İLKÖGRETİM OKULU ÖGRENCİLERİNİN YAZMA KAYGI VE TUTUKLUGUNUN YAZILI ANLATIM BECERİLERİYLE İLİSKİSİ


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Kemal Zeki ZORBAZ

Danışman: MURAT ÖZBAY

Özet:

@liskisel tarama modelinin kullanıldıgı bu arastırmada, ilkögretim okulları ikinci kademe (6, 7 ve 8.sınıf) ögrencilerinin yazma kaygı ve tutukluk düzeyleri çesitli degiskenlere göre tespit edilmeye ve yazma kaygısı ve tutuklugunun ögrencilerin yazılı anlatımlarıyla iliskisi ortaya konmaya çalısılmıstır. Arastırmanın evrenini 2008-2009 egitim-ögretim yılında Ankara ili merkez ilçelerinde (Altındag, Çankaya, Etimesgut, Gölbası, Keçiören, Mamak, Sincan ve Yenimahalle) ögrenim gören ilkögretim ikinci kademe ögrencileri olusturmustur. Evrenin tamamına ulasılamadıgı için alt, orta ve üst sosyoekonomik çevrelerde (Mamak, Yenimahalle, Çankaya) egitim gören 450 ögrenci örneklem olarak seçilmistir. @lkögretim ikinci kademe ögrencilerinin yazma kaygılarını belirleyebilmek amacıyla Daly ve Miller (1975) tarafından gelistirilmis olan Yazma Kaygısı Ölçegi Türkçeye uyarlanarak kullanılmıstır. Uyarlama çalısması sonrasında, pilot uygulama verileriyle yapılan faktör analizi sonucunda Yazma Kaygısı Ölçegi'nin; toplam varyansın % 53'ünü açıklayan ve zevk alma, ön yargı, degerlendirilme kaygısı, yazdıklarını paylasma olarak adlandırılabilen dört faktörden olustugu tespit edilmistir. Yazma tutuklugunu ölçmek amacıyla ise Rose (1981) tarafından gelistirilmis olan Yazma Tutuklugu Ölçegi'nin tutuklugu ölçen maddeleri Türkçeye uyarlanmıs ve bunlara bir madde daha eklenerek kullanılmıstır. Pilot uygulama verileriyle yapılan faktör analizi sonucunda bu maddelerin, toplam varyansın yaklasık % 43'ünü açıklayan tek bir faktörden olustugu tespit edilmistir. Ögrencilerin yazılı anlatım basarılarını belirleyebilmek amacıyla onlara çesitli konular verilmis ve her ögrencinin bu konulardan birini seçerek bir kompozisyon yazması istenmistir. Bu kompozisyonlar üç degerlendirmeci tarafından, @lkögretim Türkçe Dersi 6-8.Sınıflar Ögretim Programı'nda (2006) yer alan Yazılı Anlatım Degerlendirme Formu kullanılarak degerlendirilmistir. Ögrencilerin yazılı anlatımlarının tutarlılık düzeyini belirleyebilmek amacıyla Bamberg (1984) tarafından gelistirilmis olan Metin Tutarlılıgı Bütüncül Puanlama Anahtarı Türkçeye uyarlanarak kullanılmıstır. Ölçeklerden ve kompozisyonlardan elde edilen veriler analiz edilirken, SPSS 11.5 paket programı kullanılmıstır. Arastırmada yazma kaygısıyla ilgili su sonuçlara ulasılmıstır: @lkögretim ikinci kademe ögrencilerinin önemli bir kısmının (% 45,5) yazma kaygısı düsüktür. Ögrencilerin yarıdan fazlasında orta düzeyde yazma kaygısı vardır. Yazma kaygısı yüksek ögrenci sayısı (% 2,2) azdır. Kızlar yazmaktan daha fazla zevk almaktadır ve erkeklerin yazma kaygısı kızlara göre daha yüksektir. Sınıf düzeyi yükseldikçe ögrencilerin yazma kaygısı artmaktadır. Yazılı anlatım ve Türkçe dersi basarısı yükseldikçe yazma kaygısının düstügü belirlenmistir. Evine düzenli gazete ve dergi giren ögrencilerin yazma kaygısı düsüktür. Günlük tutan ögrencilerin de yazma kaygılarının düsük oldugu tespit edilmistir. Yazma tutukluguyla ilgili sonuçlar sunlardır: @lkögretim ikinci kademe ögrencilerinin % 5'inde yazılı anlatım çalısmaları esnasında sıklıkla yazma tutuklugu olmaktadır. Ögrencilerin önemli bir kısmında (% 60) bazen ya da ara sıra da olsa yazma tutuklugu görülmektedir. Yazılı anlatım ve Türkçe dersi basarısı yükseldikçe yazma tutuklugunun azaldıgı tespit edilmistir. Metin tutarlılıgı ile yazma tutuklugu arasında anlamlı yönde zayıf ama pozitif bir iliski oldugu tespit edilmistir. Evine düzenli dergi giren ögrencilerin daha az yazma tutuklugu yasadıkları belirlenmistir. Yazma kaygısı ile yazma tutuklugu arasında olumlu, orta düzeyde ve istatistiksel olarak da anlamlı bir iliski oldugu tespit edilmistir. Yazma kaygısı ve yazma tutukluguyla biçim, dil ve anlatım, yazım ve noktalama arasında olumlu, istatistiksel olarak anlamlı ancak düsük düzeyde bir iliski oldugu belirlenmistir.