Akademik Veri Yönetim Sistemi
Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2015
Öğrenci: MURAT KÜÇÜK
Danışman: SELİM TURGAY ARINSOY
Özet:Akut böbrek yetmezliği klinikte sık olarak karşımıza çıkmakta, çoğu zaman I/R hasarı etyolojide rol oynamaktadır. Bu kadar sık görülen renal I/R hasarının patogenezinin aydınlatılması ve koruyucu bir tedavinin bulunması önemli olup, bu konuda birçok çalışma yapılmaktadır. Çalışmamızda karvedilol ve nebivololün profilaktik olarak kullanımının, renal I/R hasarından koruyucu etkisinin olup olmadığının gösterilmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmada, her grupta altışar adet olmak üzere toplam 24 adet Wistar albino rat dört gruba rastgele yöntemle eşit olarak dağıtıldı. Birinci grup İskemi-Reperfüzyon grubu, ikinci grup Sham kontrol grubu olup, bu gruplara, ilaç verilen gruplardakine eşit hacimde su verildi. Üçüncü ve dördüncü gruplar sırasıyla karvedilol ve nebivolol verilen gruplar olup, beş gün boyunca 2mg/kg dozunda ilaç verildi. Beşinci günün sonunda, sham kontrol grubu haricinde tüm gruplara laporotomi sonrası sağ nefrektomi yapılıp sol renal artere klemp konarak 45 dakika boyunca iskemi uygulandı, ve 24 saatlik reperfüzyon sonrasında laporotomi yapılarak kan, böbrek dokusu ve idrar örnekleri örnekleri alındı. Sham kontol grubuna ise laporotomi yapıldıktan sonra bilateral renal pediküller görülüp iskemi-reperfüzyon hasarı yapılmadı. Tedavi etkinliğinin değerlendirilmesi için doku MDA, GST, Katalaz,NOS ve SOD düzeyleri ile serum BUN, Kreatinin,idrar NGAL ve KIM-1 düzeyleri ölçüldü ve GFR hesaplandı.Bulguların analizinde,iskemi reperfüzyon hasarının böbrekte ciddi histopatolojik bulgular oluşturduğu,GFR yi azalttığı,doku düzeyi 74 oksidatif stresi arttırdığı ve böbrek fonksiyon testleri ve inflamatuar belirteçlerde artışa yol açtığı görüldü.Çalışmada, özellikle karvedilolün KIM-1 ve doku düzeyi GST enzim düzeyleri ile renal histopatoji üzerine istatiksel olarak anlamlı etkileri ön plana çıkarken,istatiksel olarak anlamlı olmasa da diğer böbrek fonksiyon testleri ve antioksidan enzim sistemleri üzerine olumlu etkileri görülmüş olup, lipid peroksidasyon belirteci olan MDA da azalmaya neden olmuştur. Nebivolol için, tüm parametrelerde istatiksel anlamlı sonuç bulunmasa da böbrek fonksiyonel testleri ve doku düzeyi antioksidan enzimler düzeyinde olumlu etkileri ile MDA seviyelerinde azalma tespit edilmiştir. Ancak doku histopatolojisindeki etkileri istatiksel olarak anlamsız olup karvedilolün gerisinde kalmıştır. Sonuç olarak renal I/R hasarının önlenmesi ve azaltılmasında gerek biyokimyasal parametrelerde gerekse histopatolojik incelemelerde karvedilolün nebivolole üstünlüğü vardır. Ayrıca ABH tespitinde, non invaziv yöntem olarak yeni inflamatuar belirteçlerin, geleneksel yöntemler kadar etkin olduğu görülmüş olup, literatürdeki erken hasarın tespitindeki rollerini de unutmamak gerekir. Bu sonuçların daha net ortaya konması için,daha geniş tabanlı hayvan gruplarıyla çalışılmasının yararı olacaktır.