Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2013
Öğrenci: BAHADIR KILCAN
Danışman: BÜLENT AKBABA
Özet:Araştırmada, Sosyal Bilgiler 6 ve 7. sınıf öğretim programında yer alan değerlerin (bilimsellik, doğal çevreye duyarlılık, sorumluluk, yardımseverlik, kültürel mirasa duyarlılık, hak ve özgürlüklere saygı, çalışkanlık, farklılıklara saygı, vatanseverlik, estetik, dürüstlük, dayanışma, adil olma ve barış) sekizinci sınıf öğrencileri tarafından nasıl algılandığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda; öğrencilerin her bir değere ilişkin geliştirdikleri metaforlar, çizdikleri resim, karikatürler ve o değere ilişkin öğrencilerle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler incelenmiştir. Nitel araştırma deseninde tarama modelinde gerçekleştirilmiş olan araştırmada, üçgenleme (metot üçgenlemesi) şeklinde veri toplamaya uygun olarak nitelendirilen nitel araştırma teknikleri (mecazlar yoluyla veri toplama, yarı yapılandırılmış görüşme ve doküman analizi) birlikte kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma gurubu; Türkiye İstatistik Kurumu'nun (2012) sosyo- ekonomik düzey (SED) verileri göz önünde bulundurularak, 2011-2012 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde Ankara ili merkez ilçelerden üst, orta ve alt SED'e sahip yerleşim yerlerinde maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemiyle seçilmiş olan dokuz ilköğretim okulunda çalışmaya katılım gösteren 602 (317 kız - 285 erkek) sekizinci sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Katılımcılardan elde edilen verilerin çözümlenmesinde ve yorumlanmasında içerik analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun bilimselliği; insanlara yol gösteren, yarar sağlayan ve insanlığı aydınlatan, bilimsel ortam ve araştırma ortamı olarak algıladıkları görülmektedir. Bilimsellik değerine ilişkin bir başka sonuç ise; özellikle orta SED başta olmak üzere katılımcıların bilimselliğin, sürekli kendini yenileyerek geliştiğine ve bilimselliğin sonu olmadığına yönelik algılarıdır. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun doğal çevreye duyarlılığı; önem vermek ve korumak şeklinde algıladıkları görülürken, orta SED'de tercihe bağlı olarak değişen, alt ve üst SED'de karşılık beklenen ve karşılığı olan ve orta ve üst SED'de mutluluk kaynağı ve mutlu bir ortam şeklinde algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun sorumluluğu; zorunluluk ve gereklilik olarak algıladıkları ve bu zorunluluk ve gerekliliğin yerine getirilmediği takdirde "istenmeyen sonuçların meydana geleceği şeklinde algıya da sahip oldukları görülmektedir. Ayrıca SED farkı olmaksızın katılımcıların sorumluluğu zamanında yapılması gereken bir iş ve çare olup yarar sağlayan şeklinde algıladıkları görülürken özellikle alt SED başta olmak üzere katılımcıların sorumluluğu süreklilik gösterdiği şeklinde algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun yardımseverliği; yarar sağlayan, faydalı olan şeklinde algıladıkları görülmektedir. Bunun yanında özellikle orta ve üst SED'deki katılımcıların yardımseverliği karşılığı olan bir durum olarak algılamalarına karşın alt SED'deki katılımcıların karşılıksız yapılan bir iş olarak algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun kültürel mirasa duyarlılığı; koruyan-kollayan ve dış etkenlere karşı koruduğu ve insanı aydınlattığı şeklinde algıladıkları ve kültürel mirasa duyarlığın gösterilen öneme ve duyarlı olmaya bağlı olduğuna yönelik algılara sahip oldukları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun hak ve özgürlüklere saygıyı; güzel kılan, güzelleştirici ve destek olan ve temel haklar olarak algıladıkları görülmektedir. Bunun yanında alt ve orta SED'deki katılımcıların hak ve özgürlüğü çok yönlülük olarak algıladıkları görülürken üst SED'deki katılımcıların önem verilmeyen şeklindeki algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun çalışkanlığı; süreklilik ve huzur veren olarak algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların farklılıklara saygıyı; farktan doğan zenginlik olarak algıladıkları görülmektedir. Bunun yanında özellikle orta ve üst SED'deki katılımcıların büyük bir çoğunluğunun farklılıklara saygıyı hoşgörülü olan şeklinde algıladıkları ve alt SED'de ise farklılıklara saygının onaylamadan saygı gösterilen ve fiziksel değişikliklerde anlayış olarak algılandığı görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların vatanseverliği fedakâr olunan olarak algıladıkları görülmektedir. Bunun yanında alt ve orta SED'deki katılımcıların vatanseverliği; vazgeçilmez olan olarak algıladıkları, orta ve üst SED'deki bazı katılımcıların da; sorumlu olunan görev ve sembol haline gelmiş olan şeklinde algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun estetiği; insana hoş gelen, göze hitap eden, sorunsuz ve kusursuz bir görüntü ve doğal olanı kapatan, değiştirmeden kaynaklı olumsuzluk ve uğraşınca bozulan olarak algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun dürüstlüğü; doğruyu işaret ederek gerçekçi ve samimi olup saflığını koruyan şeklinde algıladıkları görülmektedir. Bunun yanında alt SED'deki katılımcılarca dürüstlüğün vazgeçilmez olarak algılanılmasına karşın, orta ve üst SED'deki katılımcılarca yapılması zor olan ve imkânsız olarak algıladığı görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun dayanışmayı; birliktelikten doğan kuvvet olarak algıladıkları görülmektedir. Bunun yanında özellikle alt SED başta olmak üzere katılımcıların dayanışmayı; aradaki bağı kuvvetlendirip fayda sağlayan bir mutluluk kaynağı olarak ve orta SED'deki katılımcıların da olumsuzluğunu başkasına yansıtan şeklinde algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcılarca adil olmanın dengeli olan, ayrım yapmayan ve özellikle alt SED başta olmak üzere orta SED'deki katılımcılarca da hak aranan ortam şeklinde algılandığı görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun barışı; huzur veren ortam ve destek olan şeklinde algıladıkları görülmektedir. Bunun yanında özellikle alt SED başta olmak üzere katılımcıların barış değerini sembol haline gelmiş olan ve orta SED'deki katılımcıların da kıymeti sonradan anlaşılan olgu olarak algıladıkları görülmektedir.