Karpal tünel sendromlu hastalarda ve sağlıklı kontrol grubunda çift tepeli duyusal potansiyellerin karşılaştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Öğrenci: ZÜHRE SARI SÜRMELİ

Danışman: MURAT ZİNNUROĞLU

Özet:

Karpal tünel sendromunda (KTS) tanı, klinik bulgu ve belirtiler ve elektrofizyolojik testlerin birlikte değerlendirilmesiyle konur. Ortodromik duyusal sinir iletim çalışması sırasında, uyarı şiddeti düşükten yükseğe doğru hafifçe artırıldığında yan yana iki tepe ile karakterize “çift tepeli duyusal yanıt” (ÇTDY) oluşur. İlk tepenin, stimülatör elektrodun katodal bölgesinden (katodal tepe), ikincinin ise anodal bölgesinden çıkan uyarılar sonucu oluştuğu (anodal tepe) bildirilmiştir. ÇTDY’lerin derideki duyusal reseptörlerin ve sinir sonlanmalarının uyarımıyla ilgili olabileceği belirtilmiştir. Bu çalışmada, ÇTDY’ler ile KTS’de daha önce immunohistokimyasal yöntemlerle gösterilen derideki duyusal reseptörlerin azalmasını elektrofizyolojik olarak incelemek ve sinir iletim çalışmalarıyla ilişkisini saptamayı hedefledik. Bu araştırmaya hafif (19) ve orta dereceli KTS’li (11) 30 hasta ve 30 kontrol grubu alınmıştır. Gönüllülerde median sinir iletim çalışmalarıyla birlikte ÇTDY’ler incelenmiştir. Gönüllülerin Görsel Analog Skala skorları (GAS) ve Boston Anketi skorlarının ortalamaları [Semptom şiddeti skalası (SŞS), fonksiyonel durum skalası (FDS)] ve ÇTDY’ye ait parametreler ( latans, amplitüt, iki tepe arası latans farkı) kontrol grubu ile KTS, hafif KTS ve orta KTS grupları arasında karşılaştırılmıştır. İki tepe arasındaki latans farkı minimum ve maksimum olduğunda, bileşik sinir aksiyon potansiyellerinin ve anodal tepenin pik latansları kontrol grubunda KTS , hafif ve orta KTS gruplarına göre, hafif KTS grubunda da orta KTS grubuna göre anlamlı düzeyde erkendi (p<0,05). Kontrol grubunun iki tepe arası minimum ve maksimum latans farkı değerleri KTS’li hastalara göre anlamlı düzeyde düşüktü (p<0,05). Kontrol grubuyla hafif ve orta KTS gruplarında iki tepe arası minimum latans farkı karşılaştırıldığında anlamlı ölçüde farklılık saptandı (p<0,05). Maksimum anodal tepe amplitütleri kontrol grubunda tüm KTS’li olgular ve orta KTS grubuna göre anlamlı düzeyde yüksekti (p<0,05). Bu bulgular KTS gibi segmental demiyelinizasyonun ön planda olduğu bir durumda terminal sinir sonlanmalarının önemli düzeyde hatta kalın sinir liflerinden daha fazla etkilendiğini düşündürmektedir.