Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: İngilizce
Öğrenci: YASİN DUMAN
Danışman: NEVZAT YÜKSEL
Özet:Giriş: Dünyada ve ülkemizde her geçen gün çevrimiçi sağlık bilgisi arama sıklığı artmaktadır. Sağlıkla ilgili bilgi edinmek için yapılan aşırı veya tekrarlanan çevrimiçi aramalarla ilişkili artan sağlık kaygısı veya sıkıntı, siberkondria olarak adlandırılmaktadır. Siberkondria ve sağlık kaygısı büyük oranda örtüşse de çalışmalar iki ayrı durum olduklarını bildirilmiştir. Sağlıklı gönüllüler ile yapılan çevrimiçi çalışmalarda, siberkondrianın obsesif kompulsif belirtiler, anksiyete duyarlılığı, düşük benlik saygısı, internet bağımlılığı ile ilişkili olduğu, işlevsellikte bozulmaya neden olduğu ve fazla sayıda hastane başvurusuna yol açtığı bildirilmiştir. Bu çalışmada anksiyete bozukluğu ve majör depresif bozukluk hastalarında siberkondria düzeylerinin yaşam kalitesine ve hastane başvurusu üzerine etkisi araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem : DSM-V'e göre klinik görüşme ile yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluk tanısı olan 50 hasta, majör mepresif bozukluk tanısı olan 50 hasta ve psikiyatrik hastalık öyküsü olmayan 50 kontrol dahil edilmiştir. 18-65 yaş arası, bilişsel işlevleri etkileyebilecek nörolojik hastalığı olmayan, en az ilkokul mezunu, internet kullanabilen kişiler çalışmaya dahil edilmiştir. Katılımcılara Sosyodemografik Veri Formu, Siberkodria Şiddet Ölçeği, SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği, Beck Anksiyete Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği, Sağlık Anksiyetesi Ölçeği , Young İnternet Bağımlılığı Ölçeği uygulanmıştır. Son altı aylık psikiyatri ve psikiyatri dışı tüm bölümlere başvuruları e-nabız sistemi üzerinden kayıt edilmiştir. Bulgular: Anksiyete bozukluğu ve majör depresif bozukluk hastaların sağlıklı gönüllülerden daha fazla psikiyatri dışı bölümlere başvurduğu ancak hasta ve kontrol grubu arasında siberkondria toplam puanları açısından anlamlı fark olmadığı, sadece siberkondrianın aşırı kaygı alt ölçeğinin anksiyete bozukluğu hastalarında sağlıklı kontrollerden daha yüksek olduğu saptanmıştır. SF-36 yaşam kalitesi ölçeğinin fiziksel fonksiyon alt ölçeği hariç tüm alt ölçeklerinde, hasta gruplarında sağlıklı kontrollere göre yaşam kalitesinin daha düşük olduğu görülmüştür. Psikiyatrik hastalığı olmayan grupta siberkondria toplam puanları arttıkça fiziksel ve emosyonel rol güçlüğü hariç diğer tüm alanlarda yaşam kalitesinin önemli ölçüde düştüğü gösterilmiştir. Tüm gruplarda sağlık anksiyetesi arttıkça siberkondria toplam puanlarının arttığı gözlenmiştir. Majör depresif bozukluk ve psikiyatrik hastalığı olmayan grupta, internet bağımlılığı ve siberkondria toplam puanları arasında pozitif ilişki saptanmıştır. Hasta gruplarında anksiyete ve depresyon ölçek puanlarında artmanın, siberkondria düzeyini artırdığı saptanmıştır. Sonuç: Sağlık anksiyetesi ve internet bağımlılığı ile siberkondria arasında önemli ölçüde ilişkili olduğu görünse de siberkondrianın sadece bu durumlarla açıklanamayacak çok daha karmaşık belirtilere sahip bir sendrom olduğu görüşü desteklenmiştir. Siberkondrianın majör depresif bozukluk ve anksiyete bozukluklarına kıyasla daha az oranda olsa da hayat kalitesi ve hastaneye başvuruyu etkileyerek ciddi bir halk sağlığı sorunu olabileceği görülmektedir. Anksiyete bozukluğu ve majör depresif bozukluk hastalarının siberkondria açısından ayrıntılı değerlendirilmesi gerekmektedir. Daha geniş klinik örneklemli araştırmalar, hem siberkondrinanın yapısını daha iyi anlamamıza yardımcı olacak hem de klinik yansımaları hakkında ayrıntılı bilgiler sunacaktır.