7th INTERNATIONAL CONGRESS ON NUTRITION OBESITY AND COMMUNITY HEALTH, İstanbul, Türkiye, 28 - 29 Mayıs 2022, ss.263-272
Öz: COVID-19 salgını 2020 yılının ilk çeyreğinde
ortaya çıkması ve sadece 3 ay sonra virüsün hızla yayılmasının ardından küresel
bir salgın olarak sınıflandırmıştır. COVID-19 döneminde uygulanan karantinalar, ekonomik gelirin bozulması ve gelecek
hakkındaki belirsiz durum fiziksel inaktivite, duygu durumu değişiklikleri, yaşam
tarzı ve yeme bozukluklarının değişimine etki etmiştir. Bu çalışmada,
bireylerin Covid-19 pandemi döneminde bireylerin
pandemi döneminde duygu durumu ve yaşam tarzının ortoreksiya nervoza ile
ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Metot: Araştırma verileri Mart
2021- Eylül 2021 tarihleri arasında 18 yaş üstü bireylere uygulanan online
anket formu ile toplanmıştır. Anket formu demografik bilgiler, sağlık bilgileri,
antropometrik ölçümler ve duygu durumunu
değerlendirmeye yönelik Koronavirüs 19 fobisi ölçeği (CP19-S) ve Koronavirüs
anksiyete ölçeği (CAS)’ ve Ortoreksiya nervoza durumunu değerlendirmede
kullanılan ORTO- 15 ölçeği’nden oluşmaktadır. Bulgular: Araştırmamıza
18-70 yaş 3264 birey katılmıştır. Araştırmaya katılan bireylerin büyük
çoğunluğunu (%69.8) kadın bireyler oluşturmaktadır. Kadın bireylerde uyku kalitesi ve CP-19 S ölçeğinden alınan
puan ortalaması (50.4±10.63) erkek bireylere göre (46.9±9.94) anlamlı olarak
daha yüksek bulunmuştur (p<0.001). Araştırmamızda
bireylerin fobi durumları cinsiyetler arasında pozitif anlamlı ilişki
göstermiştir (p<0.001). Koronavirüs anksiyete ölçeğine göre bireylerin
%96.6’ü normal olarak sınıflandırılmıştır(p>0.05). Orto 15 ölçeği sınıflamasına göre popülasyonun
çoğunluğu erkek bireylerin %91.0’ı;
kadın bireylerin ise %90.0’ı ortorektik olarak sınıflandırılmıştır (p>0.05).
Sonuç: COVID-19 pandemisi bireylerin duygu durumu, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının değişimine neden
olabilir. Bu çalışma Türk popülasyonunda bu faktörleri birlikte değerlendiren
ilk çalışmadır. Uzun vadede COVID-19 ile ilgili komplikasyonların halk sağlığı
üzerinde olumsuz etki edebileceği tarafımızca düşünülmektedir. Gelecekte
hükümetlerin yeterli ve dengeli beslenme, fiziksel aktivite ve duygu durumu
yönetimine yönelik halk sağlığını geliştirici politikalar geliştirmesini
önermekteyiz.