ANA ve ANCA IFAT pozitif saptanan hastalarda otoantikorların dağılımı


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Öğrenci: MELEK İZMİR

Danışman: FUNDA DOĞRUMAN AL

Özet:

Çevresel faktörler, ilaçlar ve enfeksiyonlarla genetik yatkınlığı olan bireylerde bir çok otoimmün hastalık oluşabilmektedir. Otoimmün hastalıklar, organizmanın kendi doku ve hücrelerine karşı reaksiyon geliştirmesi sonucu oluşmaktadır. Otoimmün hastalıkların önemli bulgularından birisi otoantikorlardır. Hasta serumlarında anti nükleer antikor (ANA) varlığının saptanması, çeşitli konnektif doku hastalıklarının gerek tanı gerekse izlenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. IFA tarama amaçlı olarak otoimmün bağ dokusu hastalıklarının tanısında yaygın olarak kullanılmaktadır. Otoimmün hastalıkların tipinin belirlenmesinde serum fizyolojik ile ekstrakte edilebilen nükleer antijenlere karşı oluşmuş antikorların (anti-ENA) tipinin tesbit edilmesi önemlidir. Çalışmamıza Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Merkez İmmünoloji Laboratuvarına 2009 - 2012 tarihleri arasında başvurmuş 224 ANA IFAT pozitif hasta ile ANCA IFAT pozitif 29 hasta retrospektif olarak dahil edilmiştir. İmmunoblot ile 418 antikor tesbit edilmiştir. Çalışmamızda antikor tipleri incelendiğinde en fazla anti-Ro-52 (150) % 35,9 oranında saptanmıştır. Anti-SS-A (137) % 32,8 , anti-SS-B (64) % 15,3 anti-Sm/RNP (34) % 8,1, anti-Scl-70 (17) % 4,1 , anti-Sm ( 9) % 2,2, anti Jo-1 (7) % 1,7 oranında saptanmıştır. Çalışmamızda ANCA pozitif hastalarda ELISA ile antikor dağılımına bakılmıştır. Toplam 33 antikor pozitif bulunmuştur. Çalışmamızda ELISA ile MPO % 45,5 (15 hasta), PR3 % 30,3 (10 hasta) , antielastaz % 15,1 (5 hasta) , BPI % 6,1 (2 hasta) , laktoferrin % 3 (1 hasta) oranında tesbit edilmiştir. Otoimmün hastalıkların tanısında IFA tarama amaçlı kullanıldıktan sonra hastalığın tipinin belirlenmesi için antikor dağılımının belirlenmesi önemlidir. Bu konuda yeni çalışmalar yapılmasına ihtiyaç vardır. Çevresel faktörler, ilaçlar ve enfeksiyonlarla genetik yatkınlığı olan bireylerde bir çok otoimmün hastalık oluşabilmektedir. Otoimmün hastalıklar, organizmanın kendi doku ve hücrelerine karşı reaksiyon geliştirmesi sonucu oluşmaktadır. Otoimmün hastalıkların önemli bulgularından birisi otoantikorlardır. Hasta serumlarında anti nükleer antikor (ANA) varlığının saptanması, çeşitli konnektif doku hastalıklarının gerek tanı gerekse izlenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. IFA tarama amaçlı olarak otoimmün bağ dokusu hastalıklarının tanısında yaygın olarak kullanılmaktadır. Otoimmün hastalıkların tipinin belirlenmesinde serum fizyolojik ile ekstrakte edilebilen nükleer antijenlere karşı oluşmuş antikorların (anti-ENA) tipinin tesbit edilmesi önemlidir. Çalışmamıza Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Merkez İmmünoloji Laboratuvarına 2009 - 2012 tarihleri arasında başvurmuş 224 ANA IFAT pozitif hasta ile ANCA IFAT pozitif 29 hasta retrospektif olarak dahil edilmiştir. İmmunoblot ile 418 antikor tesbit edilmiştir. Çalışmamızda antikor tipleri incelendiğinde en fazla anti-Ro-52 (150) % 35,9 oranında saptanmıştır. Anti-SS-A (137) % 32,8 , anti-SS-B (64) % 15,3 anti-Sm/RNP (34) % 8,1, anti-Scl-70 (17) % 4,1 , anti-Sm ( 9) % 2,2, anti Jo-1 (7) % 1,7 oranında saptanmıştır. Çalışmamızda ANCA pozitif hastalarda ELISA ile antikor dağılımına bakılmıştır. Toplam 33 antikor pozitif bulunmuştur. Çalışmamızda ELISA ile MPO % 45,5 (15 hasta), PR3 % 30,3 (10 hasta) , antielastaz % 15,1 (5 hasta) , BPI % 6,1 (2 hasta) , laktoferrin % 3 (1 hasta) oranında tesbit edilmiştir. Otoimmün hastalıkların tanısında IFA tarama amaçlı kullanıldıktan sonra hastalığın tipinin belirlenmesi için antikor dağılımının belirlenmesi önemlidir. Bu konuda yeni çalışmalar yapılmasına ihtiyaç vardır.