Ratlarda yayılan kortikal depresyonun subkortikal etkilerinin incelenmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Öğrenci: NERMİN TEPE

Danışman: HAYRUNNİSA BOLAY BELEN

Özet:

Migren toplumun yaklaşık %20 sinde görülür ve başağrısı ve eşlik eden diğer bulgular nedeniyle erişkinlerde iş gücü kaybı ve ekonomik kayıplara neden olan önemli hastalıklardan biridir. Yayılan kortikal depresyon (CSD) migrenin patogenezinde rol alan önemli bir beyin fenomenidir ve migren ağrısını başlattığı düşünülmektedir. Yayılan kortikal depresyonun subkortikal yapılara olan etkisi ve özellikle davranışlara olan etkisi bilinmemektedir. Hayvanlarda yayılan kortikal depresyon modelinin subkortikal direkt yayılımı veya indirekt etkileri ile ilgili az sayıda çalışma vardır ve bunlar anestezi altında yapılmış olan çalışmalardır. Bu çalışmada hayvanlarda yayılan kortikal depresyonun kaudaputamen, amigdala ve talamus gibi yapılardaki etkileri elektrokortikogram kaydı ile incelenmiş, otomatik davranış kaydedici bir cihaz vasıtasıyla mobilizasyon, immobilite, yeme içme davranışı, grooming, dönme, v.b. davranışları kaydedilerek analiz edilmiştir. Eş-zamanlı olarak ratların duymadığımız spektrumda çıkardıkları ağrı ve sevinç sesleri ultrasonik bir ses kaydetme programı ile incelenmiştir. Bu çalışmada, uyanık sıçanlarda CSD nin ağrı ile ilişkili donma (freezing), immobilite gibi spontan davranış değişikliklerine yol açtığı gösterilmiştir. CSD nin ortaya çıkardığı donma, immobilite gibi davranış değişikliklerinin valproik asitle önlenebildiği gösterilmiştir. Beyinde c-fos aktivasyon paterni beyin ve subkortikal diğer yapılar incelendiğinde, davranış ile uyumlu olarak beyin sapı ve nosiseptif ağrı ile ilişkili trigeminal nukleus caudalis (TNC) ve talamus retiküler nükleusda (TRN) istatistiksel anlamlılık gösteren c-fos aktivasyon örüntüsünün valproik asit ile bloke olduğu ortaya çıkmıştır. Valproik asitin migrende akut etkinliğinin saptanması ve bu etkide TRN gibi yapıların rol oynadığının ilk kez gösterilmesi açısından bu çalışma önem taşımaktadır.