Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2013
Öğrenci: GÖZDE YALÇIN
Danışman: NURHAN ÖZTAŞ KIRMIZI
Özet:Bu araştırmada diş tedavisi planlanan kaygı düzeyi yüksek çocuklarda intravenöz ketamin, propofol ve ketofol sedasyonunun etkinliklerinin karşılaştırılmalı olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışma; 6-12 yaş arası, ASA I grubu, yüksek kaygı seviyesindeki çocuklar arasından seçilen 75 olgu üzerinde gerçekleştirilmiştir. Olgular randomize olarak Ketamin (Grup K) (yükleme dozu 1 mg/kg, devamlı infüzyon dozu 50-60 µg/kg/dk), Propofol (Grup P) (yükleme dozu 2 mg/kg, devamlı infüzyon dozu 70-90 µg/kg/dk) ve Ketofol (Grup KP) (yükleme dozu 0,6 mg/kg, devamlı infüzyon dozu 40-60 µg/kg/dk infüzyon) olarak 3 gruba ayrılmıştır. Olguların vital bulguları, derlenme süreleri ve sedasyon derinliği 5 dk aralıklarla kaydedilmiştir. Olguların kaygı düzeylerindeki değişim ise MCDASf ve CFSS-DS skalaları ile ölçülmüştür. Çalışma bulgularımız değerlendirildiğinde tüm gruplarda ciddi bir komplikasyon ile karşılaşılmadan tedavi işlemleri başarıyla gerçekleştirilmiştir. Grup K'de komplikasyon oranı diğer gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05). Grup K'de derlenme süresi Grup P ve Grup KP' ye göre belirgin derecede uzun olarak saptanmıştır (p<0,05). BİS değerleri ile kullanılan sedasyon değerlendirme skalaları (RSS-OAAS) arasında Grup KP ve P'de korelasyon bulunurken, Grup K'de korelasyon tespit edilmemiştir. Propofol ve ketofol ile sağlanan sedasyon ile çocuklardaki kaygı düzeyinin istatistiksel olarak anlamlı derecede azaldığı tespit edilmiştir (p<0,05). Ketamin uygulanan grupta ise işlem öncesi ve sonrası kaygı skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (p?0,05). Ketamin, propofol ve ketofol infüzyonunun derin sedasyon uygulamalarında ciddi bir komplikasyona neden olmadan etkili bir sedasyon sağladığı sonucuna varılmıştır. Ancak ketofol infüzyonunun, ketamin ve propofole kıyasla hasta ve hekim açısından daha konforlu ve güvenli olduğu ayrıca çocuk hastalarda tercih edilebilecek bir kombinasyon olduğu düşüncesindeyiz.