MEME TÜMÖRÜ OLUŞTURULMUŞ SIÇANLARDA KEMOTERAPİ UYGULAMASININ TUBA UTERİNA VE UTERUS DOKULARI ÜZERİNE ETKİSİ VE ÇEŞİTLİ ANTİOKSİDANLARIN KORUYUCU ROLLERİNİN YAPISAL VE İMMÜNOHİSTOKİMYASAL DÜZEYDE BELİRLENMESİ


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Hilal AYDIN

Danışman: ÇİĞDEM ELMAS

Özet:

Günümüzün oldukça önemli hastalıklarından biri olan meme kanseri, dünya genelinde kadın kanserleri açısından ele alındığında en yaygın kanser türü olarak nitelendirilmektedir. Meme kanseri çalıĢmalarında, MNU ile oluĢturulmuĢ meme karsinoma modelleri geniĢ kullanım alanına sahiptir. Siklofosfamid meme kanseri tedavisinde sıklıkla kullanılan kemoterapik bir ajandır. Mitoz bölünmeyi durdurarak kanser hücrelerinin büyümesini engellemektedir. Siklofosfamid ve diğer kemoterapik ilaçların uzun süreli yan etkileri ile ilgili endiĢeler bulunmaktadır. Bu çalıĢmada, genç sıçanlarda Siklofosfamid uygulamasının, MNU ile meme kanseri oluĢturulan deneklerin uterus ve tuba uterina yapısına verebileceği hasar ile antioksidan özellikleri bilinen C vitamini, E vitamini ve selenyumun olası koruyucu etkilerinin istatistiksel, immunohistokimyasal ve ince yapı düzeyinde karĢılaĢtırmalı olarak ortaya konulması amaçlandı. Bu nedenle hücre çoğalmasını değerlendirmek için Ki 67, apoptozisin belirlenmesi için Kaspaz-3 ve anjiyogenezisi belirlemek Ġçin VEGF primer antikorları kullanıldı. Ġmmunohistokimyasal değerlendirmeler sonucunda uterus dokusunda hücre çoğalmasının özellikle siklofosfamid uygulanan grupta azaldığı; benzer Ģekilde Kaspaz 3 tutulumunun da diğer gruplara göre azaldığı antioksidan kullanımının ise bu etkiyi belirli ölçülerde değiĢtirdiği gözlendi. VEGF tutulumunun ise gruplar arasında belirgin farklılıklar göstermediği dikkati çekti. Yarı ince kesitler üzerinde yapılan değerlendirmelerde, kanser grubu ve siklofosfamid uygulanan grupların epitel boylarında kısalma ve apoptotik cisimlerin varlığında artıĢ izlendi. Antioksidan kullanımında ise genel yapı biraz daha normal görüldü. Tuba uterina dokusunda yaptığımız immunohistokimyasal değerlendirmelerde; hücre çoğalmasının gruplar arasında belirgin farklılıklar göstermediği, özgün olmayan tutulumlar olduğu dikkati çekti. Kaspaz-3 tutulumu ise kanser grubunda karĢın gruplara göre daha yoğundu. Siklofosfamid ve antioksidanların kullanımının ise tutulumu azalttığı belirlendi. Diğer gruplarla karĢılaĢtırıldığında, VEGF tutulumunun ise siklofosfamid uygulanan grupta son derece zayıf olduğu görüldü. Yarı ince kesit değerlendirmelerde kanser grubu ve siklofosfamid uygulanan gruplarda hücrelerde yoğunluk farkı dikkati çekti, kanser grubunda ise bu duruma ek olarak iri vakuollere rastlandı. Antioksidan kullanımında ise yapının biraz daha normale döndüğü izlendi. Yaptığımız elektron mikroskobik değerlendirmeler sonucunda elde ettiğimiz veriler de tüm bu bulguları destekler nitelikteydi. Sonuç olarak, MNU ile oluĢturulan meme kanserinin ve sonrasında uygulanan kemoterapinin uterus ve tuba uterina dokularında hücresel dejenerasyon ve proliferasyona neden olduğu ve apoptozisi yer yer tetiklediği görülmüĢ, buna karĢın antioksidanların bu etkileri göreceli olarak azalttığı izlenmiĢtir.