AÇIK KALP CERRAHİSİ TEKNİĞİ İLE KORONER REVASKÜLARİZASYON YAPILAN HASTALARDA KARDİYOPULMONER BY-PASS POMPASININ PULSATİL VE NON-PULSATİL KULLANIMININ SEREBRAL PERFÜZYON ÜZERİNE ETKİLERİ


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2009

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: EMRAH EREREN

Danışman: HALİM SONCUL

Özet:

Kardiyopulmoner bypass (KPB) sırasında pulsatil perfüzyon kullanımı ile nonpulsatil dolasımın sebep olduğu komplikasyonların azalacağı düsünülmesine rağmen serebral sistem üzerine olumlu etkileri ile ilgili yayınlar sınırlı sayıdadır. Biz bu çalısmamızda KPB pompasının pulsatil veya non-pulsatil çalısmasının serebral dolasım üzerinde fark yaratıp yaratmadığını, near-infrared spektroskopi (NIRS) ölçümlerine ek olarak serumdaki biyokimyasal belirteçler ve jubuler bulb oksijen saturasyonu (SjVO2) ölçümleri ile arastırmayı hedefledik. Ocak - Haziran 2009 tarihleri arasında KPB ile koroner revaskülarizasyon yapılacak 18 hasta imzalı onamı alındıktan sonra çalısmaya alındı. Aort klempi konulduktan sonra 10ar dakikalık dönemlerde non-pulsatil ve pulsatil perfüzyon uygulandı. Anestezi öncesi, non-pulsatil ve pulsatil pompa sırasında ve pompa çıkısı S100ß, adrenomedullin (ADM), NSE ve SjVO2 ölçümleri yapıldı. NIRS ölçümleri için Niroxcope 401 cihazı kullanıldı. Hastalarınn % 77.8’i erkek, % 22.2’si kadın idi. Ortalama yas 59.06±10.40 ve EF % 50.67±13.39 idi. Non-pulsatil ve pulsatil perfüzyon sırasında ortalama arter kan basınçları (6726±7.01/68.71±527 mmHg) ve serum hemoglobin değerleri (8.64±1.32/8.51±1.29 mg/dl) arasında istatiksel fark yoktu. Postoperatif nörokognitif disfonksiyon % 27.8, SVO ise % 11.1 olarak gözlendi. Nonpulsatil dönemde artan s100β, pulsatil dönemde istatiksel olarak anlamlı düsüs gösterdi. S100β ile aort klemp ve KPB süreleri arasında güçlü korelasyon saptandı. Pompa çıkıs NSE değerleri ile pulsatil dönem ve pompa çıkısı ADM düzeylerinde istatiksel olarak anlamlı artıslar gözlendi. NSE, SjVO2 ve NIRS değerleri açısından perfüzyon tipleri arasında fark gözlenmedi. Biz bu çalısmamızda non-pulsatil döneme oranla pulsatil dönemde gözlenen s100β değerlerindeki düsüsün önemli olduğunu düsünüyoruz. KPB sonrası gelisebilen nörolojik komplikasyonların pulsatil perfüzyon ile azaltılabileğini göstermek için daha genis hasta serilerinde yapılacak çalısmalara ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.