Büllöz Pemfigoid Etyopatogenezinde Unutulmaması Gereken İki Ajan - İlaçlar ve SARS-CoV-2: Bir Olgu Sunumu


Creative Commons License

Ateşci E., Edek Y. C., Toker M., Öğüt B., Adışen E., Gülekon A.

XXVI. Prof.Dr.A.Lütfü Tat Sempozyumu, Ankara, Türkiye, 15 - 19 Kasım 2023, ss.193-194, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.193-194
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Büllöz pemfigoid (BP), dermo-epidermal bileşkede bulunan adezyon molekülü hemidezmozomlara karşı gelişmiş otoantikorlarla karakterize bir otoimmün büllöz hastalıktır. Hastalık sıklıkla ileri yaşlarda ortaya çıkmakta ve hastalarda klasik olarak kaşıntılı ürtikeryal lezyonlar, Nikolsky bulgusunun negatif olduğu gergin büller izlenmektedir. Hastalığın tanısında histopatolojik, immünofloresan ve serolojik inceleme oldukça önemlidir. Seksen yaşında kadın hasta vücudunda iki aydır olan yaygın kaşıntılı lezyonlar nedeniyle tarafımıza başvurdu. Hastadan alınan anamezde tip 2-diyabet mellitus ve hipertansiyonu olduğu diyabeti için verilen oral antidiyabetik tedavisinden (vildagliptin) sonra şikayetlerinin başladığı öğrenildi. Kaşıntılı lezyonların zamanla su toplayan lezyonlara dönüşmesi ve oral antihistaminik, topikal kortikosteroid tedavilerine dirençli olması üzerine hasta tarafımızca değerlendirildi. Hastada alerji, enfeksiyon, travma öyküsü mevcut değildi. Dermatolojik muayenede gövdede ve ekstremitelerde eritemli zeminde Nikolsky negatif gergin büller, ekskoriyasyonlar, erode alanlar izlendi (Resim 1). Hastada mukoza, tırnak ve saçlı deri tutulumu mevcut değildi. Koldaki büllöz lezyondan alınan 4 mm punch biyopsinin histopatolojik değerlendirmesinde subepidermal bül oluşumu, dermiste eozinofil infiltrasyonu izlenirken, direkt immünfloresan incelemede bazal membran boyunca lineer IgG ve C3 birikimi saptandı (Resim 2). Yapılan serolojik incelemede BP180 otoantikor pozitifliği bulunmaktaydı. Laboratuvar tetkiklerinde tam kan sayımı, karaciğer-böbrek fonksiyon testleri, akut faz reaktanları normal aralıkta sonuçlandı. Hastaya klinik muayene, histopatolojik ve serolojik incelemeler sonucunda BP tanısı konuldu. Covid-19 pandemisi döneminde SARS-CoV-2 enfeksiyonu ve Covid-19 aşılarının birçok dermatolojik hastalığın gelişiminde veya alevlenmesinde rolü olduğunu gösteren veriler bulunmaktadır.9-12 Aşı veya enfeksiyon yoluyla edinilen SARS-CoV-2 immünizasyonunun genetik olarak yatkın kişilerde otoreaktiviteyi tetikleyerek çeşitli hastalıkların tetiklenmesinde veya şiddetlenmesinde etkili olabileceği varsayılmaktadır.13 Olgumuzda Covid-19 pnömonisi ve idrar yolu enfeksiyonu için sefiksim kullanımı sonrasında BP alevlenmesi gözlendi. Literatürde sefiksim ile BP alevlenmesi olduğunu gösteren yeterince veri olmaması ve ilaç kesildikten sonra hastanın şikayetlerinde gerileme olmaması nedeniyle hastada BP alevlenmesinde esas tetikleyici faktör olarak SARS-CoV-2 enfeksiyonu düşünüldü. Sistemik ve topikal kortikosteroid tedavisi başlandıktan sonra hastalık kontrol altına alındı. Bu vakayla birlikte yeni gelişen veya alevlenme yaşayan BP hastalarında ilaç ve SARS-CoV-2 enfeksiyon öyküsünün sorgulanması gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Yeni vaka serileri ve çalışmalar BP etyopatogenezinde ilaçların ve SARS-CoV-2 enfeksiyonunun rolünü ortaya koymada yardımcı olacaktır.