ÇOK KESİTLİ BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ İLE MİYOKARDİYAL KÖPRÜLEŞME’NİN DEĞERLENDİRİLMESİ


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Çağrı AĞIRGÜN

Danışman: MEHMET ARAÇ

Özet:

AMAÇ: Bu çalışmada miyokardiyal köprüleşmenin toplumdaki sıklığı, koroner arter segmentlerindeki dağılımı, miyokardiyal köprüleşmenin sınıflandırılmasında ÇKBT ‘nin yeri araştırılımıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Mayıs 2007- Mayıs 2010 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Bilgisayarlı Tomografi Ünitesinde Light Speed VCT (GE Medical Systems, ABD) aygıtı kullanılarak ÇKBT anjiyografi incelemesi yapılan 513 hasta retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Hastaların 11 tanesi inceleme kalitesi uygun olmadığından inceleme dışı bırakılmış ve 502 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmada tünel arter segmentinin uzunluğu, derinliği, komplet ya da inkomplet oluşu ve tünel arter segmentinde izlenen diyastol-sistol çap farkının tünel segment üzerindeki kas lifi kalınlığı ile ilişkisi öncelikli olarak değerlendirilmiştir. Retrospektif olarak ayrıca eşlik eden koroner arter anomalileri ve ekstra kardiyak bulgu varlığı da taranmıştır. BULGULAR: 502 hastanın 124’ünde (%24,7) miyokardiyal köprüleşme saptanmıştır. 10 hastada aynı koroner arter üzerinde ya da farklı koroner arterlerde iki ayrı miyokardiyal köprüleşme saptanmış olup toplam 134 segmentte miyokardiyal köprüleşme izlendi. İzlenen 134 miyokardiyal köprüleşmenin 83 tanesi (%61,9) komplet, 51 tanesi (%38,1) inkomplet olarak sınıflandırıldı. Koroner arter segmentlerinde köprüleşmenin en sık oranda LAD orta segmentte olduğu görüldü. 134 miyokardial köprüleşmenin 88 tanesini (%65,7) LAD orta segmentte, 27 tanesini (%20,1) LAD distal segmentte, 4 tanesini (%3) LAD proksimal segmentte, 6 tanesini (%4,5) OM’de, 3 tanesini (%2,2) Ramus intermedius’ta, 3 tanesini (%2,2) 1. Diagonal dalda, 1 tanesini (%0,7) 2. Diagonal dalda, 2 tanesini (%1,4) ise RCA’da tespit ettik. Komplet miyokardiyal köprüleşmelerde ortalama derinlik 1,83±1,13mm. (en az 0,5mm., en fazla 7mm.), ortalama uzunluk 22,19±11,7mm. (en az 5,5mm., en fazla 65,9mm.) saptanmıştıtr. LAD segmnetlerinde izlenen komplet miyokardiyal köprüleşmelerde ise tünel arter segmenti üzerindeki miyokardiyal kas lifi kalınlığı en az 1.1mm saptanmıştır. İnkomplet miyokardiyal köprüleşmelerde ortalama uzunluk 14,87±8,37mm. (en az 4,1mm., en fazla 36mm.) bulunmuştur. Komplet miyokardiyal köprüleşmelerde ölçülen derinlik ile diyastol-sistol çap farkı arasındaki ilişki Spearman’ın Korelasyon testiyle incelendi. Tünel arter segmenti üzerinde ölçülen doku kalınlığı arttıkça, tünel arterde izlenen diyasyol sonu ve sistol sonu çap farkı istatistiksel anlamlı olarak artmaktaydı (r=0,503 ve p<0,001). 16 hastada (%3,2) koroner arter anomalisi izlenmiş olup bunlardan en sık olanı 7 olguda izlenen (%1,4) sol sinus Valsalva çıkışlı ve interarteriyel seyirli RCA idi. 91 hastada (% 18,2) ekstra kardiyak bulgu izlenmiştir. Bu hastalardan 2 tanesinde (% 0,4) çıkan aort anevrizması ve eşlik eden diseksiyon, 1’inde (% 0,2) akciğerde, 1’inde (% 0,2) plevrada kitle, 4 hastada (% 0,8) aort anevrizması gibi acil müdahale gerektiren lezyonlar dikkati çekmiştir. SONUÇ: Miyokardiyal köprüleşmeyi saptamadaki üstünlüğü, lümen çeperinin, tünel arter segmenti üzerindeki kas dokusunun ve tünel arter segmentinin uzunluğunun net olarak izlenebilmesi, sistolik ve diyastolik fazlarda lümen çaplarının ölçülebilmesi gibi getirileri göz önüne alınırsa ÇKBT miyokardiyal köprüleşme tanısında güvenle kullanılabilecek noninvaziv bir görüntüleme yöntemidir. Biz de çalışmamızda miyokradiyal köprüleşme oranını % 24,7 gibi, literatürlerde bildirilen konvansiyonel anjiyografinin miyokardiyal köprüleşme saptama oranına göre oldukça yüksek bir değerde tespit ettik.