Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2023
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: TURKANA FATULLAYEVA
Danışman: Gonca Erbaş
Özet:
Kronik obstrüktif akciğer hastalığı
(KOAH), geri dönüşümsüz hava yolu obstrüksiyonuna ve elastik geri çekim kuvveti
kaybına yol açan ilerleyici sistemik bir inflamatuar hastalıktır. KOAH
ciddiyeti, spirometri veya solunum fonksiyon testi (SFT) sonuçları ile ölçülür.
SFT sonuçları KOAH tanısında altın standart yöntem olarak kullanılmasına
rağmen, bu tekniğin çeşitli sınırlamaları vardır. Bu çalışmanın ana amacı KOAH
olgularında kantitatif ve semikantitatif BT parametreleri ile solunum fonksiyon
testleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır.
Bu çalışmada 45 KOAH olgusu retrospektif
olarak değerlendirilmiştir. Tüm hastalar SFT verilerine göre (FEV1 ve FEV1/FVC
oranı) GOLD evresine göre sınıflandırılmıştır. Radyolojik bulguların
incelenmesi biri deneyimli toraks radyoloğu olmak üzere iki radyolog tarafından
gerçekleştirilmiştir. Otomatik akciğer hacmi, ortalama akciğer dansitesi
(MLD), PD15 ve LAA%-950 ile ölçülen kantitatif amfizem indeksi yazılım
kullanılarak ölçülmüştür. Akciğer hacmi ile ilgili manuel ölçümler (akciğer
yüksekliği, aortosternal mesafe, oblik fissür çekilme mesafesi) de kaydedilmiştir.
Amfizem görsel olarak Goddard skorlama sistemine göre skorlanmıştır. SFT
parametreleri ile, BT'den türetilen kantitatif ölçümler ve akciğer hacmiyle
ilişkili manuel ölçümler arasındaki ilişki değerlendirilmiştir.
Amfizemin indirekt göstergesi olan
dansitometrik verilerden LAA% -950 metoduyla ölçülen amfizem skorunun PD15
metoduna kıyasla FEV1, FEV1/FVC ve GOLD evreleri ile daha iyi korelasyon
gösterdiği sonucuna varılmıştır. Semikantitatif ve kantitatif verilerle ortaya
konan daha şiddetli amfizem varlığının KOAH’ın artan GOLD evresi ile ilişkili
olduğu saptanmıştır. Kantitatif veriler ve GOLD evreleri arasındaki korelasyon,
semikantitatif verilerle olduğundan daha güçlüdür. Çalışmada test edilen
akciğer hacim değişikliklerinin morfolojik göstergeleri arasında oblik fissür
mesafesinin pulmoner fonksiyon testlerinin tümü ile korele olduğu saptanmış
olup, faydalı bir bir belirteç olarak kullanılabileceği düşünülmektedir.
Sonuç olarak, kantitatif amfizem skoru ve otomatik hacim ölçümleri,
KOAH’da hastalığın GOLD evresi ve solunum fonksiyon testleriyle iyi korelasyon
gösteren parametreler olup, kantitatif BT, özellikle SFT yapılamayan hastalarda
klinik tabloyu iyi yansıtan bir yöntem olarak öne çıkmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Kronik
Obstruktif Akciğer Hastalığı, Bilgisayarlı Tomografi, Amfizem, Kantitatif BT