Approach to Lingual Frenulum in Children at a Baby-Friendly University Hospital


Creative Commons License

Kapısız A., Aracıer Uçaner F. N., Türker L. N., Arkan G., Kaya C., Karabulut R., ...More

Batı Karadeniz Tıp Degisi, vol.9, no.2, pp.150-157, 2025 (Peer-Reviewed Journal)

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 9 Issue: 2
  • Publication Date: 2025
  • Doi Number: 10.29058/mjwbs.1572494
  • Journal Name: Batı Karadeniz Tıp Degisi
  • Journal Indexes: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Page Numbers: pp.150-157
  • Gazi University Affiliated: Yes

Abstract

Aim: Ankyloglossia, also known as tongue-tie, is a congenital oral anomaly that restricts the mobility of the tongue tip. Frenotomy is the primary treatment method for ankyloglossia. The aim of this study is to share our experiences with patients aged 0-18 years who underwent frenotomy for ankyloglossia in our clinic between 2012 and 2022.

Material and Methods: A total of 164 patients who underwent frenotomy between 2012 and 2022 at the Department of Pediatric Surgery, Faculty of Medicine, Gazi University, were included in this study. The classification and treatment of tongue-tie were based on the FerresAmat classification. Patients were evaluated based on age, gender, presenting complaints, degree of tongue-tie, and surgical procedures. Additionally, the gender distribution and grade classification of tongue-tie patients were analyzed according to age groups, and the differences in grade distribution among different age groups were compared. 

Results: In our baby-friendly hospital, 164 patients, the majority of whom were referred to our clinic by breastfeeding and speech therapy clinics with tongue-tie complaints, underwent frenotomy. The patients presenting to our center with complaints of tongue-tie are 74.4% under one year of age, and 64.6% male. The primary complaint in infants under one year of age was difficulty in sucking while breastfeeding, while in children over one year of age, it was speech disorder.

Conclusion: The frenotomy procedure was typically performed by our physicians using a straight clamp to crush the frenulum, followed by excision with scissors. In some cases, bipolar cautery was required for hemostasis. Contrary to the complication rates mentioned in the literature, only two of our operated patients experienced burns on the lower lip due to bipolar cautery contact, and appropriate wound care was provided. Following the procedures performed in our clinic, complaints decreased in patients who presented with breastfeeding problems, sucking and weight gain were achieved, and at the very least, maternal anxiety was alleviated. 

Amaç: Ankiloglossi, dil ucu hareketliliğini kısıtlayan, dil bağı olarak da bilinen konjenital bir oral anomalidir. Frenotomi işlemi başlıca tedavi
yöntemi olarak uygulanmaktadır. Bu çalışmamızın amacı; 2012-2022 yılları arasında kliniğimizde ankiloglossi tanısı ile frenotomi işlemi
uygulanan 0-18 yaş arası hastalardaki deneyimlerimizi paylaşmaktır.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 2012-2022 yılları arasında kliniğimizde frenotomi yapılmış olan toplam 164 hasta dahil edilmiştir. Dil
bağının sınıflaması ve tedavisi Ferres -Amat klasifikasyonuna göre yapılmıştır. Hastalar yaş, cinsiyet, başvuru şikâyetleri, dil bağı derecesi
ve cerrahi prosedürleri dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Ayrıca dil bağı hastalarının yaş gruplarına göre cinsiyet dağılımı ve evreleri
incelenmiş, farklı yaş gruplarındaki evre dağılımlarının karşılaştırması yapılmıştır.
Bulgular: Bebek dostu hastanemizde çoğunluğu yenidoğan polikliniği, emzirme destek merkezi relaktasyon ünitesi, dil ve konuşma terapisi
bölümü tarafından kliniğimize dil altı bağı nedeniyle yönlendirilmiş olan 164 hastaya frenotomi operasyonu uygulanmıştır. Bu hastaların
%74,4’ü bir yaş altı, %64,6'sı erkek çocuklardan oluşmaktadır. Asıl şikayet bir yaş altı bebeklerde emme güçlüğü, bir yaş üstü çocuklarda
konuşma bozukluğu olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç: Frenotomi işlemi merkezimiz hekimleri tarafından genellikle düz klemp yardımı ile frenulumun ezilmesinin ardından makasla eksize
ederek yapılmıştır. Bazı vakalarda ise hemostaz için bipolar koter gereksinimi olmuştur. Literatürde bahsedilen komplikasyon oranlarının
aksine opere edilen iki hastada alt dudakta bipolar koter temasına bağlı yanık meydana gelmiş ve gerekli yara yeri bakımı yapılmıştır.
Kliniğimizde yapılan işlemler sonrasında emzirme sorunlarıyla gelen hastaların takiplerinde şikâyetler azalmış, emme ve kilo alımı sağlanmış
ve en azından annelerin kaygıları giderilmiştir