlar  manidar  görümektedir:

1.   Gezegende  bağlamı  yeri, coğrafyası ne olursa olsun her  insanın   z0r  yaşadığı anlar  vardır.

2.   Zorluklar  Türkiye Coğrafyasında geniş halkın yaşam  maliyeti ile   somutlanırken, bir  oligarşik  yapı  ise  yüksek  gelirleriyle  farklı yaşamlar  sürdürmektedir.

3.   Farklı yaşamlar sürmesi sonradan görmelerinden değil;  görgüsüzlüklerinden olacak ki, yaşam  halleri baştan ayağa Türkiye Coğrafyasının sosyolojisinin ve  manevi iklimine aykırılıklar barındırmaktadır.

4.   Çalışmanın tematiğindeki  utangaç ve  yandaşlıktan  masum  olanı utangaçlık olurken, Bir  insanın sonradan görmesiyle hal  ve gidişinin tutumlarında sırıtması abartılı tavırlar  göstermesi hoşgörüyle karşılanabilirken; görgüsüzlükleri ise asla toleranslı ve müsahamalı görülemez.

 

6.Öneriler

Zamanın Ruhunda Utangaç ve Yandaş Prototipler!  Tematiğinden  çıkarılan  sonuçlar  ışığında geliştirilen öneriler aşağıda sıralanmaktadır:

1.   “Her  güvensizliğin ilişki  kanseri  olduğu” varsayımı da  bu  bulguyu destekler niteliktedir.  Bu nedenle insan olma kimliği hiçbir sınıfa ve gruba yancılığı ve yandaşlığı gerektirmemelidir.

 

2.   İnsan  olmanın ontolojisi  ve fikirsel  özgürlüğü her  şeyin üzerinde  olduğundan, düşünsel özgürlükler  ve ifadede  yer bulmalıdır.

 

3.   Türkiye coğrafysında her  yurtaş işinde  ve aşında   özgürce  fikir ifadesinde  bulunabilmelidir.

 

4.   Bireysel  ve toplumsal kalkınmada  rehber  olması gereken  üniversiter  yapılar  bilimsel özgürlükleri için yazmalı, çizmeli  ve  resmet-melidir.

 

5.   UNESCO’nun "fikirlerin sansür edilmeme özgürlüğü" ölçütü  akademik özgürlük temelinde ı  güncel tutulmalıdır.

 

6.   Yaşamda ve eğitimde bilimsel  yol ve yordamlar   esas  alınmalı,   partiyi devlet  görme siyasi   şaşılığı yerine;  bilimsel  doğruların yandaşları  olunmalıdır.

 

7.   Memlekette iiş-görev-rol icralarında siyasal ve  kamusal bürokraside normal  işler ve yapılması gereken teknolojik girşimler  kahramanlık olarak görülmemeli,  bağlama uygunluk  olarak  yaşanmalı ve değerlendirilmelidir.

 

7.Yargı  ve  Vargı

Zamanın  ruhunda utangaçlık  ve  yandaşlık prototipleri,  genelde  kültürel gecikmenin özelde  ise bireysel tercihlerinin yansımasıdır.

 

Nereden  bakılırsa bakılsın,  kimlik  temelli   karakter ve  mizaç  tümeli iyi ya da  kötü olarak  nitelenmez  çünkü,  kimliktir.  Kimliğini  yere, duruma, paraya, ranta,  makama  satan ise ancak; var olan, ontolojik  kimliğinden çıkıp  yancı  ve  yandaş  prototipe  dönmüş olarak nitelenir.

 

Türkiye coğrafyasında   her yurttaşa gerekli olan sosyal, hukuki,  ve  laiklik  temelinde  yaşamın peşinde olunmalı; “Atatürk ve  arkadaşları  tarafından  emperyal güçlere  karşı muhteşem 30  Ağustos 1922 zaferiyle filizlenen  ve  29 Ekim 2024 günü tam bir asır  ve bir  yılını  idrak edeceğimiz  Cumhuriyet’in kurucu felsefesinin ve İlkelerinin yanında olunmalıdır.

 

_____________

*Anti-sosyal medya: “Gezegende her  olgu, olay ve değişken zıttıyla  bilinir” ilkesiyle  birlikte; sosyallik  ve sosyalleşmenin aynı iklimli, fizik-mekanlı  yüz-yüzelikleri gerektirdiğinden  dolayı;  bu çalışmada ve yazarın diğer yapıtlarında da bilinçli olarak kamuoyundaki sosyal medya kullanımının yerine; “anti-sosyal medya”  olarak kullanılmış ve kullanılmaktadır.

 

 

Kaynaklar

 

Jung, C. Gustav. (2006). Analitik Psikoloji. Çev. Ender Gürol. İstanbul: Payel Yayınları.

 

Karaağaçlı, M. (2019). Eğitimin Sosyolojisi. İkinci Yazım Birinci Basım. Ankara: Kitapçı Basımevi Yayıncılık  Dağıtım Tasarım San Tic. Ltd. Şti. ISBN No:978-605-62357-9-5. Bandrol  Seri Aralıkları: THG-PRH 637078-637207.

 

Karaağaçlı, M. (2023-1) Her Durum ve Zaman Değişkeninde Kamu Minimal ve İsteksiz Olamaz! Mektepli Gazete.  http://www.mektepligazete.com. 28 Ağustos 2023.

 

Karaağaçlı, M. (2023-2). Özgürlük, Bağımsızlık  ve  Cumhuriyet Yolculuğunda  Evrensel Rol Model: Atatürk.  Bakü:  Azerbaycan Atatürk Merkezi  ve İksad İnstıtute  Tarafından  Düzenlenen 19 Mayıs  2023  Doğumunun 142. Yılında Atatürk 3. Uluslararası Sempozyumu. Sözlü  bildiri metni.

 

Karaağaçlı, M (2023-3).30  Ağustos Zaferi’nin Evrensel ve Ulusal İmgeleri  ve Simgeleri. Mektepli Gazete. 30.08.2023. http://www.mektepligazete.com.

 

Marx,  K. (2021). Kapital.  Çev.  Nail  Atılgan, Erkin Özalp  ve Mehmet Selik. Yordam Kitap.

 

Mardin, Ş. (2017). Şerif Mardin Mahalle Baskısı Kavramını Anlatıyor. Medyascope. 07 Eylül

 

Moliere,(2023). Cimri.  Çev. Sabahattin Eyüboğlu. ISBN: 9754588422.

UNESCO. (1997). Eğitim ve Tartışma Özgürlüğü. Araştırma Yapma ve Sonuçlarını Yayma-Yayımlama Özgürlüğü..www.unesco.org.

https://tuik.gov.tr. Temmuz, 2004. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK). Resmi Web Sayfası.

 

https://enaggrup.org.  Ağustos,2004. ENAG. Enflasyon Araştırma Grubu. Resmi Web Sayfası.

 

_____________

İletişim ve Erişim

*Dr.  Öğr. Üyesi, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, EBB Öğr.Üyesi.

e-posta         : mkara@gazi.edu.tr  

ORCID          : https://orcid.org/0000-0003-3488-1021

Web         (1): w3.gazi.edu.tr/~mkara 

Web         (2): https://avesis.gazi.edu.tr/mkara

Web         (3): www.yurtspor.com

Web         (4): www.mektepligazete.tebeşir

Web         (5): www.mektepligazete.bülten

Facebook  (1): Kirizma

Facebook  (2): Mustafa Karaağaçlı

Twitter         : M_Karaagacli_

İnstagram    : mustafakaraagacli1

Blog             :mustafakaragacli.blogspot.com