International Paris Congress on Applied Sciences, 1 - 03 Nisan 2023, ss.1-5
Fransız filozof Michel Foucault tarafından tartışılan; felsefeyi, sanatı, sosyal bilimleri, mimarlığı etkisi altına alan heterotopya kavramı, 20.yüzyıldan beri mimarlık alanında mekânı anlama ve tanımlama konusunda önemli bir araç olarak kullanılmıştır. Heterotopyanın multidisipliner bir kavram olması tanımlanmasını zorlaştırmakta, ancak kavramın farklı disipliner alanlarda kullanılıyor olması bu alanlarda çalışan insanlara farklı bakış açıları kazandırmaktadır. İlk olarak tıp alanında kullanılan kavramın temel anlamı, bir dokunun veya bir hücrenin olması gereken yerin dışında başka bir anatomik bölgede oluşması ve büyümesidir. Foucault ortaya çıkan bu melezlik durumuyla mekânlar arası ilişkiselliği benzer görmüş, heterotopya kavramına mekânsal bir boyut kazandırmıştır. Kavram farklı, karşıt, uyumsuz mekânsal ilişkilerin bir arada bulunması şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Benzer ya da karşıt birçok mekânsal ilişkiyi ve etkileşimi bir arada tutan, bu nedenle heterojen bir yapıya sahip olan heterotopik mekân iç içe geçmiş çoklu mekânların temsilidir. Mimarlık alanında yapılan bu çalışmada heterotopik mekânın kavramsal ve mekânsal yapısı tartışılmakta; bu yapı kavram-mekân diyagramlarıyla ortaya koyulmaktadır. Ayrıca çalışmada antik çağdan beri kullanılmakta olan karma kullanımlı mekânların günümüzde karma kullanımlı merkezler olarak varlığını sürdürdüğü, bu merkezlerin birçok programı ve eylemi bir arada barındırdığı için heterotopik mekân örnekleri olarak ele alınabileceği tartışılmaktadır. Ankara’da bulunan beş farklı karma kullanımlı merkez incelenerek bu merkezlerin mekânlarının ilişkiselliği, iç içeliği, heterojenliği, çok katmanlı oluşu, uyumsuzluğu ve kentte kritik eşik alanları oluşturması üzerinden heterotopik karakteri açığa çıkarılmaktadır. Bu alan çalışmasıyla Tepe Prime, Armada, Next Level, Maidan ve Mahall Ankara merkezlerinin 21. yüzyılın Ankara’sı bağlamında heterotopik kent mekânlarını oluşturduğu ortaya koyulmaktadır.
The concept of heterotopia, which was discussed by the French philosopher Michel Foucault and influenced philosophy, art, social sciences and architecture. Heterotopia has been used in the field of architecture since the 20th century as an important tool for understanding and defining space. The fact that it is a multidisciplinary concept makes it difficult to define, while the fact that it is used in different disciplines gives people working in these fields different perspectives. The primary meaning of the concept, which was first used in the field of medicine, is the formation and growth of a tissue or a cell in an anatomical region other than where it should be. Foucault saw this emerging hybridity as similar to the relation between spaces, adding a spatial dimension to the concept of heterotopia.The concept has been redefined as the coexistence of different, opposite, incompatible spatial relationships. Heterotopic space, which holds many similar or opposite spatial relations and interactions together and therefore has a heterogeneous structure, is the representation of multiple interbedded spaces. In this study in the field of architecture, the conceptual and spatial structure of heterotopic space is discussed; this structure is put forth with concept-space diagrams. In addition, this research considers that mixed-use spaces, which have been used since antiquity, continue to exist as mixed-use centers today and that these centers contain many programs and facilities together to be evaluated as examples of heterotopic spaces. The heterotopic character of five mixed-use centers in Ankara, is revealed through the interwoven, heterogenous, multilayered, incompatible character of spaces and their being the critical threshold areas in the city. With this case study, Tepe Prime, Armada, Next Level, Maidan and Mahall Ankara centers are investigated to reveal the heterotopic urban character of the 21st century Ankara.