2. Çocuk Medeniyeti Çevrim İçi Sempozyumu, İstanbul, Türkiye, 8 - 10 Nisan 2022, ss.119-122
Giriş: İdrar yolu enfeksiyonu (İYE) çocuklarda sık görülen bir hastalık olup üst solunum yolu
enfeksiyonlarından sonra ikinci sıklıktadır. 6 aydan küçük infantlarda İYE görülme sıklığı %7
civarındadır. Çalışmamızda hastanemizde 0-3 ay yaş döneminde İYE tanısı alan hastaların retrospektif
değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Ocak 2010- Aralık 2013 tarihleri arasında hastanemizde 0-3 ay yaş grubundayken İYE tanısı
alıp tedavi edilen ve izleme alınan 101 olgunun dosyaları ve bilgisayar kayıtları geriye dönük olarak
incelendi. Olguların epidemiyolojik, klinik, laboratuvar ve görüntüleme bulguları, tedavi ve izlem
sonuçları değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya alınan olguların %51,5’i kız, %48,5’i erkekti. Ortalama yaş 44±32 gün idi. Başvuru
şikayeti en sık %61,5 ile ateş, en az %2 ile morarma idi. İdrar kültürlerinde en sık E.coli, ikinci sırada
klebsiella üremesi saptandı. Tanı anında tüm hastalara üriner sistem ultrasonografi (USG) yapıldı;
%60,4 normal, %32,7 üriner sistemde dilatasyon saptandı. Hastaların 1. yıl ve 2. yıl izlemlerinde
tekrarlanan üriner USG’lerinde patolojik olma ve dilatasyon oranlarında belirgin azalma saptandı
(p=0,009, p=0,006). Enfeksiyondan 4-6 ay sonra yapılan DMSA sintigrafi; 33 (%73,3) olguda normal,
12 (%26,7) olguda patolojik saptandı. 27 olguya Voiding sistoüretrografi (VSUG) yapılmıştı, 9’unda
(%33,3) vezikoüretral reflü (VUR) saptandı. USG ile VUR saptama oranı %88,8’di. Dimerkaptosüksinik
asit (DMSA)’nın VUR’u tahminde sensitivite, spesifite oranları ististiksel olarak anlamlıydı (p=0,005). 101
olgunun 28’inde (%27,7) tekrarlayan İYE saptandı. Tekrarlayan İYE olanlarda ilk İYE’nu ateşli geçirme,
CRP’nin pozitif olması, görüntüleme tetkiklerinde (VSUG, MAG-3, DMSA) patoloji saptanma oranı
istatiksel olarak anlamlı bulundu (sırayla: p=0,002, p=0,000, p=<0,001, p=0,035).
Tartışma: USG ve DMSA bulgularının, yaşamın ilk 3 ayında ateşli İYE geçiren çocukların izleminde
enfeksiyonun tekrarlama riski ve invaziv bir tanı yöntemi olan VSUG’nin yapılması gerekliliğini
saptamada önemli olduğu, USG ile saptanan non obstrüktif üriner sistem dilatasyonlarının izlemin 1.
yılında önemli ölçüde gerilediği görülmüştür.
Sonuç: İnfant yaş grubunda İYE’nun tanı, tedavi ve prognozunu belirlemede görüntüleme yöntemleri
önemli yer tutmaktadır.