Sodyum Hipoklorit, Benzalkonyum Klorit Ve Klorhekzidin İle Karşılaşmış Candıda Albıcans Kökenlerinde Hücresel Değişikliklerin Afm İle İncelenmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Merve Erdoğan

Danışman: AYŞE KALKANCI

Özet:

Dezenfeksiyon ve sterilizasyon nozokomiyal infeksiyonların önlenmesinde çok önemlidir. Fırsatçı patojen Candida albicans, hastane kaynaklı mantar infeksiyonlarında morbidite ve mortalitenin temel sebebidir. Sodyum hipoklorit (SHC), benzalkonyum klorit (BNZ) ve klorhekzidin (CHX) hastanelerde yaygın olarak kullanılan biyosidlerdir. Biyosidlerin mantara karşı etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Atomik kuvvet mikroskobu (AFM), mikrobiyolojik araştırmalarda güçlü bir yüzey görüntüleme aracıdır. Bu çalışmanın amacı, biyosidlerin referans köken Candida albicans ATCC 10231 üzerinde morfolojik etkilerinin araştırılmasıdır. Biyosidlerin Minimum Ġnhibitör Konsantrasyon (MĠK) ve Minimum Fungisidal Konsantrasyon (MFK) değerleri mikrodilüsyon yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Candida albicans farklı konsantrasyonlarda ve belirli sürelerde biyoside maruz bırakılmış ve atomik kuvvet mikroskobu ile gözlemlenmiştir. CHX ve BNZ muamelesi, Candida albicans yüzeyinde deformasyon, kabarcık ve por oluşumu, olukların genişlemesi gibi etkilere neden olmuştur. Uzun süreli temas ve yüksek konsantrasyonda, biyosidlerin hücreleri parçalayarak zarar verdiği gösterilmiştir. SHC, tüm konsantrasyon ve zaman dilimlerinde hücre lizisine neden olmuştur. Pürüzlülük, biyoside maruz bırakılmış hücrelerde negatif hücrelerden daha fazladır. Biyosidlerin mantara karşı gösterdikleri antimikrobiyal aktivite belirlenmiş ve hücre yüzeyinde meydana gelen tüm morfolojik değişimler biyosidal aktivite nedeniyle membran geçirgenliğinin artmasına bağlanmıştır. Bildiğimiz kadarıyla bu çalışma Candida albicans üzerine biyosidlerin direk etkisini, AFM ile morfolojik modifikasyonları üç boyutlu görüntüleyerek ve yükseklik, pürüzlülük gibi hücresel özellikleri nanometre boyutunda ölçerek gösteren ilk çalışmadır.