EPSTEIN-BARR VİRUS İLE ENFEKTE B LENFOSİTLERDE İNSAN LÖKOSİT ANTİJEN-G EKSPRESYONUNUN ARASTIRILMASI


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2008

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Celalettin Öztug ÖNAL

Danışman: BİLKAY BAŞTÜRK

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Klasik nsan Lökosit Antijen sınıf I moleküllerine (HLA class I) kıyasla daha az polimorfizm gösteren insan lökosit antijen-G (HLA-G) molekülünün 7 farklı isoformu mevcuttur. HLA-G’nin baslangıçta trofoblastik hücrelerde eksprese edildigi düsünülmüs ancak sonradan immün sistemden korunmus bölgelerde devamlı ekspresyonu oldugu, çözünebilir formlarının da belirlenebilecegi gösterilmistir. HLAG’ nin immün baskılanmaya neden olan bir molekül oldugu bilinmektedir. Epstein-Barr Virus (EBV), persistan ve yaygın bir enfeksiyon etkeni olmasının yanında çesitli kötü huylu tümörlerle de iliskilendirilmistir. EBV’nin bu inatçı persistansında, immün sistemin EBV’e karsı olusturdugu immün yanıtın yetersizliginin veya baskılanmasının rolü büyüktür. Çalısmanın amacı HLA-G molekülünün, EBV ile transfeksiyonuna, zamana ve CD2+ hücrelerin varlıgına/ yokluguna baglı olarak B hücreleri yüzeyindeki ekspresyonunun degisikliginin ve salgısal HLA-G seviyesindeki degisikligin arastırılmasıdır. Bu amaçla Gazi Üniversitesi mmünoloji Anabilim Dalı hücre bankasında bulunan, EBV virionu üreten, B95-8 hücre kaynagı, B lenfositlerin transfeksiyonunda kullanılmıstır. CD2+ hücrelerin varlıgında ve yoklugunda ve EBV transfeksiyonu varlıgında ve yoklugunda 24, 48 ve 72 saatlik kültürler hazırlanmıs, hücre yüzeylerindeki HLA-G ekspresyonu monoklonal antikorlar kullanılarak akım sitometri ile, çözünür HLA-G (sHLA-G) seviyeleri, interlökin-10 (IL-10) ve transforming büyüme faktörü-beta (TGF- ) seviyeleri ELISA yöntemi ile ölçülmüstür. Çalısma sonuçlarına göre CD19+ hücrelerin yüzeyindeki HLA-G ekspresyonunun, EBV transfeksiyonundan bagımsız, ancak CD2+ hücre yoklugunda zamana baglı olarak artıs gösterdigi saptanmıstır. Bu sonuçları ile proje çalısması literatüre ve bundan sonra yapılacak olan çalısmalara kaynak olusturacak niteliktedir.