Endüstri 4.0 ile ön plana çıkan bilişim teknolojilerinin neden olduğu değişimlere kentsel mekanların uyum sağlayarak sürdürülebilir hale gelmeleri önem kazanmıştır. Kentlerde yarı kamusal mekanlar olarak karşımıza çıkan avlular şehir dokusunda önemli açıklıkları oluşturmaktadır. Avluların gündelik yaşamda veya acil durumlarda birden çok amaca hizmet edebilecek şekilde esnek tasarlanması kentsel yaşamın kalitesinin ve bu mekanların canlılığının artmasına katkıda bulunacak böylece sürdürülebilir mekanlar haline gelecektir. Bu hipotezle yola çıkan araştırmanın amacı avluların esnek kullanım potansiyellerini soruşturmaktır. Çalışmada Web of Science (WoS) veri tabanında yapılan taramada elde edilen verilerin bibliyometrik analizi yapılmıştır. Bulgularda literatürdeki eğilimler ve eksiklikler analiz edilmiştir. Bu bağlamda avluların kentsel ölçekten çok yapı ölçeğinde ele alındığı, esneklik kavramının daha çok iklim değişikliğine uyarlanabilirlik olarak kullanıldığı ve yapay zekanın daha çok yöntem aşamasında kullanıldığı görülmüştür. Çalışmaların büyük bir kısmında kentsel ve gündelik yaşam, acil kullanımlar göz ardı edilmiştir.
It has become important for urban spaces to adapt to the changes caused by information technologies that have come to the fore with Industry 4.0 and to become sustainable. Courtyards, which appear as semi-public spaces in cities, constitute important openings in the urban fabric—designing courtyards flexibly so that they can serve multiple purposes in daily life or emergencies will contribute to the increase in the quality of urban life and the liveliness of these spaces, thus becoming sustainable. The aim of the research, which sets out with this hypothesis, is to investigate the flexible use potential of courtyards. In the study, bibliometric analysis of the data obtained from the Web of Science (WoS) database was performed. The trends and gaps in the literature were analyzed in the findings. In this context, it was seen that courtyards were addressed at the building scale rather than the urban scale, the concept of flexibility was used more as adaptability to climate change, and artificial intelligence was used more in the method stage. In most of the studies, urban and daily life, emergency uses were ignored.