Rijit Eksternal Distraktör Uygulanan Hastalarda Klinik Deneyimlerimiz


Creative Commons License

Okutan M. T., Özçiler M. F., İsmail B. K., Şibar S., Fındıkçıoğlu K., Gülşen A.

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği 45. Ulusal Kurultayı, Ankara, Türkiye, 28 Ekim - 01 Kasım 2023, ss.149-150

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.149-150
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Rijid eksternal distraktörler (RED) osteotomi yapılmış maksillaya, intraoral splint ve/veya maksiller kemiğe fikse edilmiş bölümü vasıtasıyla kademeli olarak traksiyon uygulayan cihazlardır. RED cihazının orta yüz ilerletme tedavisinde etkili bir araç olduğu gösterilmiştir. Cihazın avantajları; iyi bir vektör kontrolü sağlaması, sınırsız distraksiyon mesafesi sağlaması, öngörülebilir sonuçların olması ve cihazın kolay uygulanabilir ve çıkarılabilir olmasıdır. Bu çalışmanın amacı kliniğimizde RED ile maksiller ilerletme yapılan hastalar hakkındaki klinik deneyimimizi sunmaktır. Gereç ve Yöntem: Ocak 2018 ile Haziran 2023 tarihleri arasında 8’i erkek, 2’si kadın olmak üzere toplam 10 hasta ameliyat edildi. Operasyon sırasındaki yaş 6 ile 27 (Ortalama 19.1) arasında değişmekteydi. Hastalarımızın birinde unilateral, yedisinde bilateral damak dudak yarığı (DDY) deformitesi mevcuttu. DDY olan hastaların hepsine bebeklik ve erken çocukluk döneminde birincil dudak ve damak onarımı yapılmıştı ve 6 tanesinde alveoler yarık; kemik grefti ile tedavi edilmişti. Bir hasta crouzon sendromuna sahipti. Bir hastada herhangi bir sendrom mevcut değildi. (Tablo 1) Hastaların hepsinde şiddetli maksiller hipoplaziye sahip iskeletsel sınıf 3 maloklüzyon mevcuttu

DDY mevcut hastalarda 6 mm üzeri ve DDY olmayan hastalarda 8mm üzeri distraksiyon ihtiyacı varsa RED prosedürü planlandı. Sınıf I oklüzyon elde etmek için gerekli ilerlemeyi hesaplamak amacıyla lateral sefalometrik grafi çekildi. Distraksiyon mesafesi ameliyat öncesi kesici dişler arasındaki ilişkiye göre (Overjet), maksillanın kafa kaidesine göre ön-arka yön konumuna göre (SNA) ve alt çene ile olan ilişkisine göre (ANB) lateral sefalometrik grafi ile hesaplandı. Distaksiyon miktarı relaps oranını azaltmak için hedeflenen distraksiyon mesafesinden %15 daha fazla olarak gerçekleştirildi. Ameliyattan önce tüm hastalar ortodontistler tarafından değişken sürelerde ortodontik tedavi ile ameliyata hazırlandı. Distraksiyon sürecinde DDY’ye sahip hastalarda vektörel kuvvetlere bağlı olarak maksiller kollapsın oluşmasını önlemek amacıyla ağız içine maksiller transpalatal ark uygulandı. Tüm hastalara genel anestezi altında Le Fort 1 veya Le Fort 3 osteotomisi yapıldı ve RED cihazı yerleştirildi. (Tablo 1) Halo çerçevenin kafatasına sabitlenmesi için her iki temporal bölgeye değişken sayıda vida (3-5 adet) yerleştirildi. Tüm hastalara aşağıdaki distraksiyon protokolüne göre distraksiyon uygulandı: 1- Latent Dönem: Yaş ve ilerleme derecesine bakılmaksızın tüm hastalara postoperatif 7 günlük latent periyot uygulandı 2- Distraksiyon Miktarı: Günde 1 mm ilerletme planlandı 3- Distraksiyon Süreci: Hastalar, vidaları evde günde iki kez (Sabah ve akşam olmak üzere) manuel olarak 1’er tur çevirdiler 4- Distraksiyon Süresi: Distraksiyon işlemi sınıf I oklüzyon elde etmek için radyografik olarak hesaplanan düzeltmeye bağlı olarak değişen bir süre boyunca sürdürüldü. 5. Konsolidasyon: 12-16 haftalık bir konsolidasyon dönemi vardı. Konsolidasyon süresi hastanın mevcut sendromik durumuna ve yaşına göre belirlendi. RED cihazının çıkarılması sedasyon anestezisi altında gerçekleştirildi. Hasta verileri tıbbi kayıtlardan retrospektif olarak toplandı. Hastalar vida gevşemesi, deri enfeksiyonları, kötü skar izi, halo cihazını maksillaya sabitleyen serklaj telinin kopması gibi komplikasyonlar açısından sorgulandı. Bulgular: Elde edilen distraksiyon miktarı 10-35 mm arasında değişmekte olup RED cihazı ortalama 146.6 gün (60-217 gün aralığında) boyunca yerinde kaldı. Komplikasyonlar açısından değerlendirilen hastalarımızın birinde vida gevşemesi görülürken, ikisinde yara yeri enfeksiyonu, üçünde kötü skar izi, beşinde serklaj telinin kopması komplikasyonu gelişti. Halo cihazlarının psikolojik problemlere yol açtığını bildiren raporlar mevcuttur ve bazı hastalarda psikolojik problemlere sekonder RED cihazının çıkarılması gerekebilir. Bizim hastalarımızın hiç birinde böyle bir etkiye rastlamadık. RED cihazının kullanımındaki en önemli komplikasyondan sabitleme vidalarının kafa içine penetrasyonu ve sık görülen komplikasyonlardan halo migrasyonu da hastalarımızda görülmedi. Tartışma: Distraksiyon osteogenezisi (DO) kemik rejenerasyonunun etkili bir yöntemidir. Orta yüzün DO’su intraoral veya ekstraoral bir cihaz kullanılarak elde edilebilir. Uygulama kolaylığı, daha fazla ilerleme miktarı elde edilebilmesi ve optimal vektör kontrolü ekstraoral cihazların; intraoral cihazlara üstünlüğüdür. Bunun dışında distraktörün çıkarılması için ikinci bir cerrahi işleme gerek yoktur. Maksiller distraktörler DDY olmayan hastalarda 8 mm, DDY deformitesi olan hastalarda 5 mm’den fazla ilerletme yapılması durumunda endikedir. Rijit eksternal distraktörler ilerletme gereksiniminin fazla olduğu durumlarda tercih edilmekte olup, özellikle ciddi maksiller hipoplazisi olan DDY hastalarında etkili olduğuna inanılmaktadır. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde gerçekleştirilen primer DDY onarımı yüz görünümünü, konuşmayı ve yutkunmayı iyileştirirken; maksilla gelişiminde bozulmaya neden olarak ikincil deformitelere, üst çene geriliğine ve maloklüzyona neden olur. Hipoplastik maksilla Le Fort I osteotomisi ile ilerletilerek maloklüzyon düzeltilip yüz dengesi tekrar sağlanabilir ancak DDY hastalarında görülen şiddetli maksiller hipoplazinin tedavisi kemik segmentler arasındaki aşırı farklılıklar, önceki operasyonlara bağlı gelişen skarlaşma ve relaps oranlarının yüksekliği nedenleriyle; geleneksel Le Fort I maksiller ilerletmenin başarı oranları distraksiyon osteogenezisi ile başarı oranlarına göre daha düşüktür. Opere ettiğimiz hastaların büyük çoğunluğu DDY grubuna girmekte olup hedeflenen ilerletme miktarları elde edilmiştir. Oluşan skar izi, serklaj teli kopması, cilt enfeksiyonu gibi komplikasyonlar elde edilen başarıları sonuçlara bakıldığında göze alınabilecek seviyededir. (Bazı hastalarımızda 35 mm gibi ciddi ilerletme miktarları elde edildi) RED uygulanması sonrası oluşabilecek relapsın minimum seviyede oluşabilmesi için overkorreksiyon ve latent döneminin en az 4 ay tutulması ve bununla birlikte takibe uzun süre devam edilip gerekirse hastalara yeni operasyonlar planlanması gerekmektedir. Sonuç: Kuvvet vektörünün ayarlanabilmesi, istenen distraksiyon mesafesinin elde edilebilmesi ve kolay uygulanabilir olması RED cihazı kullanımının avantajlarıdır. Cihazın kullanımının zor olması, tedavi ve takip sürecinin uzun olması en önemli dezavantajıdır. Kliniğimizde şiddetli maksiller hipoplazili özellikle DDY’li olgularda RED cihazı kullanılarak başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Distraksiyon Osteogenezisi, Maksiler Distraksiyon, Rijit Eksternal Distraktör