Eksudatif tip yaşa bağlı makula dejenerasyonuna bağlı koroid neovaskülarizasyonunun tedavisinde intravitreal anti-VEGF uygulamalarının sonuçları ve komplikasyonları


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Öğrenci: SİBEL ERYİĞİT

Danışman: ŞENGÜL ÖZDEK

Özet:

Bu çalışmada eksudatif tip yaşa bağlı makula dejenerasyonuna bağlı koroid neovaskülarizasyonunun tedavisinde en güncel ve etkin tedavi olduğu düşünülen intravitreal anti-VEGF uygulamalarının klinik sonuçlarını ve tedaviye bağlı gelişen komplikasyonları belirlemek amaçlanmıştır. Ayrıca buna ek olarak cevapsızlık oranı, PED'li hastaların anti-VEGF cevabı, RPE yırtığı gelişim oranı ve yırtık gelişimi için predispozan faktörleri bulmak amaçlandı. Çalışma retrospektif olarak 197 hastanın (226 göz) dosya kayıtları incelenerek yürütüldü. Çalışmaya 2007-2012 tarihleri arasında retina kliniğimizde eksudatif YBMD tanısı almış ve intravitreal ranibizumab ve/veya bevacizumab uygulanmış , 50 yaş ve üzerindeki, ve çalışmaya dahil edilme süresinden önce eksudatif tip YBMD için herhangi bir tedavi almamış olan hastalar dahil edildi. Hastaların ortalama takip süreleri, toplam enjeksiyon sayıları (ranibizumab, bevacizumab, FDT ile kombine anti-VEGF tedavi, steroid ile kombine anti-VEGF tedavi) tedavi aralıkları, takip sürelerine göre 3.ay, 6-9.ay, 10-18.ay, 19-30.ay, 31-42.ay, 43-54 ay, 55-60 ay görme keskinliği ve OKT bulguları başlangıçtaki bulgularla karşılaştırıldı. Anti-VEGF tedaviye cevapsızlık oranı, PED'li hastaların oranı ve bu iki grupla ilişkili klinik sonuçlar ve demografik özellikler irdelendi. Başlangıç ile 3. enjeksiyon zamanı arasındaki değişim incelendiğinde; 119 gözde (%52.7) görme keskinliği artarken, 17'sinde (%7.5) azaldı ve 90'ında (%39.8) ise herhangi bir değişim gözlenmedi.(Z=7.966; p<0.001). Başlangıç ile son kontrol arasındaki değişim incelendiğinde; 100 gözde (%44.3) görme keskinliği artarken, 71'inde (%31.4) azaldı ve 55'inde (%24.3) ise herhangi bir değişim gözlenmedi.(Z=1.582; p=0.114). Tedavi edilen gözlerden 182'sinde (%80.5) anti-VEGF tedaviye cevap saptanırken , 44'ünde (%19.3) anti-VEGF tedaviye cevapsızlık saptandı.(Cevapsızlık aktivite skoru sistemi ile belirlendi). PED varlığı gözlenen 132 hastanın 32'sinde (%24.2) anti-VEGF cevapsızlığı gözlenirken, PED varlığı olmayan 94 hastanın 12'sinde (%12.8) Anti-VEGF cevapsızlığı mevcuttu. PED varlığına göre Anti-VEGF cevapsızlığı oran farklılığı istatistiksel olarak da anlamlı bulundu ( ? 2=4.162; p=0.032).Ayrıca PED varlığı gözlenen 132 hastanın 22'sinda (%16.6) RPE yırtığı gözlenirken, PED olmayan 94 hastanın 2'sinde (%2.1) RPE yırtığı gözlenmiştir.( ? 2=15.613; p<0.001). Bu çalışmada anti-VEGF tedavi eksudatif tip YBMD `de etkili ve güvenilir bir tedavi olmakla birlikte cevapsızlık oranı 19,3% olarak belirlenmiştir. PED'li olan hastalarda cevapsızlık oranı daha fazla olarak belirlenmiş ve , PED varlığının anti-VEGF tedaviyle ilişkili RPE yırtığı gelişimde önemli bir risk faktörü olduğu bulunmuştur.