Çocuklarda Primer Ve Sekonder Trombositozlu Olguların Etiyolojik, Klinik Ve Laboratuvar Bulguları Açısından Değerlendirilmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: BEYZA BELDE DOĞAN

Danışman: İDİL YENİCESU

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Trombositoz, trombosit sayısının normalin +2 standart sapma üzerinde olması olarak tanımlanır. Trombositoz, özellikle sekonder trombositoz, çocukluk çağında çok sık karşılaşılan klinik bir durum olup, hastaneye başvuran çocukların ortalama %6-15 inde görülmektedir. Bu çalışmamızda, hastanemizde izlenen, etiyolojilerine göre primer ve sekonder trombositoz olarak ayrılmış, trombositozlu çocuk olguların özelliklerini, etiyoloji, tedavi, komplikasyonları ve trombositoz gerileme sürelerini inceleyerek sunmayı amaçladık. Bir yıl içinde Gazi Üniversitesi Hastanesi ne başvuran, yatarak ve ayaktan takip edilen hastaların trombosit sayısı retrospektif olarak incelendi. Çalışma periyodu boyunca; 256 çocuk hastada trombosit sayısı 450.000/μL in üzerinde bulundu. Hastaların yaş ortancası 34 ay idi (Dağılım: 0-17 yaş). Hastalar yaş gruplarına göre sınıflandırıldığında ise hastaların en sık 0-2 yaş arasında olduğu görüldü. Çalışmamızda trombositoz, erkek ve kız cinsiyette benzer oranlarda, erkek/kız cinsiyet oranı 1,26 olarak saptandı. Sekonder trombositoz, erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da primer trombositoza oranla çok daha sık görülmektedir. Çalışmamızda olguların sadece 2 sinde (%0,8) primer, 254 ünde (%99,2) ise sekonder trombositoz bulundu. Olguların trombosit sayısı aralığı 451.000/ μL ile 1.745.000/ μL arasındaydı. Sekonder trombositozun en sık sebebi infeksiyonlardı (109 vaka, %43). Bunu 30 hastada (%11,9) kronik inflamatuvar hastalıklar, 19 hastada (%7,5) anemiler, 18 hastada (%7) ilaç alımları, 14 hastada (%5,5) prematürite/düşük doğum ağırlığı, 12 hastada (%4,8) neoplaziler, 11 hastada (%4,4) cerrahi müdahaleler, 10 hastada (%3,9) metabolik hastalıklar, 8 hastada (%3,1) travmalar, 2 hastada (%0,7) Kawasaki hastalığı, 21 hastada (%8,2) diğer nedenler izledi. Primer ve sekonder trombositozdaki genel tedavi prensibimiz, trombosit sayısı <1.500.000/μL olan hastalara, tromboembolik olay veya hemoraji gelişmemiş ise tedavi verilmemesi yönündedir. Çalışmamızda sadece 9 hastaya (%3,5) trombositoza yönelik tedavi verildi. Bunların 2 si (%22,2) primer, 7 si (%77,8) sekonder trombositozlu idi. Bu hastaların tedavilerinde Aspirin, düşük molekül ağırlıklı heparin (DMAH) ve anagralid kulanıldı. Çocuklarda primer ve sekonder trombositozda komplikasyon oranları çok düşük olduğu bilinmektedir. Araştırmamıza dahil edilen 256 hastanın 3 ünde (%1,17) komplikasyon olarak tromboz görüldü. Çalışmamızda trombositoz gerileme süreleri de araştırıldı. Ortanca trombositoz gerileme süresi 12 gün, en sık ise 10 gün olarak saptandı. Sonuç olarak yaptığımız bu çalışmada, sekonder trombositozun toplumumuzda çocuklarda ne kadar sık rastlanan bir durum olduğu, genellikle neden olan durumun ortadan kalkması ile, kendiliğinden gerilediği ve nadiren komplikasyonlara neden olduğu ortaya konmuştur. Bu çalışmada, trombositoz saptanan herbir hastada dikkatlice değerlendirme yapılması gerektiği görülmektedir. Çünkü önemli olan sekonder ve primer trombositozun birbirinden ayrımını yapmak ve tedaviyi ve takibi ona göre planlamaktır.