Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2016
Öğrenci: GÜNEL YAGUBOVA
Danışman: MEHMET ERDEM
Özet:Amaç: Otoimmün bir hastalık olan Hashimoto tiroiditinin over disfonksiyonu ve over rezervinin azalmasıyla ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı tiroid otoantikor varlığının over rezervi ile ilişkisini ve gebelik sonuçları üzerine etkisini araştırmaktır. Tasarım: Retrospektif çalışma Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Tüp Bebek Merkezi'nde 2005-2015 yılları arasında İVF tedavisi görmüş hastalar üzerinde yapılan retrospektif bir çalışmadır. Çalışmada 2005-2015 yılları arasında 1030 inferil hastanın siklusuna ait veriler incelendi. Çalışma kriterlerine uymayan 224 hasta çalışma dışı bırakıldı. Çalışmada tiroid otoantikorlarından herhangi biri (anti-TPO veya anti T) pozitif ve negatif olan hastalar gruplandırıldı. 40 yaş ve üzeri ve toplanan oosit sayısı ≤ 3 olan hastalar kötü ovaryen yanıtlı olarak kabul edildi. Tiroid otoantikorları pozitif olan kötü ve normal ovaryen rezervli hastalar kıyaslandı. Tiroid otoantikorları pozitif hastaların gebelik sonuçları üzerine etkisi araştırıldı. Sonuç: Çalışmamızda tiroid otoantikoru pozitif olan normal ve kötü over rezervli hasta grupları karşılaştırılmıştır. Kötü over rezervli hasta grubunda normal over rezervli hasta grubu ile kıyaslamada tiroid otoantikor pozitifliği yüksek ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur ( % 63,9 ve % 51; p< 0,001). Sadece oosit sayısı ≤ 3 olan hasta grubunda tiroid otoantikor pozitifliği, oosit saysı > 3 olan hasta grubu ile kıyaslamada yüksek ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur ( % 66,8 ve % 50,3; p< 0,001). Kötü ve normal over rezervli olan gruplar arasında anti-TPO pozitifliği arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptanmıştır ( % 54,5; % 45,5; p>0,05). Oosit sayısı <3 olan hasta grubunun oosit sayısı >3 olan hasta grubu ile kıyaslamada anti-TPO pozitifliği arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir ( % 47,7; % 39,7; p< 0,05). Tiroid otoantikor pozitif olan grubun otoantikor negatif olan grupla kıyaslamada klinik gebelik oranı düşük ve istatistiksel olarak anlamlı bulundu ( % 27,2; % 36,4; p< 0,05). Devam eden gebelik ve abortus oranlarında gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı ( sırasıyla; %23,8; %18,8; %19,7; % 11,6; p >0,05). Hipotiroidinin gebelik sonuçları üzerine etkisi değerlendirildiğinde; TSH değeri yüksek( TSH ≥2,5 mU/ml) ve otoantikor pozitif olan grupta klinik gebelik oranı daha düşük ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p< 0,05). Devam eden gebelik oranları kıyaslandığında gruplar arasında anlamlı fark bulunmamıştır (p> 0,05). Sonuç: Bulgularımız tiroid otoantikor pozitifliğinin düşük over rezervi ile ilişkisi hipotezini desteklemektedir. Ayrıca tiroid otoantikorları pozitifliği klinik gebelik sonuçlarını olumsuz yönde etkilediğini, devam eden gebelik ve abortus üzerine etkisi olmadığını düşünmekteyiz.