59. Ahbap ve Akraba Kapitalizmi!


Karaağaçlı M.

MEKTEPLİ GAZETE , vol.3, no.21, pp.1-5, 2024 (Non Peer-Reviewed Journal)

  • Publication Type: Article / Review
  • Volume: 3 Issue: 21
  • Publication Date: 2024
  • Journal Name: MEKTEPLİ GAZETE
  • Journal Indexes: Other Indexes
  • Page Numbers: pp.1-5
  • Gazi University Affiliated: Yes

Abstract

Ahbap   ve  Akraba  Kapitalizmi!

Dr. Öğr. Üyesi Mustafa KARAAĞAÇLI

G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, EBB Öğr. Üyesi.

 

1.Öndeyi

“Ahbap   ve  Akraba  Kapitalizmi!” konulu bu çalışmanın  amacı;   devletin güçler ayrılığı  ilkesinden  ve  sosyal  kapsayıcılıktan uzak  izlenen  siyasi  politikaların  sonuçlarına  Türkiye kamuoyunun  dikkatini çekmektir. Çalışma; ilgili alan yazın bulgularına ve yazarın postpozivitist görüşleriyle gözlemlerine dayalı oluşturulmuştur.

 

Çalışma; (1)Öndeyi, (2)Siyaset Bilim Politika Sanattır, (3)Siyaset ve Devlet, (4)Devletin Olmazsa Olmazı; Güçler  Ayrılığı  İlkesi, (5)Güçler  Ayrılığından  Uzaklığın Doğurguları, (6)Sosyal Kapsayıcılıktan Uzaklık Ahbap ve Akraba Kapitalizmini Yaygınlaştırıyor!, (7)Vargı ve Yargı, (8)Öneriler alt başlıklarında sistematize edilmiştir.

 

2.Siyaset Bilim Politika Sanattır

 bir grup içinde, üyeleri arasındaki davranışları düzenleme ve yönetme faaliyetleridir. Siyaset, toplumun kamu düzeni ve yönetimi ile ilgilidir. Siyaset, kamu düzenini ve genel yönetimi gerçekleştirmektir. Siyaset kurumunun yönetime yansıması hükümetler ve iktidarlardır. İktidar Max Weber’e göre; toplumun yasal gücüdür (Weber, 2004). 

 

Siyaset kurumları seçme, seçilme,  kamu yönetimi ve kamu oyu oluşturma işlevlerinden dolayı diğer sosyal kurumlardan farklıdır.  Çünkü; siyaset kurumu iktidarı ve uyguladığı politikalarla birilerinin veya bir grubun  çıkarlarına ya da  muhalefetine karşı yönetimler gösterebilir.

 

Güncel  ahvalde  siyasetle politika birbirinin  yerine kullanıldığından  ilgili tartışmalar  da  yüzeysel  yapılmakta;  görüş  olarak ortaya  konulanların dayanaklarının  bilimsellik nitelikleri  dikkate alınmamaktadır.

Bilimsellikten uzak yapılan siyasetin  duyarlı  ve estetik  olmasını  beklemekte   fazla  iyimserlik   olmaktadır.

3.Siyaset ve Devlet

Siyaset  bir bilim devlet ise belli bir toprak parçası üzerinde ortak amaçlar çerçevesinde örgütlenmiş, siyasi ve hukuki yaptırım gücüne sahip en üstün otoritedir. Devlet olgusu insanların yerleşik hayata geçmesiyle ortaya çıkmıştır.

Devlet olmak için toprak, halk, iktidar ve egemenlik gerekir. Devletin egemenliği (1)Yasama, (2)Yürütme ve (3)Yargı güçlerine sahip olmasıdır.

 

4.Devletin  Olmazsa Olmazı; Güçler  Ayrılığı  İlkesi

Bir devletin olmazsa olmaz  özelliği; “güçler ayrılığı  ilkesidir.”  Güçler  ayrılığı  ilkesi;  ana  çizgilerle; (1)Yasama yani kanunları yapmak, (2)Yürütme yani kanunları uygulamak ve (3)Yargı yani uygulama sırasında çıkabilecek sorunları hukuk sistemiyle gidermektir.

Anılan bu işlevler; meclis demokrasinin de güvencesi ve devlet olmanın temelini oluşturan  formasyonlara sahiptir.

Güçler ayrılığı ilkesini siyasal bilimle ve politik sanatla yaşatmak ve uygulamak devletin vatandaş  bireylerine yönelik yapmak zorunda olduğu diğer işlevlerin de güvence altında olmasını sağlayacaktır.

 

Devletin diğer temel  işlevlerini yeri gelmişken  sıralamak gerekirse özet  çizgilerle aşağıdaki yönlerle  ilgili olduğu  görülmektedir:

·       Temel ihtiyaçları karşılamak: Vatandaşların ekonomik, sosyal, eğitim, sağlık ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak.

·       Güvenliği  sağlamak: Ülkenin toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını iç ve dış tehlikelere karşı korumak

·       Hak ve özgürlükleri korumak: Vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almak ve adaleti sağlamak.

·       Milli çıkarları korumak: Ülkenin iç ver dış sınırları içinde milli çıkarlarını korumak (Karaağaçlı, 2021: 70-71).

 

Böylesine  çok yönlü; işlevleri  siyaset  bilimiyle devlet  aracılığıyla yerine  getirmenin dayanılmaz hafifliği önce yönetenleri sonra  yönetilenlere  yansıyacağı  yadsınamaz  bir gerçektir. Tam  tersi  durumda  ise iktidarın güç  zehirlenmesi  bütün  güçler ayrılığını yok edecektir.

 

5.Güçler  Ayrılığından  Uzaklığın Doğurguları

Devletin temelini ve  diğer işlevlerini  tümel olarak kapsayan  ilke; “güçler ayrılığıdır.” Güçler  ayrılığından uzak devlet,  vatandaşın tümünü  kucaklayamaz, adaletli olamaz. adaleti zedeler, adaleti yozlaştırır.

Oysa; Sokrates’in devlet  ve  yönetim  mottosu  olan; “a d a l e t, yönetimden  öndedir” (Platon, 2022).

Güçler ayrılığının yok edilmesinin belirgin doğurguları;

·       Siyasal ve politik süreçler kirlenir.

·       Siyaset kurumu kötüye kullanılır.

·       Siyaset  rant  aracı  olur.

·       Ekonomik kaynaklar  özelleşir.

·       Ahbap   ve akraba  kapitalizmi  oluşur.

·       Kamu   minimalleşir.

·       Özel kurumlar öne çıkar.

·       Bir toplumun yaşaması  için  yaşamsal  önem  ve değerde  olan,  aile,  eğitim, sağlık, ekonomi  ve   kalıp değer inançlar örselenir,  zamanla  yok  olur.

 

Devletin temelini  oluşturan  “güçler ayrılığı” ilkesinden uzaklığın yukarı satırlarda  sıralan  doğurguları tümelde vatandaş birey-devlet etkileşimini azaltır. Devletin bireylerine bireylerin de devlete yabancılaşmasını dolayısıyla sosyal  kapsayıcılıktan  kopukluklara neden olur.

 

 

 

6.Sosyal Kapsayıcılıktan Uzaklık Ahbap ve Akraba  Kapitalizmini  Yaygınlaştırıyor!

Kapsayıcılık  bireyleri; bulunduğu bağlama, ortama  ve  duruma ötekileştirmeden amasız ve fakatsız dahil etmedir. Kapsayıcılık, bireylerin katkılarına, varlığına ve bakış açılarına ne kadar değer verildiğini göstermedir. Kapsayıcılık, insanların kendi varlıklarını sosyal ve  kültürel iklimlerini ayrıştırmadan   dikkate almadır.

Sosyal kapsayıcılık, yaşam döngüsü içerisinde insanın önemine, payına ve rolüne vurgu yaparak; kimlikleri nedeniyle dezavantajlı olan bireylerin ve grupların sağlık, eğitim, güvenlik, ulaşım, barınma, istihdam gibi hizmetlere erişimini iyileştirmektir (Bauman,  2016  ve Karaağaçlı, 2021).

Sosyal kapsayıcılığın temel amacı,  bireylerin eğitim-öğretim potansiyellerini, sosyolojik ve ekonomik koşullarını iyileştirmek, sosyo-kültürel yaşama uyumlarını sağlamaktır.

Sosyal kapsayıcılık olmazsa,  devletin  kaynakları  bir  kesime sunulur.  Ahbap  ve akraba   kapitalizmi oluşur.

Oysa; siyaset  vatandaş  bireylere  en  üst düzeyde   hizmet  götürme kurumudur. Çünkü; siyaset  kurumunun asli görev tanımı; “memleketteki  tüm kesimlerin inanç, etnik köken, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, siyasi görüş, mülkiyet, engellilik durumu fark etmeksizin  hizmet etmektir.”

7.Yargı ve Vargı

İnsanın  temel ihtiyaçlarının karşılanması  yaşamsal önemdedir. İhtiyaçlarının  karşılanması için ekonomik kaynaklara ihtiyaç vardır. Çünkü; “insan ekonomik bir varlıktır” (Karl Marx). Ekonomik  kaynakların; sosyal kapsayıcılık yaklaşım, usul ve esaslarıyla kullanılması  ise birey-devlet aidiyetini  de  yükselten  nitelikler taşımaktadır.

Türkiye  coğrafyasındaki kapitalizmin  son  hali  olan  yeni özneli  sosyo-ekonomik  politikalar sosyal kapsayıcılıktan  uzak  özellikler  taşımakta, ahbap-akraba ekonomisini  ve istihdamını artırmaktadır.  Bu durumun  giderilmesi  için devletin yasama-yürütme-yargı temelinde  güçler ayrılığı  ilkesinin bilimsel  olarak uygulanmasına  ihtiyaç bulunmaktadır.

8.Öneriler

“Ahbap ve Akraba Kapitalizmi” konulu  bu çalışmanın  yargısı  ve vargısı doğrultusunda  şu önerilerin ulusal ölçekte dikkate alınmasında  yarar  görülmektedir:

 

·       Bir devletin olmazsa olmaz  özelliği; “güçler ayrılığı  ilkesidir.” Güçler  ayrılığı  ilkesinin yani  yasama-yürütme-yargı alanlarının etkili olarak uygulanabilmesi için; (1)Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün   İlkeleri,  (2)Cumhuriyet’in Kuruluş Felsefesi, (3)Laiklik, (4)İnsanlığın Magna  Carta’sı  olan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, (5)T.C. Anayasası, (6)MEB Temel Kanunu  ve (7)Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nu bütünsel olarak dikkate  alınmalıdır.

 

·       Toplumsal yaşamda eğitim, hukuk, ekonomi, sosyo-kültürel alanlarında bilim temelli  nesnel ve adaletli siyaset hizmetleri uygulanmalı,  ahbap-akraba kapitalizminden vazgeçilmelidir.

 

·       Politikada olup bitenlere  ve siyasete laik  ve bilimsel temeller kazandırılınca siyasi partiyle devletin  aynı görülmesinin de (!) önüne geçilmiş olacağı unutulmamalıdır (Karaağaçlı, 2024-2).

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaynaklar

Bauman,  Z. (2016). Sosyolojik Düşünmek. Çev: Abdullah Yılmaz. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.

 

Karaağaçlı, M. (2021). Eğitimin Sosyolojisi.  İkinci Yazım İkinci Basım.  Ankara: Baskı ve Cilt:Bizim Büro Basımevi Yayın Ve Dağıtım Hizmetleri Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti. ISBN–978-605-62357-9-5. Bandrol Seri No Aralıkları: THG-SOP: 983928-983982.

 

Karaağaçlı, M. (2024-1). Sosyal Kapsayıcılıktan Uzaklık  Okul Terkini Artırıyor! www.mektepligazete.com. köşe yazıları. 02.06.2024.

 

Karaağaçlı, M. (2024-2). Partiyi  Devlet Görme, Siyasi Şaşılıktır! www.mektepligazete.com. köşe yazıları. 07.07.2024.

 

MEB. (1973). Milli Eğitim Temel Kanunu. Ankara: TBMM. Kanun  No: 1739.

 

Platon (2022). Sokrates’in Savunması. İstanbul:  Cumhuriyet  Eki.

TBMM. (1982) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası. Ankara: TBMM. 2709 Sayılı Kanun, 7.11.1982.

TİEK  (2016).Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu.  Kanun  No:6701,  Resmi Gazete  No: 29690.

Weber, M. (2004). Sosyolojinin Temel Kavramları. Çeviren: Medeni  Beyaztaş. Efkar Yayınevi.

 

____________

İletişim ve Erişim

Dr.  Öğr. Üyesi, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, EBB Öğr. Üyesi.

7e-posta         : mkara@gazi.edu.tr  

ORCID          : https://orcid.org/0000-0003-3488-1021

Web         (1): w3.gazi.edu.tr/~mkara 

Web         (2): https://avesis.gazi.edu.tr/mkara

Web         (3): www.yurtspor.com

Web         (4): www.mektepligazete.tebeşir

Web         (5): www.mektepligazete.bülten

Facebook  (1): Kirizma
Facebook  (2): Mustafa Karaağaçlı
Twitter         : M_Karaagacli_
İnstagram    : mustafakaraagacli1

Blog            :kirizma.blogspot.com