in: Türkiye Klinikleri Tıbbi Onkoloji - Özel Konular - Hepato-Pankreato Biliyer Sistem Kanserleri, Özet A,Özdemir N,Yazıcı O., Editor, Türkiye Klinikleri Yayınevi, Ankara, pp.103-113, 2021
Transarterial radioembolization (TARE) therapy, based on the principle of intraarterial injection of Yttrium-90 (Y-90)-labeled microspheres, is a selective treatment method that can be used in suitable patients for the treatment of unresectable primary and metastatic liver tumors. A multidisciplinary approach is required in the selection of appropriate patients for TARE, treatment planning and post-treatment follow-up. An important advantage of TARE therapy is that it enables a personalized therapeutic approach. As a result of dosimetry refinements, higher radiation doses that are delivered to hepatic tumors selectively increase therapeutic efficacy while the probability of side effects and complications is less than other treatment methods. In addition to being used as salvage therapy, TARE can also be used as a method that provides better local tumor control and increases the possibility of curative therapeutic methods. In metastatic neuroendocrine tumors, TARE can be used alone and in combination with systemic treatments, as well as in combination with Lutetium-177 (Lu-177)-labeled peptide receptor radionuclide therapy (PRRT). In this review, we discuss the principles of TARE therapy, dosimetric methods and the role of TARE in the treatment of liver tumors.
Yttrium-90 (Y-90) işaretli mikrokürelerin intraarteriyel yoldan enjeksiyonu prensibine dayanan transarteriyal radyoembolizasyon (TARE) tedavisi, cerrahi rezeksiyona uygun olmayan primer ve metastatik karaciğer tümörlerinin tedavisinde, uygun hastalarda kullanılabilecek, selektif bir tedavi yöntemidir. TARE tedavisine uygun hastaların seçiminde, tedavi planlamasında ve tedavi sonrası takipte multidisipliner bir yaklaşım gerekmektedir. TARE tedavisinin önemli bir üstünlüğü, kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımına imkan vermesidir. Daha gelişkin dozimetri yöntemlerinin kullanılması sonucunda tümör dokusuna verilen daha yüksek radyasyon dozları tedavi etkinliğini artırırken, yan etki ve komplikasyon olasılığı diğer tedavi yöntemlerine göre daha azdır. TARE, kurtarma tedavisi olarak kullanılmasının yanında, lokal tümör kontrolü sağlayarak küratif tedavi şansını artıran bir yöntem olarak da kullanılabilmektedir. Metastatik nöroendokrin tümörlerde TARE tedavisi tek başına ve sistemik tedavilerle kombine kullanılabildiği gibi, Lutesyum-177 (Lu-177) işaretli peptid reseptör radyonüklid terapi (PRRT) ile birlikte kullanımı da mümkündür. Bu derlemede, TARE uygulamasının prensipleri, dozimetri çalışmaları ve karaciğer tümörlerinin tedavisindeki yerinden bahsedilmektedir.