47.Pediatri Günleri, İstanbul, Türkiye, 9 - 11 Nisan 2025, ss.69-70, (Tam Metin Bildiri)
Juvenil idiyopatik artrit (JIA), çocukluk çağında en sık görülen kronik romatolojik hastalıktır ve heterojen bir hastalık grubu olarak kabul edilir. JIA, bağışıklık
sisteminin yanlış yönlendirilmiş bir yanıtı sonucu eklemlerde inflamasyona neden olan otoimmün bir hastalıktır. Hastalığın etiyolojisi tam olarak
aydınlatılmamış olsa da genetik yatkınlık, immün sistem düzensizlikleri ve çeşitli çevresel faktörlerin hastalığın ortaya çıkmasında rol oynadığı bilinmektedir.
Çevresel faktörler arasında enfeksiyonlar, prenatal ve perinatal faktörler, beslenme alışkanlıkları, sosyoekonomik durum ve pasif sigara maruziyeti önemli
etkenler olarak değerlendirilmektedir. Literatürde, prenatal sigara maruziyetinin, erken çocukluk döneminde maruz kalınan enfeksiyonların ve beslenme
şeklinin JIA gelişimiyle ilişkili olabileceği belirtilmiştir.
Özellikle pasif sigara maruziyetinin immün sistem üzerinde olumsuz etkiler yaratarak çocuklarda inflamatuar hastalıkların gelişimine katkı sağladığı düşünülmektedir.
Ayrıca, anne sütü ile beslenmenin süresi ve sürecin tamamlanma şekli de çocukluk çağında bağışıklık sisteminin gelişiminde kritik bir rol
oynamaktadır. Sosyoekonomik durum, beslenme alışkanlıkları ve hijyen koşulları gibi faktörler de JIA gelişiminde etkili olabilir. Bu çalışmada, JIA hastalarında
pasif sigara maruziyeti, anne sütü alım süresi, sosyoekonomik düzey ve ebeveynlerin eğitim seviyesinin hastalık gelişimindeki rolünün değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu çalışma, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Romatoloji kliniğinde takip edilen 50 JIA hastası ile yaş ve cinsiyet açısından eşleştirilmiş 50
sağlıklı kontrol grubunun ebeveynlerine uygulanan bir anket çalışmasıdır. Anket formu, hastaların ve ebeveynlerin sosyodemografik bilgilerini ve çevresel
faktörlere maruziyetini değerlendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Ankette aşağıdaki değişkenler sorgulanmıştır:
• Hastaların yaşı, cinsiyeti ve JIA alt tipi
• Perinatal ve prenatal faktörler (gebelik sırasında ilaç kullanımı, annenin doğum yaşı, doğum sayısı)
• Çocukluk çağındaki çevresel maruziyetler (pasif sigara maruziyeti, erken çocukluk döneminde antibiyotik kullanımı)
• Beslenme alışkanlıkları (anne sütü alma süresi, ek gıdaya geçiş yaşı, paketli gıda tüketimi)
• Sosyoekonomik durum (aile gelir düzeyi, anne ve baba eğitim seviyesi)
Elde edilen veriler, SPSS istatistik programı kullanılarak analiz edilmiştir. JIA hastaları ile kontrol grubu arasındaki farklılıkları değerlendirmek için ki-kare
testi ve bağımsız örneklem t-testi uygulanmıştır. p<0,05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.
Bulgular: Çalışmaya katılan 50 JIA hastasının %60’ı kız olup, ortalama yaşları 13,08 (±3,32) yıl olarak saptanmıştır. Hastaların medyan tanı yaşı 7,19 yıl
(IQR: 6,84) olup en sık alt grup oligoartiküler JIA (%58) olarak belirlenmiştir. JIA ve sağlıklı kontrol grubu arasında cinsiyet dağılımı açısından anlamlı bir
fark saptanmamıştır.
Prenatal faktörler incelendiğinde, maternal doğum yaşı açısından iki grup arasında anlamlı bir fark bulunmazken, JIA hastalarının annelerinin doğum sayısının
kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu görülmüştür (p=0,002). Çalışmada en dikkat çeken bulgulardan biri, pasif sigara maruziyetinin JIA hastalarında
sağlıklı kontrollere kıyasla daha yaygın olmasıdır (p=0,03). Ayrıca, anne sütü alım süresi JIA hastalarında anlamlı olarak daha kısa bulunmuştur (p=0,002).
Çocukluk dönemi beslenme alışkanlıkları açısından incelendiğinde, ek gıdaya geçiş yaşı, erken çocukluk döneminde antibiyotik kullanımı ve paketli gıda
tüketimi açısından gruplar arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır. Ancak, ebeveynlerin eğitim düzeyi ile JIA arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Anne
eğitim düzeyi JIA hastalarında daha düşük olup bu fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p=0,002). Benzer şekilde, baba eğitim düzeyi de JIA grubunda kontrol
grubuna göre daha düşük bulunmuştur (p=0,015). Düşük gelir düzeyine sahip ailelerin JIA grubunda daha yaygın olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç ve Tartışma: Bu çalışma, çevresel ve sosyoekonomik faktörlerin JIA gelişiminde önemli bir rol oynayabileceğini göstermektedir. Özellikle pasif sigara
maruziyetinin JIA hastalarında daha yaygın olması, sigara dumanının immün sistem üzerindeki olumsuz etkilerini destekleyen önceki çalışmalarla uyumludur.
Sigara dumanına maruz kalmak, inflamatuar süreçleri tetikleyerek otoimmün hastalıkların gelişimini kolaylaştırabilir. Bu nedenle, JIA gelişimini önleyici
halk sağlığı stratejileri kapsamında sigara maruziyetinin azaltılması kritik bir önlem olarak değerlendirilmelidir.
Çalışmamızda anne sütü alım süresinin JIA hastalarında daha kısa olması da dikkat çekici bir bulgudur. Anne sütü, immün sistemi güçlendirici bileşenler
içerdiğinden, daha uzun süre anne sütü ile beslenmenin otoimmün hastalık gelişim riskini azaltabileceği öne sürülmektedir. Bu nedenle, çocukluk çağında
JIA gelişimini önlemeye yönelik stratejiler arasında anne sütü ile beslenme süresinin artırılmasına yönelik farkındalık çalışmalarının artırılması önemlidir. Sosyoekonomik faktörler açısından değerlendirildiğinde, düşük gelir düzeyi ve ebeveynlerin düşük eğitim seviyesi ile JIA arasında anlamlı bir ilişki olduğu
gözlemlenmiştir. Düşük sosyoekonomik statüye sahip ailelerde, yetersiz beslenme, daha fazla çevresel toksin maruziyeti ve sağlık hizmetlerine erişim zorlukları
gibi faktörlerin JIA gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, düşük sosyoekonomik gruplara yönelik önleyici sağlık politikalarının
geliştirilmesi gereklidir.
Çalışmamız, JIA gelişiminde çevresel ve sosyoekonomik faktörlerin etkisini ortaya koymakla birlikte, daha geniş örneklem gruplarıyla ve prospektif tasarımlı
çalışmalarla bu ilişkinin daha ayrıntılı olarak araştırılması gerektiğini düşündürmektedir. Elde edilen bulgular, çocuk sağlığını koruma stratejileri kapsamında
pasif sigara maruziyetinin önlenmesi ve anne sütü alım süresinin artırılmasına yönelik politikaların önemini vurgulamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Juvenil idiyopatik artrit, çevresel faktörler, pasif sigara maruziyeti, sosyoekonomik durum, anne sütü.