EEG’de Frontal İntermittan Ritmik Delta Aktivitesinin (FIRDA) Klinik, Radyolojik ve Laboratuvar Bulguları ile İlişkisi


Creative Commons License

Arslan İ., Akyol Gürses A., Uçar M., Yıldırım İ.

39. Ulusal Klinik Nörofizyoloji EEG-EMG Kongresi, Antalya, Türkiye, 18 - 22 Ekim 2023, ss.105

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.105
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç:

EEG’de yaygın iki-taraflı senkron yavaş dalgaların (RDA) korteks ve rostral etkileşime beyinsapı bağlı ile, olduğu
biçimde kortekse uzanan talamik yapılar frontal arasındaki anormal
düşünülmektedir. FIRDA; bu aktivitenin elektrotlarda belirgin, <4 Hz frekansta,formudur. çoğunlukla
amplitüd Erken kaybetmeden minimum 2 saniye süren sinüzoidal delta-serileri şeklindeki
yayınlarda derin orta-hat lezyonlarıyla gözlendiği ilişkilendirilmişken; güncel serilerde
aktif/dalgalanan SSS disfonksiyonuyla öne sürülmüştür. Yani literatürde FIRDA,
sıklıkla yapısal ve sistemik etiyolojideki ayrı gruplarda ele alınmış; frekans-süre gibi intrinsik
karakteristiklerine ise çok nadir değinilmiştir. Bu çalışmada amaç, her iki major etiyolojideki
olguları dahil ederek FIRDA’nın klinik-laboratuvar korelatlarını tanımlamak; ayrıca ve busüreye
aktivitenin öz-niteliklerini etiyoloji zemininde detaylı tekrarlama değerlendirmektir. Frekans
ek olarak, bu çalışmada FIRDA’nın sıklığı/periyodisitesi de incelenmiştir.

Yöntem:

2018-2022 arasında GÜTF Nöroloji AD’nda gerçekleştirilen EEG çekimleri retrospektif incelendi ve FIRDA saptanan olgular ileri değerlendirmeye tabi tutuldu. Demografik parametreler, aktif tanı ve komorbiditeler, nörolojik muayene, laboratuvar ve nörogörüntüleme bulguları kaydedildi. İlgili traseler FIRDA’nın intrinsik karakteristikleri açısından gözden geçirildi. İstatistiksel analizde IBM.SPSS.20 kullanıldı.

Bulgular:

192 olguya ait 219 trase incelendi. Hastaların %51’i kadın; %49’u erkekti. Ortalama yaş 60

olup iki cinsiyet arasında benzerdi. En sık yapısal etiyolojiler iskemi, hemoraji ve tümör;

en sık sistemik/metabolik etiyolojiler böbrek yetmezliği, SSS-dışı aktif maliniteler ve sistemik

enfeksiyonlardı. Pür-sistemik ve pür-yapısal etiyolojili grupta FIRDA’nın süre, frekans ve

periyodisitenin benzer olduğu görüldü. Bununla birlikte EEG’deki zemin aktivitesiyle FIRDA

periyodisitesi Sonuç:arasında negatif; FIRDA süresi arasında pozitif anlamlı korelasyon izlendi.

Bulgularımız, FIRDA saptanan olgularda sistemik ve yapısal etiyolojilerin benzer sıklıkta gözlendiğini ve intrinsik özelliklerin anlamlı fark sergilemediğini göstermiştir. Bu bağlamda FIRDA’nın; kaynaklandığı anatomik yapı ve bağlantıları etkileyen metabolik veya yapısal stres altında, etiyolojiden bağımsız ortaya çıkan nonspesifik bir serebral yanıt olduğu düşünülebilir. Mevcut literatüre bakıldığında çalışmamızın en büyük örnekleme sahip olduğu görülmektedir. Oldukça az yayında yer verilen süre ve frekans gibi FIRDA öz-niteliklerine ek olarak çalışmamızda periyodisitenin de incelenmiş olmasının literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.