Nazal Polipozisli Hastalarda İntrapolip Steroid Enjeksiyon Etkinliğinin Ön Sonuçları


Creative Commons License

Başaranhıncal B., Uzun T., Zorlu M. E., Hemmati M., Müderris T.

18. Türk Rinoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 25 - 28 Nisan 2024, ss.38, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.38
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Nazal polipler, mukozanın kronik inflamasyonu ile oluşmuş, burun boşluklarında ve paranazal sinüslerdeki yumuşak doku oluşumlarıdır. Burun tıkanıklığının yaygın nedenlerindendir ve toplumda %0,5-4 oranında görülmektedirler. (1) Medikal ve cerrahi tedavi, alternatifler arasındadır.(2) Tedavinin amaçları; polipleri ortadan kaldırmak veya boyutlarını/sayılarını azaltmak, hava yolunu açmak, koku duyusunu iyileştirmek, ameliyat sonrası nüksleri önlemek ve yaşam kalitesini arttırmaktır.(3) Günümüzde topikal/sistemik kullanılabilen kortikosteroidler antiinflamatuar tedavinin temelini oluşturmaktadır; nazal poliplerin semptom ve bulguları üzerinde kanıtlanmış etkisi olan tek tıbbi tedavidir.(4) İntrapolip steroid enjeksiyonu sistemik steroid ve cerrahiye alternatif olarak daha az yan etkiye sahip tedavi yöntemi olarak ön plana çıkmaktadır. Nitekim literatürdeki bir çalışmada intrapolip steroid enjeksiyonunun sistemik steroid verilen grupla karşılaştırmasında daha etkili olduğu gösterilmiştir.(5) Çalışmamızda amacımız nazal polipozisli hastaların tedavisinde intrapolip steroid enjeksiyonu ile sistemik steroid ve cerrahiye alternatif tedavi yöntemi oluşturmaktır.

Gereç-Yöntem: Çalışmada tedavisi tamamlanmış 33 hasta bulunmaktadır. Planlanan, kontrol gruplarıyla birlikte yaklaşık 120 hastaya tamamlamaktır. Hastalar 3 gruba ayrıldı. 1. gruptaki hastalara(33 hasta) intrapolip steroid enjeksiyonu (40 mg/mL triamcinolone, 1 mL) uygulandı. Enjeksiyon 5 hafta boyunca haftada 1 kez uygulandı. 2. gruptaki hastalara 1mg/kg günde oral steroid(prednizolon) tedavisi başlanması, 3 gün boyunca kullanmaları; sonra her gün günde 5 mg doz düşülerek tedavi süresini 14 güne tamamlamaları planlanmıştır.(6) 3. gruptaki hastalara ise steroidli nazal sprey (günde 2 kez 3 ay boyunca) tedavisi uygulanması planlanmaktadır. Sonuçların SNOT 22 anket ölçeği(7), Lund Mackay BT evreleme(8), Lildholt nazal polip evreleme ölçeği(9) ve PNIF(tepe nazal inspiratuar akım metre) ile değerlendirilip karşılaştırılması planlandı. Takip ölçeği olarak SNOT-22 anketinin işlem öncesi, işlemden sonra 1.ay ve 6.ay değerlendirilmesi planlandı.

Bulgular: Tedavisi tamamlanmış 33 hasta değerlendirildiğinde yaş ortalaması 51.42 (24-76 yaş aralığı)’ydi. Hastaların 11’i kadın(%33.3), 22’si erkekti(%66.7). Ön çalışma sonuçları değerlendirildiğinde 33 hastanın intrapolip steroid tedavisi öncesi SNOT-22 ortalaması 46,51+-11,6 olarak belirlendi. Tedavi sonrası 1.ay ortalaması 21,84+6,09 olarak belirlendi.(p<0.001) Hastaların PNIF-metre değerlendirilmesinde tedavi öncesi değeri 56,96+-13,3 iken tedavi sonrası 1.ay değerleri 88,18+-20,07 olarak belirlendi.(p<0,001) Endoskopik evrelemede tedavi öncesi ortalama 4,51+-1,09 iken tedavi sonrası 1. ay ortalama 2,39+-0,55 olarak belirlendi. (p<0,001) Ön çalışma sonuçlarımızda, hastaların bu 3 ölçekle tedaviye yanıtının değerlendirilmesinde 3 sonuç da istatistiksel açıdan anlamlı olarak gözlendi.

Sonuç: Çalışmamızın ön sonuçları intrapolip steroid enjeksiyon tedavisinin, nazal polipozis tedavisinde alternatif olarak değerlendirilebilecek bir tedavi yöntemi olarak ön plana çıkabileceğini göstermiştir. Literatürde sınırlı sayıda benzer çalışma yapılmıştır. Çalışmamızın diğer çalışmalardan farkı, katılan hasta sayısının diğer çalışmalardan fazla olarak planlanması ve PNIF-metre gibi daha objektif ve tedavi etkinliğini daha iyi değerlendiren ölçek kullanmasıdır.