31st International Congress of Turkish Association of Oral and Maxillofacial Surgery, Muğla, Türkiye, 9 - 13 Ekim 2024, ss.37, (Özet Bildiri)
Amaç: Çenelerdeki kemik içi lezyonlar klinik ve histopatolojik özellikleri farklı olan ve farklı tedavi yaklaşımları
gerektiren benign veya malign karakterdeki kistik ve tümöral lezyonlardır. Literatürde odontojenik kist ve tümörlerin
prevelansını ve demografik dağılımını inceleyen çalışmalar bulunmaktadır.Ancak, Türk popülasyonundaki dağılım ve
klinik özellikler üzerine daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Bu nedenle bu çalışmada, Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği
Fakültesi’ne başvurmuş ve histopatolojik olarak tanı koyulmuş odontojenik kist ve tümörlerin prevelansının, yaş,
cinsiyet ve anatomik bölgeye göre dağılımının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntemler: Bu çalışmada Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı’na Mart
2013-Mart 2023 tarihleri arasında başvuran yaşları 3-85 arasında değişen, mandibula ve maksillada kemik içerisindeki
lezyonlar nedeniyle tedavi edilen toplam 2845 hasta kaydı ve patoloji raporları incelenmiştir. Patoloji verilerinin eksik
olması veya patoloji sonucu odontojenik kist, tümör olmayan hastalar çalışmaya dahil edilmemiş, 1696 hastaya ait
veriler değerlendirilmiştir.
Bulgular: Toplam 1696 hastanın 1022’si erkek, 674’ü kadın olup yaş ortalaması 38,23’tür. Lezyonların 1529’u kist,
167’si tümör olarak saptanmıştır. Çalışmamızda lezyonların bölgeye göre dağılımı incelendiğinde 1696 lezyonun 384’ü
maksilla anterior, 202’si maksilla posterior, 186’sı mandibula anterior ve 924’ü mandibula posterior bölgede lokalize
olduğu izlenmiştir. En sık görülen kist radiküler, en sık görülen tümör ise odontoma olarak belirlenmiştir.
Sonuçlar: Tek bir merkezde gerçekleştirilen bu çalışmanın sonuçları literatürde bu konuyla ilgili yapılmış çalışmalarla
benzerlik göstermektedir. Ancak, değişik bölgelerdeki farklı ülkelerde yapılan bazı çalışmalarda odontojenik kist ve
tümörlerin görülme sıklığında farklılıklar olabileceği dikkat çekmektedir. Daha kesin sonuçlar için, daha geniş
örneklemli ve çok merkezli çalışmalara ihtiyaç vardır.