Tarihsel Süreç İçinde Müslim-Gayrimüslim Birlikteliğinde Bir Kentsel Hafıza Okuması: Talas Örneği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Berkan KAHVECİOĞLU

Danışman: AYSU AKALIN

Özet:

Geçmişten günümüze içinde yaşadığımız kentler, dönemin siyasi, sosyal, demografik ve ekonomik göstergelerinin değişkenliği ile birlikte sürekli bir değişim içerisinde olmuş ve bu durum özellikle tarihi yerleşim dokularına olumlu ya da olumsuz şekilde yansımıştır. Bu araştırmaya konu olan Kayseri İli, Talas İlçesi de coğrafi konumu itibariyle geçmişten günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Özellikle Osmanlı Dönemi’ndeki çoklu kültürün etkisiyle yerleşimdeki çeşitlilik önem kazanmış; Müslümanların, Ermenilerin ve Anadolu Türkleri olarak da bilinen Rumların yaşamış olduğu kozmopolit bir yerleşim yeri olmuştur. Yerleşkenin geleneksel dokusu daha çok 19. yüzyılın ilk yarısı itibari ile oluşmaya başlamıştır. Müslim-gayrimüslim birlikteliğinde oluşan bu mimari yapılanma, mahalle dokusunun ve kentsel hafızanın en önemli taşıyıcısı olmuştur. 1915’te Ermenilerin ve daha sonra da Lozan Antlaşması ile mübadeleye tabi olan Rumların yöreyi terk etmeleriyle birlikte bölgenin sosyal, kültürel, ekonomik, yapısal ve fiziksel şartları değişime uğramıştır. Son yıllardaki hızlı nüfus artışı ile birlikte çevredeki değişimler geleneksel dokuyu olumsuz etkilemiştir. Bu çalışma kapsamında; Talas geleneksel tarihi dokusunda yer alan özgünlüğünü kaybetmiş ya da kaybetme riski altında olan yapılar ile günümüze ulaşamayan karakteristik özellikli kültür yapıları detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Alanın bütünlüğünü tehdit eden değişim ve dönüşümler, UNESCO Dünya Miras Kriterleri’nden “özgünlük” ve “bütünlük” kavramları kapsamında incelenmiştir. Çalışma sonucunda yerleşkenin bugün halen sahip olduğu sosyal, kültürel ve mimari değerler ortaya konularak tarihi yapıların mülkiyet durumlarıyla ilgili yaşanan gelişmelere dikkat çekilmiş, buna bağlı olarak gelişen köklü fonksiyon değişikliklerinde özgünlüğün ve dolayısıyla alan bütünlüğünün yitirilme riski gözler önüne serilmiştir. Sonuçta Talas mahalleleri ölçeğinde, bütüncül bir bakış açısıyla bakılarak, mekânsal ve aynı zamanda sosyal sürekliliğin korunarak devam ettirilebilmesine yönelik öneriler geliştirilmiştir